Bu yazıyı yazarken, daha 12-12 saçmalığı devam ediyordu. Tabii benim afyonlanmış halkım geçim derdini ve her türlü sıkıntıyı unutmuş safsataları tartışıyor. Bir ara düşündüm, 30 yıldan fazla bu kıtada gazetecilik yaptım. Hemen hemen her türlü tartışma programını izledim ama bizdekiler kadar zekâ sınırlarını zorlayan tartışmalara, inanın tanık olmadım.
Bu arada gelişmeler oldukça ilginç uluslararası arenada. Mesela Türkiye, paraca sıkışmış Kıbrıs Rum tarafını sıkıştırma yerine, Filistin’deki Arapların sorununa nane oluyor. Oysa bir Suriye bunalımında, ev sahipliği yaptığı için, sınır boyunca yaşayan kendi vatandaşları, göçmen durumuna gelmiş, kimin umurunda.
Kendi vatandaşları sürünürmüş önemsiz, milyonlarca dolar, Başbakanın Arap kardeşlerine akarmış ne gam. Ama ona oy verenlere de müstahak kardeşim. İşte seçtiğiniz adam ve parti. Bir yandan da dolduruşlar devam ediyor. Türkiye’nin kanıyla çizdiği sınırlar, bunlar tarafından belirsiz hale getirilirken Türkiye’nin parçalanması artık gizli saklı değil, aleni olarak istihbarat raporlarında söylenebiliyor.
Bir yanda Turgut Özal’ın öldürüldüğü soytarılığı, öte yanda ordusu Silivri’de tutsak edilmişken gıkını bile çıkarmayan bir ülke ve ulus. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde rastlanmamış bir yolsuzluğun yaşandığı Özal dönemi ve kimlerin ne kadar para götürdüğü tartışılmıyor da “yok Özal ne zehri ile öldürülmüş” onu konu yapıp, manşetlerine ekranlarına taşıyabiliyor boyalı basın.
Geçtiğimiz günlerde birkaç uluslararası rapor yayınlandı. Bunları kendine güvenip de yayınlayabilen çok az basın kurumu var. Birincisi gazeteciler olayı. Tayyip Bey’in demokrasi yok diye eleştirdiği Suriye’de bile basın, bizimkinden daha iyi durumda. Indenpendent gazetesi Erdoğan’ı dünyanın en çok gazeteci tutuklayan lideri ilan etti. Dünya yoksulluk sıralamasında da gerilerdeyiz, bakmayın ağaların kuru sıkı atmalarına. Yaşam kalitesi sıralamasında ise sormayın gitsin, 89’uncu sıradayız.
Ama siz, anladığım kadarı ile hayatınızdan memnunsunuz. Birilerinin sırtınıza kırbaç vurup hakaret etmesi, anlaşılan çoğunluğun hoşuna gidiyor. Enflasyon almış başını gidiyor. Önceleri pek hoşunuza giden sağlık hizmetleri her gün yeni bir rezalete sahne. Ama sizde maşallah çıt yok. Bu da bir şans siyasetçi açısından. Aynı sırtına vur, ağzındaki lokmayı al hesabı.
Uluslararası alanda yalanın bin bir para. Hani hatırlar mısınız Esad kimyasal füze atacak palavrası ile sınırlarımıza konuşlandırılan Patriot masalı vardı ya. Hani onları ateşlemeye bizim karar vereceğimiz yalanı vardı ya. İşte o da kuyruklu bir yalan.
Almanya’da Savunma Bakanı Thomas de Maiziere, Federal Meclis’te yaptığı bir konuşmada füzelerin komutasının Türklerde değil NATO’da olduğunu açıkladı. Peki, size bir maddelik soru, NATO kim? Tabii ki ABD. Demek ki füzelerin komutası, benim topraklarımda ve de komşuma çevrilmişken kimdeymiş? ABD’deymiş. Buyurun haberiniz olmadan bir savaşa girmiş oluyorsunuz.
Tabii bu da sizler için önemli değil. Zaten siz, haberiniz olmadan bir Kürt devletine çanak tutmuyor musunuz? Gene haberiniz olmadan sizden atılan füzelerle ve sizden kalkan uçaklarla bir milyondan fazla sivil Iraklı din kardeşiniz öldürülmedi mi? Ve gene sizlerin haberi yokken PKK terör örgütüne karda üşümesinler diye Amerikan helikopterleri malzeme atmadı mı? Siz, haberiniz yokken Gürcistan’ı desteklediniz, kardeşiniz Azerileri katledip topraklarını işgal eden Ermenistan’a dostluk eli uzattınız ve İran’ı düşman ilan ettiniz.
Haberiniz yokken, AB’ye girmekten vazgeçip diktatörlüğe dönmediniz mi? Haberiniz yokken, güney sınırınıza Amerikan askerleri gelip Suriyeli çapulcuları eğitmedi mi? Gene sizin haberiniz yokken Tayyip Bey ve şürekâsı babanızın kanla aldığı toprakları babalar gibi satmadı mı? Hoş haberiniz olsaydı ne yazacaktı ki?
Haberiniz yokken, birileri ülkeni düşman işgalinden ve çizmesinden kurtaran adamı ve arkadaşlarını tarihten silip, hainleri kurtarıcı göstermedi mi, o zaman kaç yazdı ki? Çocuklarını öldürenler tutuklanırken haberin var mıydı Allah aşkına? Bakmayın siz bana, haberiniz olsaydı da siz hâlâ Türkiye seninle gurur duyuyor diye kiminle gurur duyduğunuzdan habersiz bağırıyor olacaktınız.
