Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

AKP, Hristo-Fiyasko’nun planını bozmalıdır

Enososçi faşist Rum lider Hristo-fiyasko geçtiğimiz hafta katıldığı birçok etkinlikte yaptığı konuşmalarda Kıbrıs sorununun geleceğine ışık tutacak açıklamalarda bulundu. Açıklamalar sürdürülmekte olan müzakerelerin sonuçsuz kalacağı konusundaki ısrarlı duruşumu doğrulamaktadır. Rum tarafının uzlaşmaz tutumunu ve sinsi planlarını göstermek adına Hristo-fiyasko’nun açıklamalarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Rum tarafında yayınlanan Fileleftheros gazetesi Solcu İşçi Sendikaları Federasyonu (PEO)’nun 70’inci kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılan Hristo-fiyasko’nun konuşmasının Kıbrıs sorununa değindiği kısımlarını yansıttı. Habere göre üç yıldır devam eden Kıbrıs doğrudan müzakerelerine “uzlaşılmış prosedüre ve müzakere zeminine uygun yapıcı önerilerle, iyi niyetle katıldığını” savunan Hristo-fiyasko, “Müzakerelerin zemini aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi kararlarında ifade edildiği şekliyle uluslararası camianın istediği çözümün de zeminidir” dedi.
“Özellikle son dönemde, doğrudan müzakerelerin gidişatından memnun değiliz” diyen Hristo-fiyasko, “Kaydedilen ilerlemeye rağmen Kıbrıs Türk liderliği Kıbrıs sorununun kritik başlıklarında başarılan görüş birliklerinden caydı. Aynı zamanda uzlaşılmış zeminden kaçan öneriler sundu” dedi ve şunları ekledi: “Bugünkü Türk liderliği müzakere masası dışında saldırgan ve tahrikkar şekilde davranıyor, açıklamaları da çözüm zeminini ortadan kaldırıyor, her türlü ilerleme çabasını da iptal ediyor. Biz iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü, tek devlet, tek bir egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslar arası temsiliyet içeren çözümü başarmak istikametinde çalışmaya devam edeceğiz. Ancak ne hakemlik ve dar takvimler ithal edilmesiyle prosedürün değiştirilmesini, ne de başarılacak çözümü ölü doğmuş ve çıkmaz haline gerecek; ilkelerin ihlal edilmesini kabule niyetliyiz...”
Hristo-fiyasko Omorfo Digenis Akritas Örgütü’nün 80’inci kuruluş yıldönümünde Güzelyurt kökenli Rumlara yaptığı konuşmada da “Gözümüzü işgal altındaki topraklarımıza dikmiş, vatanın kurtarılması ve yeniden birleşmesi için mümkün olan her şeyi yapmaya söz veriyoruz. Omorfo (Güzelyurt) olmadan çözüm olmaz” iddiasında bulundu.
Rum tarafında yayınlanan Haravgi gazetesi “Başkan Dimitris Hristofyas Yeniden Teyit Etti... Omorfo Olmadan Çözüm Olmaz” başlıklı haberinde Hristo-fiyasko’nun ana hedefin Kıbrıs sorununun sözde çözümü olması gerektiği görüşünü ortaya koyduğunu ve “Benim hayatımın hedefi, Türk işgalinin havaya uçurulması, vatanımızın ve halkımızın yeniden birleştirilmesidir.Taksime rıza göstermeyeceğiz çünkü taksim Kıbrıs için felakettir. Kıbrıs’ın yarısını sonsuza dek kaybederiz. Çok sevgili Omorfo’muzu da sonsuza dek kaybederiz. Süregelen kolonizasyon nedeniyle Kıbrıs Türk toplumu yok olur. Kıbrıslı Rumlar olarak güvensizlik içinde ve geleceğimiz belirsiz yaşarız” dediğini yansıttı.
Görüldüğü üzere Hristo-fiyasko karalama siyasetine devam ederek müzakerelerin başarısızlığı konusunda Türk tarafını sorumlu gösterme gayretlerine devam etmektedir. Hristo-fiyasko “her konuda anlaşılmadan hiçbir konuda anlaşılmış olunmayacağı” prensibini de bir yana bırakarak sürdürülmekte olan müzakerelerde
Türk tarafının uzlaşılan konularda yan çizdiği gibi gerçek dışı suçlamalarına devam etmektedir.Hristo-fiyasko ada gerçeklerini çarpıtmakta, Anavatan Türkiye’yi işgalcilikle suçlayarak Kıbrıs sorununu sanki sözde işgalden kurtulma meselesi imiş gibi göstermeye çalışmaktadır. Bu gibi suçlamaları ve Hristo-fiyasko’nun diğer benzeri saçmalıklarını uluslararası kamuoyunda destekleyecek önyargılı kesimler hazırda beklemektedir. Çoğu AB üyesi olan bu ülkeler, Kıbrıs sorununa çözüm bulma sürecinde, ellerine geçirdikleri her fırsatta, Anavatan Türkiye’yi suçlamak için pusuya yatmıştır. AB, Ocak ayından sonraki süreçte müzakerelere dahil olma planı yapmaktadır. Hristo-fiyasko’nun planı, AB’ye tam üye olmak isteyen Türkiye’yi köşeye sıkıştırarak ödün koparmaktadır. AKP iktidarı, batmak üzere olan AB ve tetikçisi Güney Kıbrıs’ın sinsi planlarını bozacak tedbirleri hemen almalıdır. Bölgemizdeki ve Avrupa’daki koşullar, Kıbrıs sorunu konusunda lehimize adımlar atabilmemize olanak sağlayacak niteliktedir. Yeter ki biz ne yapmamız gerekeni bilelim ve doğru adımları atabilelim.

Yazarın Diğer Yazıları