Açılımda yeni umut: Konserler!
AKP iktidarı, içinde ne olduğu bilinmeyen açılımına destek veren ne kadar yandaşı varsa tamamını cepheye sürdü. Birbiri peşi sıra onlarca panel, çalıştay, toplantı ve televizon programı yapıldı. Halka “hazmettire hazmettire” bir anlamda PKK’yı kabul ettirmek için yapılan faaliyetler tavana vurdu. İktidar yandaşları, “teröristler pişman”, “PKK değişti ancak ellerindeki silahları bırakacak yer bulamıyor” türünden sahte bir iyimserlik havası yarattılar. “Annelerin ağlamaması” için açılımın şart olduğunu söylediler. Halka yönelik psikolojik propaganda da sınır tanınmadı. TRT “ciğerimin yarası dağda” türünden filmler yaptı, senaryolar yürürlüğe koydu.
Bütün bu propaganda ve yaratılan sahte havayı Habur’dan giren bir manga terörist bozdu. Türk halkı, Habur’dan giren teröristlere iktidarın yaptığı ayrıcalıklı muamele ile bir çeşit kahraman ilan edilmesi karşısında şok yaşadı. Başbakanın “Sil baştan yaparız ha” türünden tehdidine teröristlerin aldırmadığı görüldü.
Açılım değil, ayrıştırma!
Dünyaya model olarak sunulabilecek, Türkiye’ye özgü açılım iddiasının İmralı’dan dönerek iflas etmesi, iktidarı şoke etti. İktidar yetkilileri ne yapacaklarını şaşırdılar. Başbakan “bedeli ne olursa olsun” söylemlerini dile getirmeye başladı. Gerçekte korku dağları sarmıştı. Başbakan bir yandan “durmak yok yola devam” derken diğer yandan da ülke genelinde açılım üstüne açılım toplantıları düzenletti.
Türk halkı ülkede yaşamının içinde hiç kimseye hiçbir şerefin, fırsatın ya da çıkarın kapalı olmadığını çok iyi biliyor. Bu nedenle yapılanın açılım değil de daha çok ayrıştırma anlamına geldiğini fark etti.
Her şey açılım!
Aslında iktidarın açılım adı altında yapmayı düşündükleriyle dile getirdiği iddialar arasında da hiçbir ilişki yoktur. Hükümet yaptığı ya da yapmayı düşündüğü her rutin icraatın adına açılım diyerek işin içinden sıyrılmayı düşünmüştür. Açılım diye ifade edilerek yapılması düşünülen hususlardan bir kısmı şunlar: Taş atan çocuklar için yapılacak düzenlemeler, İnsan Hakları ve Ayrımcılığın Önlenmesi Kurulu, İşkenceyi Önleme Sözleşmesinin Ek Protokolu, Kamu Düzeni ve Güvenlik Müsteşarlığının kurulması, Eski İsimlerin Geri Verilmesi, yaylalara çıkmadaki kısıtlamaların kaldırılması ya da kontrol noktalarının azaltılması vs.
Kevin Costner ile açılım!
İktidarın “demokratik açılımı” ne kadar ciddiye aldığı desteğini, aradığı kişilerden bellidir. Açılımın ilk boyutları bu bağlamda uluslararasıydı. Hatırlanacağı üzere açılıma desteği AKP’nin kurmayları ilk önce Hollywood’da aramışlardı. Hollywood yıldızı Kevin Costner‘ın demokratik açılım çalışmalarına tam destek verdiği, AKP kurmaylarınca medyada açıklanmıştı. Sonra da Costner bunu yalanladı.
Gelinen bu aşamada, ise AKP’nin açılımı, Türkiye’deki sanatçılar üzerinden yürütmeye çalıştığı açıklanmıştır. Başbakan Erdoğan, demokratik açılıma destek sağlamak için sanatçılarla toplantı yapacakmış. Onlar da açılım sürecine destek için yedi ayrı ilde “Açılım Konserleri” düzenleyeceklermiş! Ayrıca Erdoğan’ın buluşacağı sinemacılar ve yazarlardan talep gelmesi halinde de onlarla “sinema ve kitap günleri” düzenleyerek açılıma destek vereceklermiş. Açılımın geldiği son aşama daha doğrusu içine düştüğü durum budur!