Açık hedef; Türkiye out Kürdistan in

Gazeteci olarak içime en sinmeyen iş; ara-sıra da  olsa istemediğim bir başlıkla yazı veya haber yazmaktır.
“Okuyucuya doğru fotoğrafı verebilmek” adına bu seferlik beni affedin.
Gazetemin  bürosuna gelip sabah sabah “Milli Marş OUT Kürtçe Marş IN” haberlerini okuyunca canım çok sıkıldı. Fotoğraf aleni. Ama artık her şey aleni!..
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Kürdi-Der’in Kürt dilinin sorunlarını tartışmak amacıyla Diyarbakır’da düzenlediği Kürt Dil Konferansı’nda İstiklal Marşımız okunmamış, Kürt Marşı okunmuş.
Birileri kınalar yaksın!..
Yıllardır, aylardır, haftalardır neler yazıyoruz; bir bakın.
Terör örgütü PKK’nın partilerinin kongre ve toplantılarında Türk Bayrağının indirilmesi, terörist başına yapılan saygı duruşları ve terör örgütü çaputlarının bayrak olarak sallanması ile bugünlere geldik.
En son Milli Güvenlik Kurulu toplantısına, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer çağrılarak “Kürtçe başta olmak üzere diğer etnik kökenlere ait ana dillerin okullarda seçmeli ders olarak verilmesi” üzerinde duruldu.
Barzani-Erbil hattından Ankara’ya kurulan köprü ile ilgili yakalayabildiğimiz sağlam verili bilgileri sizlere gün be gün aktarıyoruz.
Barzani’nin sülalesi ile görüşen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik Ankara’ya döndü. Elde edebildiğim ilk sağlam bilgileri aktarayım:
“Barzani Genelkurmay ile temas kurma isteğinde ısrarlı. Asker ile arasındaki buzları eritmek ve Genelkurmay Başkanı ile görüşmek istiyor. Maliki ve Bağdat yönetimine  karşı Türkiye’nin kendi bölgesini korumasını istiyor. Barzani bunların karşılığında iki vaatte bulunuyor. Birincisi, terör örgütü PKK’nın üst düzeylerinden bazılarının kellelerini verecek. İkincisi de, kalan üst düzeyleri Kuzey Irak’tan çıkaracak. Yani sürgüne gönderecek. Bunların gideceği ülkeler İskandinav ülkeleri. Örneğin Norveç. Bu konuda Haziran’dan önce bazı gelişmeler olabilir.”
Pazarlık da yarı aleni şekliyle yürüyor.
Herkes kendi rolünü ustaca oynarken topluma bir yandan kayıkçı kavgası seyrettiriliyor diğer yandan da “al gülüm ver gülüm”.
“Adını muhalefet koydum” ne yapıyor?
Gazete haberlerinden soru önergesi..
Önergelere doğru cevap bulunursa, gerçeği öğreneceğiz!...
Rol paylaşımı çok iyi;
AKP, Atatürk’ün Gençliğe hitabı ile andımızı kaldırsın, terör örgütü uzantıları da İstiklal Marşını..
Milletvekili değilim ama benim de içimden Başbakan’a yazılı  bir soru önergesi vermek geçti;
 “Kalbimizi ferah tutalım mı?”



Simit yiyemez olduk
Müyesser ablanın aramızdan alınıp Silivri’ye esarete götürülmesinin ardından bir yıl geçti. Ablanın üzüntüsünden sıcak simide küstük. Eşi, sevgili Naci ağabey ısmarlasa bile (eli oldukça sıkı bir devlet memurudur) simidi zor yiyoruz. Boğazımızda düğümleniyor. Müyesser abla facebook’unda  geçen bir yılı şakaya almış. Ama ne şaka:
“Yattı, şaka dedi
Kalktı, şaka dedi
Diye diye 366 gün bitti!..
3 Mart; hilâfet kaldırıldı, çağdaş eğitime
geçildi.
Cumhuriyet neslinden, Atatürk kızını bir 3 Mart günü karakola çektiler.
8 Mart; Dünya Kadınlar Günü.
Bir gün önce o Atatürk kızını, Ebu Sevr’e koydular
Canından çok seviyordu vatanını, milletini, devletini...
Dediler ki:
’Milletini aldattı,’
Devletini yıkmaya yeltendi...
Yıkmadı!.. Yıkılmadı!..
Şaka dedi, geçti
Diye diye 366 gün bitti!..”
Rabbim doğru olana yardım etsin inşallah...

Yazarın Diğer Yazıları