AKP'de gidişin paranoyak ayak sesleri

Türk televizyonlarında haber bülteni seyredip gazetelerdeki haberleri okuyunca gülmemek elde değil. Bir cümlelik haberi bir sayfa haline getirmek için eveleyip geveleyen, tekrar tekrar aynı cümleleri söyleyip, haber kurallarına uymayan çakma muhabirler. Onları yönetip, yönlendiren başlarındaki editörlerin cehaleti. Kime yağ çekeceğini şaşırmış medya patronları.
Bu sayfada Türk siyaseti konusunda yaptığım değerlendirmelerin ne kadar doğru olduğunu şu son günlerde yaşanan paranoyalar da kanıtlıyor. İktidar siyasetçileri gidişin ayak seslerini duymaya başladıkları için, icraatları konusunda hesap verme korkusunu, günlük hayatta ölüm korkusu ile gizlemeye çalışıyorlar.
Şu Arınç haberi verilmeye başlandığı günden beri her cümlesine, her satırına gülüyorum. Bu olayı araştırmadan, başka bir kaynaktan doğrulatmadan verip, belirli kaynakların aleti haline gelen zavallı muhabirlerin bağıra çağıra, her türlü Türkçe ifadeden uzak heyecanlı sunuşları, olayı daha da renkli hale getirdi.
2010 yılı beklediğimiz gibi ekonomik açıdan zor geçecek. Yüzde elli zam olacağı açıklanan gıdadan akaryakıta kadar her türlü harcamaya karşılık hükümet, memura yüzde beş, emekliye yüzde 4 zam yapacağını açıkladı. Uzun süredir uyarıyorum. Ekonomi uzmanları, bugün Yunanistan’da yaşananların biraz daha büyüğünü ve şiddetlisini Türkiye için de bekliyor. Ama bizimkiler konuşurken mangalda kül bırakmıyor. Dünyada krizden etkilenmeyen ekonomi bizimkiymiş. Yerseniz. İşsiz bıraktıkları kişileri, kapanan işyerlerini, ocakları sönen aileleri onlar görmüyor. Evet, sokakta ekmekleri için seslerini yükselten işçiler memurlar basının provokasyon ürünüymüş.
Ama onlar inanın bir şeyin farkındalar, gidiyorlar. Onlara yalakalık eden kalemler durumu fark etti ve gemiyi terk eden fareler gibi başladı onlardan kopmaya. Onlara destek veren sermaye başladı söylenmeye. Onlara oy veren halk sokaklara düştü. Türkiye’ye sermaye giriyor diyorlar. Oysa resmi rakamlar Türkiye’den kaçan paranın milyar dolarla ölçüldüğünü söylüyor. ABD hazinesinden istenen para da alınamadı.
Gerçek şu ki ben burada, yani bu kıtada resmi ağızların Erdoğan ve takımı hakkındaki konuşmalarında artık fark edilen değişmeyi gözlemleyebiliyoruz. Açıkça söylüyorum; kim ne derse desin ABD, Erdoğan hükümetini bıraktığının sinyalini Ankara’ya verdi. Bunu Tayyip Bey de biliyor. Bundan eminim. Etrafındaki uzaklaşmaların Erdoğan da farkında. İşte bu yüzden AKP iktidarında panik başladı. Bu tepkilerin önümüzdeki yıl içinde daha fazla artacağından ve şiddetleneceğinden emin olabilirsiniz.
Türkiye’de iç huzursuzluğun artış göstermesi ABD çıkarlarına karşı bir olay. Türkiye’den geçen enerji hattı Batıya hizmet ediyor. Bu hattın kesilmesi hem Amerikan hem Avrupa şirketlerini olumsuz etkiler.
Bizimkiler AB ile yeni görüşmelerin başladığını söylüyor. Peki, açılan faslın çevre koruma konusunda olduğunu biliyor musunuz? Hani şu Kopenhag zirvesi sırasında hiç kimsenin kabul etmediği koşulları teslim olmuş işgal altındaki Türkiye’ye kabul ettirecekler. Avrupa kıtası ile ilişkisi olan değen veya değmeyen Türkiye’den 50 yıl geri olan ülkeler bile birliğe alınıyor vize uygulaması kalkıyor ama ortada sonuç yok. İktidarda görev kavgası. AB ile Müzakerelerden Sorumlu Bakan susuyor, buna karşılık Dışişleri Bakanı bu konuda konuşuyor. İşin ilginç yanı, bu ikiliden birinin ötekinin bakanlığında gözü olduğu.
Evet sevgili okurum, bizler sıkıntı çekeceğiz ama ufukta ampulsüz bir ışık var. Güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar...

Yazarın Diğer Yazıları