Rum tarafı uzlaşmaz ve saldırgan tutumunu devam ettirmektedir. Rumlar Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla sürdürülmekte olan müzakereleri torpillemek, sonuç alınmasını engellemek için ellerinden gelen her türlü çirkefliği yapmaktadırlar. Adada yaşananları, ada gerçeklerini saptırarak, yalan yanlış bilgilerle, ’işgal ve kolonizasyon’ saçmalıklarıyla dünya kamuoyunu yanlarına çekmek için her kılığa girmekten çekinmemektedirler.
Rum Meclisi ve faşist Rum lider Hristo-fiyasko geçen hafta Avrupa’da atağa kalkarak yalanlarla dolu propaganda mekanizmalarını bir kez daha devreye soktu.
Rum Meclisi, 22 Mayıs günündeki milletvekilliği seçimleri dolayısıyla tatile girmeden önce gerçekleştirdiği son toplantıda, oy birliğiyle Kıbrıs sorunuyla ilgili bir bildiri yayınladı. AB üyesi ülkelerin Meclislerine ve Avrupa Parlamentosuna (AP) yapılan çağrıda “özellikle Türkiye’ye yönelik nüfuzlarını uygulayarak, Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmasına ilişkin çabalara bütün güçleriyle katkı sağlamaları” istendi.
Söz konusu bildiride, “BM kararları, AB değer ve ilkeleri ile Doruk Anlaşmaları temelinde Kıbrıs sorununda adil ve yaşayabilir bir çözüme ulaşılmasının gerekliliğine” değinildi. “Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü sağlayacak bir Kıbrıs sorununun çözümünden” bahsedilen bildiride, “Kıbrıs’ın kurtarılmasını, Kıbrıs halkının yeniden birleşmesini sağlayacak ve tüm Kıbrıslıların iyi bilinen çıkarlarına hizmet edecek bir çözüm olması gerektiği” savunuldu. Bildiride, “Meclisin, BM himayesinde gerçekleştirilen doğrudan görüşmelerde, Kıbrıs Rum tarafının sarf etmeye devam ettiği çabalara rağmen şu ana kadar Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik özlü bir ilerleme kaydedilmediğini saptadığı” iddia edildi.
Diğer taraftan sözde barış meleği, eli kanlı EOKA örgütü ve Enosis destekçisi faşist Hristo-fiyasko da BM Genel Sekreteri, Avrupa Konseyi Başkanı, Avrupa Komisyonu Başkanı ve Avrupa Parlamentosu Başkanı’na; Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki tavrını şikâyet ettiği mektuplar yolladı. Hristo-fiyasko gönderdiği mektupların içeriğini gizlerken yaptığı açıklamada “Mektuplar, aleni bir şekilde şikâyet ettiğim şeylere, yani Türkiye Dışişleri Bakanı ve diğer Türk yetkililerin Kıbrıs karşısında sergiledikleri kendini beğenmiş tutuma atıfta bulunuyor. Biz de bunu şikâyet ediyoruz.” demekle yetindi.
Yine geçen hafta Hristo-fiyasko müzakere süreci ile ilgili açıklamalar yaptığı basın toplantısında da, birçok durumda Kıbrıs Türk tarafının felsefesinin, “müzakerelerde, adada iki ayrı varlık olmasının veri olarak alınması gerektiği” şeklinde olduğunu öne sürdü. Hristo-fiyasko, bu yaklaşımı kabul etmelerinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını belirtti.
Son 9 yıldır Anavatan Türkiye’deki AKP iktidarı maalesef bu kafadaki Rumla biz Kıbrıs Türklerini ’Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’ çatısı altında birleştirmeye çalışmaktadır.7 yıl önce 24 Nisan 2004’te AKP tarafından desteklenen Annan Planı referandumu Rumlar tarafından da onaylansa idi bugün devletimiz KKTC ortadan kalkmış ve Kıbrıs Türkü olarak bizler de yok olmakla yüz yüze kalmış olacaktık. Rum’un Kıbrıs Türk’ü olarak bizlere adada insanca yaşam hakkı vermek istemediğini biran olsun unutmamalıyız. Anavatan Türkiye’deki kardeşlerimizin yaklaşan seçimlerde AKP’nin Milli Kıbrıs Davamız konusunda iflas etmiş politikalarını dikkate alarak oy vereceğinden şüphem yoktur. Anadolu’daki kardeşlerimiz bizi AKP’den ve Rumdan kurtarmalıdırlar.
