ABD'nin özerklik senaryosunu oynuyorlar

HR 252 sayılı Ermeni soykırımı tasarısı gündeme alınmadan kadük oldu. Bu konuda en ağır faturayı bence Meclis Başkanı Nancy Pelosi’nin ödeyeceği de kesinleşti. Zira Ermeni örgütleri şimdiden hem Obama hem de Pelosi’ye iki yıl sonraki Başkanlık ve Kongre seçimleri konusunda tehdit yağdırıyor, kapımızı çalmayın diyor.
Bu sonuç aslında ilginç. Yani tasarının yasalaşması, Erdoğan’ın veya Obama’nın baskısı nedeniyle engellenmedi. Tasarı, ABD’nin önümüzdeki günlerde bölgede uygulayacağı politikalara zarar vereceği için engellendi. Yani derin Amerika buna dur dedi. Ama seçimler öncesi yani gelecek Kasım ayından itibaren aynı macera ve tehditler gene gündemde olacak.
Gelelim gündeme oturan yeni konuya. Lafın gelişi yeni diyorum. Bakıyorum da gerçek misiniz, ya da olaylara bu şekilde yaklaşmanız işinize mi geliyor anlamaya çalışıyorum. Gündeme oturan, eyalet ve özerklik gibi sıcak konuları yeni duymuş gibi tartışıyor, fikir mücadelesi yapıyorsunuz. Yapmayın Allah’ınızı severseniz, bu değerlendirmelerinizin hiçbir hükmü yok ki. Hep birlikte televizyonlarda, gazete sütunlarında geyik muhabbeti yapıyorsunuz. Aslında siz de biliyorsunuz gerçeğin ne olduğunu.
Sevgili kardeşlerim, ABD bu bölgede olacaklara bundan yıllar önce karar verdi ve işbaşına bu planı uygulatabileceği bir siyasi partiyi kurdurtarak getirdi. Herkesin bildiği bir gerçeği ben de tekrarlayayım, haddine mi düşmüş ampul iktidarı kafa tutsun, karşı çıksın Washington’a. Yok öyle bir şey. Şu anda seyrettikleriniz ise Washington’da yazılıp Ankara’dakilerin eline verilen senaryonun sahnelenmesi.
ABD’nin bölgede özerk ve federal bir eyalet sistemi istediğini en azından ben, sizlere dört yıldır yazıyorum. Bunların bana malum olmadığını tahmin etmelisiniz. Peki, şu andaki açıklamaları ile federal ve eyalet sistemine, özerkliğe karşı çıkan AKP iktidarının bakan ve bürokratları ABD ile neden dans ediyor, onların istediği yerlere gidip kurs alıyorlar? Adalet Bakanı Meclis’te verilen soru önergelerini hâlâ yanıtlamadı.
AKP bu federal sistemi kendisine verilen talimat gereği kotarıyor. İşte bu yüzden BDP ile oynanan bu kötü oyun, beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Size daha önce de Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkartılarak siyasete gireceğini yazmıştım. Gördüğünüz gibi adam sanki cezaevinde değil, güvenlikli bir mekândan terör örgütünü idare ediyor, pazarlıklar yapıyor.
Aslında Kürtlere kızmayın. Onlar hedefledikleri amaçları için kıyasıya mücadele ediyor. Burada mücadele etmeyip yan gelip yatan bizim takım. Onlar mücadele edip koparacaklar her istediklerini. Duymadınız mı BDP Başkanı Selahattin Demirtaş’ın söylediklerini? Sanki verirlermiş gibi vergi üzerinden hak talep ediyor. Onlar PKK’ya vergi verdiklerini unutuyor. Ayrıca elektrik ve öteki vergileri de vermediklerini sanki bilmiyor. Bunlar, ellerine yazılıp verilen, bunları iste, bunları savun denilen konular. Onlar da bunu yapıyor zaten.
Ama bu durum gerçekte sizleri de pek ilgilendirmiyor anladığım kadarı ile. Baksanıza, ete, benzine yapılan zamlara geçim zorluklarına ve başka konulara sesiniz çıkmıyor. Osmanlının kölesi ve sadık bir tebaa gibi hareket etmeye devam. Onların da padişahımız efendimizin fermanları konusunda boyunları kıldan inceydi. Şimdilerde de padişahımız efendimizin sinirine dokunanların boynunu kırmıyorlar mı?
Hakkında Amerikalı diplomatların topladığı istihbaratlara kızdı mahkemeye veririm dedi, olmadı. Şimdi döndü bu haberleri yayınlayanların peşine düştü. Kaliteye bak kaliteye. Ama beni en çok sizlerin askerimize karşı duyarsızlığınız şaşırtıyor. Askere gidenler kim acaba? Fransa’dan Almanya’dan mı ithal ettik? Hepsi bizim çocuklarımız içimizden çıkan bizler değil mi? Onlara bu düşmanlık, acaba onların kendilerini kurtarmalarından mı kaynaklanıyor. Bunun yanıtını siz de biliyorsunuz ama ben yazmayacağım.

Yazarın Diğer Yazıları