Adalet (07 Ağustos 2013)
Elime geçen her fırsatta, gerek yazılı veya görsel medyada veya çeşitli toplantılarda, “adaletin” önemini vurgulamaya çalışmaktayım. KKTC’de adil ve hakka dayalı bir düzenin kurulması için elimden geldiğince çaba harcamaktayım. Sahibi olduğum medya kurumu bu yönde eğitici ve yönlendirici yayınlar yapmaktadır. Adaletin olmadığı yerde kalkınmanın, gelişmenin olamayacağına inanmaktayım. Hukukun üstünlüğüne inanan ve bunu uygulayan toplumların medeniyeti yakalarken daha başarılı, daha huzurlu oldukları ortadadır. Çağdaşlığa ulaşabilmek için muhakkak adil bir düzene sahip olunması, hakkın yerini bulması şarttır.
Adalet konusunda vereceğimiz en güzel ve en mükemmel örnek Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ve Yüce Atatürk’ün yaşamlarıdır; bize öğrettikleridir.
Peygamberimiz yaşadığı dönem boyunca ister yaptığı hal ve hareketler olsun ister söylediği sözler olsun sürekli adaleti ön planda tutmuştur.
Adalet konusuna kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette değinilmiştir. Bu ayetlerin birçoğunda adaletle hüküm verenlerin Allah katında da adaletle hüküm giyeceği belirtilmektedir.
Dinimiz Müslümanlık en çok insan haklarına önem vermektedir. Kul hakkı bu nedenle dinimizde çok önemlidir. Cenabı Hakk, kul hakkı yiyenleri affetmeyeceğini bizlere bildirmiştir. Kulların haklarının korunduğu düzenlerde muhakkak adalet vardır.
Bu bağlamda Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) başından geçen bir olay bize yol göstericidir: Peygamber Efendimiz her türlü imkana sahip olmasına rağmen, kuş tüyü yastıklar-yataklar yerine sadece bir hasırın üstünde uyumaktadır. Bu durumu gören Hz. Ömer, Peygamber Efendimize niçin bu kadar imkanın içerisinde hasırda rahatsız olarak uyuduğunu sorunca Efendimiz ona şu cevabı vermiştir; “Ya Ömer, dünya malını, diğer insanların haklarını kendimiz için harcamak ve kullanmak için gelmedik.”
Ulu Önder Atatürk de yaşamı boyunca adaletin önemine dikkat çekmiş ve hassasiyet göstermiştir. Adalet üzerine sayısız söylemleri vardır. Yüce Atatürk adaletin önemine şu sözleriyle dikkat çekmiştir: “Hükümet, memlekete kanunu egemen kılmak ve adaleti iyi dağıtmakla yükümlüdür. Bu nedenle adalet işi çok önemlidir... Adli siyasetimizde izlenecek amaç, öncelikle halkı yormaksızın süratle, isabetle, emniyetle adaleti dağıtmaktır. İkinci olarak toplumumuzun bütün dünya ile teması normal ve zorunludur. Bunun için adalet seviyemizi bütün medeni toplumların adalet seviyesi derecesinde bulundurmak zorunluluğundayız. Bu hususları tatmin için mevcut kanun ve usullerimizi bu görüşle iyileştirmekte, canlandırmakta ve yenilemekteyiz; ve buna devam edeceğiz. Devlet halinde teşkilatlanmış bir insan toplumu anayasasında, adalet kuvvetinin bağımsızlığının önemini açıklamaya gerek yoktur. Milletlerin yargı hakkı bağımsızlığının birinci şartıdır. Adalet kuvveti bağımsız olmayan bir milletin devlet olarak varlığı kabul edilemez.” (1920)
Dinimiz ve bize emanet edilen Cumhuriyet’in temel ilkeleri “adalet” konusunda çok açıktır. Gerek KKTC ve gerekse Anavatan Türkiye’de gerçek adaletin bir an önce sağlanması temennimle tüm Müslüman aleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum.