“Aklımda Kalanlar”

Ünlü iş adamlarımızdan, gönül insanı A. Fethi Ağralı’nın gerçekten de, bir birinden ilgi çekici anıları daha doğrusu gezileri, girişimleri ve tecrübelerinden bir bölümü “Aklımda Kalanlar”da bir kez daha ortaya çıkıyor.
Yeni Karamürsel Mağazaları’nın kurucu ve sahiplerinden Fethi, Ağralı’nın 23 Haziran 1924’te İzmir’in Tire ilçesinde başlayan çok renkli ve başarılı hayatından kesitlerin yer aldığı “Aklımda Kalanlar”dan, bir çırpıda bizim aklımızda kalan paragrafta aynen şu mütevazı duygular yer alıyor:
“Bir mağaza büyüdü, diğerini açtık, o büyüdü diğerini... Büyümeye hep devam ettik.
Deyim yerindeyse hiç çizmeyi aşmadık.
(Erişir menzil-i maksûduna âheste giden,
Tiz reftar olanın pâyine dâmen dolaşır)
Yani (yavaş giden istediği yere ulaşır, hızlı gidenin etekleri ayağına dolaşır) demiş şair.
Biz de âheste gittik, kendi yağımızla kavrulduk, böylece bugünlere geldik.”
Fethi Ağralı, rahmetli Nuri Güven’le olan ve herkes tarafından merak edilen, ortaklık ilişkisini de, bakınız ne güzel anlatıyor.
“Nuri Bey’le aramızdaki yaş farkı, babasını kaybetmiş bir kişinin ağabeyini aile reisi kabul etmesi şeklinde bir ilişki olarak sürdü. Konuları daima mesafeli bir üslup içinde tartışır ve müşterek bir karara varırdık. Kararları birlikte alır, uygulamaya ben koyardım. O yıllarda bazen haftada 5 kez uçak yolculuğu yaptığımı hatırlarım.
Ben biraz daha atılgan, o ise daima temkinli idi. Zaman zaman benim eteğimden çeker, orta yolu bulurduk.
Nuri Bey’in ölümüne kadar da hep böyle devam etti.”
“Aklımda Kalanlar”ın bir bakıma önsözü yerine geçecek ve kaleme alınması bize nasip olan ilk yazıdan, birkaç paragrafa da yer vermek bize onur veriyor.
(Her şeyden önce, Fethi Ağabey’in “babacan”, “halim selim” ve yüzünden hiç eksilmeyen tebessüme rağmen, iş hayatında çok ciddi, çok titiz ve en önemlisi çok çalışkan olduğunu belirtmek gerekiyor.
Hele can arkadaşlığının yanı sıra “yardımseverliği” özelliklerinin başında geliyor.
Üstelik “devlet” ve “kurum” tecrübesi, “pazarlama” ve “mağazacılık” hünerleri, kısacası görüp geçirdikleri, Fethi Ağabey’i ilgi odağı yapıyor.
Ayrıca, gerek yurt içi, gerek yurt dışı gezileri, serüvenleri onu renkli hale de getiriyor.
Aslında böyle bir Fethi Ağabey’i yazmak, anlatabilmek güçleşiyor.
Ne var ki, anlattıkları, bilgi ve belgeleri, kitabın oluşmasını, zenginleşmesini sağlıyor.
“Niçin Fethi Ağabey”i izah için, “Böyle bir ağabey anlatılmaz mı?” cümlesi bile yetiyor.
Ve o anlattı... Sadece kâğıda döküldü cümleler... Sonra da kitaplaştı.)
Çeşitli fotoğraflarla daha da zenginleşen “Aklımda Kalanlar”a Fethi Ağralı’nın “Son Söz”ünü de aktarmak yine bize düşüyor.
(Sevgili dostlarım, size 87 yıllık yaşamımdan “Aklımda Kalanlar”ı aktarmaya çalıştım.
Dilerim kendilerinden ya da beraber yaşadığımız anılardan söz etmediğim dostlarım varsa, bunu hoşgörüyle karşılarlar ve beni bağışlarlar...)

Yazarın Diğer Yazıları