AKP Hükümeti’nin Kıbrıs siyasetinde geldiği noktayı geçtiğimiz hafta Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşlerinden de sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek açıkladı. Çiçek 20 Temmuz Barış Harekatının 36. Yıl dönümünü Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde KKTC’ye geldi. Çiçek, Dr. Fazıl Küçük Bulvarında yapılan törende yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu ve Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs sorununa bakış açısında geldiği son noktayı ortaya koydu.
Çiçek, Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs’ta yıl sonuna kadar çözüm istediğini vurgulayarak, “Bu yılın sonuna kadar Rum tarafı ve onu destekleyenler, bu meseleyi bir çözüme kavuşturamazlarsa herkes kendi yolunda gitmeye devam edecektir. Çünkü bu, ilânihaye sürdürülecek bir konu değildir. Rum tarafı da artık denizin bittiğini idrak etmeli, üzerine düşeni yapmaya karar vermeli ve adil ve kalıcı çözüm için gerekli adımları atmalıdır” dedi. Çiçek, Kıbrıs meselesini Türkiye’nin önüne Avrupa Birliği üyeliğinin ön şartı olarak koyanlara Lefkoşa’dan seslendi ve tercihlerinin her zaman Kıbrıs olacağını vurguladı. Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri tutmayan AB’nin sınıfta kaldığını belirten Çiçek, Türkiye ile KKTC ilişkilerinin dünyada eşi, emsali olmayan, karşılıksız bir ilişki olduğunu; gönülden, tarihten ve maziden geldiğini söyledi.
Umarız çark etmezler
AKP Hükümetinin bu noktaya gelmesi sevindiricidir. AKP 8 yıllık iktidarında galiba Kıbrıs’ta olan bitene gerçekçi teşhis koymaya başlamıştır.
AKP’deki kör gözler Kıbrıs gerçeklerini artık görmeye başlamıştır. Umarım atılan nutuklar havada kalmaz. İnşallah söylenenler milli günde gönüllerimize su serpmek için söylenmiş laflar değildir. Çiçek’in KKTC’de söyledikleri muhakkak ki AKP hükümetini bağlamaktadır.
Yıl sonunda anlaşma olmaması halinde devletimiz KKTC’nin tanınması ve ’iki devletli çözüm’yoluna gidileceği sözü-taahhüdü AKP hükümeti tarafından verilmiştir. Umarız yıl sonunda AKP hükümeti sözünün arkasında durur; çark etmez...
Defalarca belirtti
AKP hükümetinin geldiği nokta, Kıbrıs Milli davamızın lideri, devletimiz KKTC’nin kurucusu 1. Cumhurbaşkanı Denktaş’ın yıllardır söyledikleri ve ısrarla altını çizdiği pozisyondur. 1. Cumhurbaşkanı Denktaş Rumla yapılan müzakerelerin boşuna yapıldığını, müzakerelere devam edilecek ise bunun ‘iki egemen devlet’ arasında yapılması gerektiğinin şart olduğunu defalarca belirtmiştir.
Masaya self determinasyon hakkını kullanmış ayrı bir halk olarak oturup-kalkınması gerektiğini yıllarca bıkmadan usanmadan söylemiştir.
Kutlamak lazım
Denktaş, başta ABD, İngiltere ve AB olmak üzere emperyalist güçlere güvenilemeyeceğini, bu güçlerin adanın Yunanlaşması, Hristiyanlaşması için ellerinden geleni yaptıklarını örnekleriyle defalarca anlatarak uyarılarda bulunmuştur.
Denktaş’ı ‘o artık bitmiştir’ diyerek rencide edenler; ‘politikaları işe yaramıyor, eskide kalmış, çağdışı’ diye çamur atanlar, görevden ayrılması için ellerinden gelen baskı ve şantajı yapanlar şimdi Denktaş’ın söylediklerine gelmiştir.
Önemli olan da budur. AKP hükümetini,eğer takiye yapmıyorlarsa, geldikleri noktadan dolayı kutlamak lazımdır. Bu kutlamanın ne kadar doğru olduğunu yıl sonunda hep birlikte göreceğiz...
