AKP ile MHP, Amerikalılara türbanı anlatıyor?
Bugünlerde Amerikan topraklarında garip işler, garip toplantılar oluyor. Bunlar içinde en önemlisi Türkiye’de türban konusunda anayasa değişikliğinde işbirliği yapan iki partinin yetkililerinin Türk halkına hesap verme ya da açıklama yerine Amerika’ya kadar gelip, Amerikalılara türban konusunu anlatmaları. Onlar da Türkiye’deki türban konusu için meraklarından ölüyorlardı ya.
Bu toplantılardan ilki hafta başında MHP milletvekili Mithat Melen tarafından ilginç bir yerde ve dikkat çekecek kişilerin arabuluculuğu ile gerçekleşti. Bu toplantı için zemini hazırlayan, Rumi Forum. Toplantıyı Wilson Center’da düzenleyen grup ise daha önce Rum lobisi için çalışan ve onların parası ile kurulan tüm faaliyetlerini de Denktaş’ın KKTC devlet başkanlığından ayrılması ile Kıbrıs ve Ege karasuları konuları üzerine yoğunlaştıran bir kişi. Dikkatinizi çekerim bu milliyetçi bir parti.
İkinci toplantı ise, AKP’li bir heyetin New York’ta Columbia Üniversitesi’nde katılacağı bir türban açıklama toplantısı. Burada AKP ve MHP adına anayasa değişikliğini de yapan Profesör Özbudun da konuşuyor. Toplantının önemli ikinci konuşmacısı AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Mehmet Fırat. Bu toplantılar sırasında neden bu tür bir anayasa değişikliği yapmaya karar verdiklerini ve neleri değiştirdiklerini Amerikalılara anlatacaklar. Türk halkına bile anlatmaya tenezzül etmediklerini Amerikalı patronlara açıklayacaklar, ne diyebiliriz.
Üçüncü toplantı ise gene ilginç. Aynı Rum takımının himayesi altında adı da “Türkiye’nin Kürt sorunu ve son gelişmeler”. Yani sınır ötesi operasyonun yarattığı sorunlar. Katılımcılar da bir dünya harikası. Başta PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcal’ın peşinde onunla konuşmak için Avrupa’da kapı kapı dolaşan, Washington’daki terör örgütünün perde arkası temsilciliğinin başındaki Kani Gulam’a siyasi sığınma hakkı tanınması için referans mektubu yazan ve daha da önemlisi, Abdullah Gül’ün kadim dostu Henri Barkey. Öteki konuşmacı ise PKK terör örgütüne yakınlığı ile bilinen ve “Kan ve İnanç; PKK ve Kürtlerin Bağımsızlık Savaşı” adlı kitabın yazarı, Reuters Haber Ajansı’nın eski kürt muhabiri olan Aliza Marcus.
Bu toplantı da 3 Mart tarihinde ve gene Wilson Merkezinde. Bu merkezi Abdullah Gül çok iyi bilir, zamanında Recai Kutan ile birlikte Erbakan’ın partisinin Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Nazlı Ilıcak’la birlikte orayı ziyaret etmişlerdi. Son Ocak ayındaki Washington ziyaretinde de burada bir konuşma yaptı.
Şimdi bana şu soruyu sorabilirsiniz, ne alakası var bu toplantıların Türkiye’deki gelişmelerle? Açıklayayım. Efendim, Washington’da düzenlenen toplantıların bir özelliği vardır. Buralara ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlığından bazı dinleyiciler katılır ve konuşmalar konusunda not alırlar. Daha açıkçası, birileri doğrudan Amerikan yönetimine bir mesaj vermek istiyorsa önce bu toplantılarla zemin yoklarlar. Daha sonra doğrudan resmi mesaj iletilir.
Demek ki, gerek MHP ve gerekse AKP yaptıkları işin doğru olmadığını biliyor ve bu durumun nasıl olacağını veya olduğunu bilmediğim bir şekilde açıklamasını ABD topraklarına getirdiler. Tabii aynı rahatsızlığı Türk halkına ve üniversitelerine verdiklerini umursamadan bunu yapmaları da kendi halkını ne kadar dikkate aldıkları gerçeğini ortaya koyuyor.
Bir haber de temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gelen ABD Savunma Bakanı Gates ile ilgili. Gates’ın Avustralya’da bizim sınır ötesi operasyonla ilgili yorumlarını veren Amerikan UPI haber ajansının manşetinin, “Gates, Türkiye’ye PKK ile diyalog önerdi” olması ve sınır ötesi operasyonun ardından ziyaretten vazgeçip daha sonra yeniden ziyarete karar verdiğini açıklaması bana oldukça ilginç geliyor. Tabii bu arada şehit cenazelerinden nemalanan sarı basının bu tür ülke kaderini etkileyecek gelişmelerle ilgilenmesini beklemek de zaten yanlış ama gönül gene de istiyor işte. Arsız gönül.