Ahh Almanya Türkiye'nin ahını almayacaktın. Böyle çarpılırsın işte!
Alma mazlumun ahını çıkan aheste aheste...
Çok güzel bir sözdür. İnsanlara haksızlık yapmaktan kaçınmaları gerektiğini ve adaletin er ya da geç yerini bulacağını hatırlatır.
Bazen hemen bazen de yıllar sonra adaletin yerini bulduğuna şahit oluruz.
Almanya'nın ev sahibi olduğu 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'na çeyrek finalde veda etmesiyle bu Atasözü geldi aklıma... İspanya'nın uzatma bölümünün son anlarında bulduğu golle elendiler.
Almanya yaptığı haksızlığın karşılığını hemen alanlardan oldu!
Merih Demiral'a ceza verilmesine harcadıkları çabaya hepimiz şahidiz. Normal şartlarda dikkate bile alınmayacak sevinç için ortalığı ayağa kaldırdılar.
Almanya İçişleri Bakanı Faeser'in sözlerini hatırlayalım: "Aşırı sağcı Türklerin sembollerinin stadyumlarımızda yeri yoktur. Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ırkçılık platformu olarak kullanılması kesinlikle kabul edilemez. UEFA'nın konuyu araştırıp yaptırımları değerlendirmesini bekliyoruz."
UEFA da yaptığımız savunmanın üzerinden yaklaşık 2 saat geçtikten sonra 2 maçlık cezayı yapıştırdı Merih'e...
Futbolun aslında sadece sahada oynanmadığına bir kez daha şahit olduk. UEFA, Almanya'nın baskısına dayanamadı, itiraz sürecini bile işletemeyeceğimiz şekilde verdi cezayı.
Alman yetkililer, Merih Demiral'ın ceza almasına harcadıkları çaba yerine kendi milli takımlarına odaklansa belki de şu anda yarı finaldeydiler.
Almanya'nın elenmesiyle artık organizasyonun yeni ev sahibi biziz.
Şimdi yapmamız gereken tamamen sahaya odaklanmak.
Yapılan haksızlığın da ekstra motivasyonuyla Hollanda'ya tek yürek halinde mücadele etmeliyiz. Yarı finale yükseldikten sonra da değmeyin keyfimize...
Almanlar yarı finale evlerinde izlerken, bizler final hayaliyle sahada olacağız.
Haydi Bizim Çocuklar... Bir kez daha dökün bizi sokaklara.