Etraf gene toz duman. Bu karmaşıklığı kasıtlı yapıp yapmadıkları konusunda çok emin değilim. Zira Türkiye’nin kapısında bekleyen felaketler, artık eşiği aşıp memlekete girmeye hazır halde. Sizlere önce Amerika’dan güncel haberler vereyim.
AKP’liler âlem vallahi. Duyduğunuzu sanmıyorum, AKP’li bir heyet ABD’de ağırlanıyor. İyi de açıkça 6 AKP’li Arkansas, eyaletinde ne tür incelemeler yapıyor. Arkansas biliyorsunuz, ABD eski başkanı Bill ve eşi Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un memleketi. Kokusu yakında çıkar.
İkinci konu Nisan ayı yaklaşırken Tayyip Beyin paçalarının da tutuştuğu anlaşılıyor. Biliyorsunuz 24 Nisan sözde Ermeni soykırımının yıldönümü. Ermenistan Devlet Başkanı da bu kez Obama’ya seçim öncesi Ermenilere verdiği “soykırımını tanıyacağım” sözünü tutmasını isteyenler kervanına katıldı. 4 Mart tarihinde de tasarı ABD Temsilciler Meclisi’nde komisyonda oylanıp Genel Kurula sevk edilecek.
Bu işler için şimdilerde çiçeği burnunda yeni Büyükelçi Namık Tan ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Feridun Sinirlioğlu geçen hafta sonunda Washington’a geldi. Tan henüz resmen itimatnamesini ABD Başkanı Obama’ya vermediği için Amerikan hükümeti tarafından sınırlı tanınıyor. Bu ekibin amacı, Nisan ayı içinde Başbakan Erdoğan’ın katılacağı nükleer silahsızlanma zirvesine hazırlık ve Başbakan buradayken tatsız bir Ermeni sürprizi ile karşılaşmaması için önlem almak.
Tabii biz içeride anlamlı anlamsız bir dizi suni gündemle boğuşurken bölgemizde ve bizi ilgilendiren birçok konuda da işler karışıyor. Örneğin İsrail MOSSAD ajanları Dubai’de Hamas’ın askeri liderlerinden Mahmud El Mabhuh’u öldürdü. Biliyorsunuz İsrail’in hedefindeki ikinci nokta İran. ABD’nin zapt etmeye çalışmasına rağmen bir çılgınlık yapıp nükleer tesisleri bombalamalarını ne yalan söyleyeyim bekliyorum. Tabii bu arada İsrail ile görünüşte ipleri germiş bulunan İsrail uçaklarının saldırı için Türkiye üzerinden geçmesi de ne hikmetse beni hiç şaşırtmaz.
Afganistan konusunda ise Erdoğan’ın hani Kabil’de dans dersleri versin diye gönderdiğimizi söylediği Türk askerleri vardı ya ne hikmetse bugünlerde Taliban’ın her köşesinde bomba patlattığı Afgan başkentinde devriye geziyor. Biliyorsunuz bizim askerler çarpışmayacakları için de ellerinde tahtadan tüfekler var. Böyle kandırmıştı AKP iktidarı halkımızı.
Bu arada bağımsız adaletimizi Habur’dan giren PKK’lı teröristleri serbest bırakmaları konusunda AKP iktidarının uyardığı söyleniyor. E yani, teröristleri serbest bırakma konusunda talimat alan hâkim ve savcılar, vatanseverleri içeri tıkmak için neden talimat almasın diye aklınıza da gelmesi lazım. İnanın benim aklımdan çıkmıyor. Önemli değil AKP demokratik açılım yapıyor. Öylesine bir açılım ki demokrasinin tüm temel öğelerini yok ederek.
Faili meçhul cinayetleri araştırıyorlar, nasıl bir araştırmaysa suçlular gözlerinin önünde onlar görmemek için elleri ile gözlerini kapatıyorlar. Davalarını savunan Cengiz Çandar, Hasan Cemal gibi kalemlerin geçmişi aslında faili meçhul cinayet kaynağı. Sadece konu bu mu, yolsuzluk devlet adına gizli işbağlama, organize suç bunlar değilse başka ne olabilir?
Bu yıl içinde şimdi Kıbrıs konusunda verilecek tavizler bekliyorum. Aslında 2010 oldukça hareketli bir yıl olacak. Ermenistan sınırı açmak, Irak’taki Kürt devletine bekçilik yapmak, katil APO’yu İmralı’dan çıkarıp siyasete yeniden sokup koalisyon ortağı olmasını sağlamak, Anayasayı kendine göre bir hale getirmek, Kıbrıs’ı vermek, Yunanistan’a kıta sahanlığı ve hava sahasında taviz vermek sonra da seçimi kaybedip gitmek.
Giderken de Tayyip Bey Çankaya’ya çıkıp kendisini güvence altına alacak muhtemelen. Senaryo bu. İşte size ampulcülerin bu yıl içindeki görevleri.
