“ABD’nin Bizim Oğlanları değiller...”
Oslo görüşmelerinin niçin servis edildiği nihayet ortaya çıktı. Açılım, saçılım meselesinin yeni değil, AKP’nin kuruluşundan bu yana olduğunu bizzat Beşir Atalay açıklamıştı. Oslo’dan çok önce varılan mutabakatların sonuçları da bir bir gerçekleşiyor. İmralı-Kandil hattının taleplerini hayata geçirmek için gözlemcilerin denetiminde verilen tavizler açığa çıkmaya başladı. Medyanın adeta “Pamuk Prenses” haline getirdiği Murat Karayılan’ın “Özel Kuvvetler kaldırılsın” talebi kademeli olarak yerine getirilmeye başlandı bile. Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın Seferberlik Tetkik Kurulu’nun 16 bölge başkanlığının 11 kapatıldı. Türkiye’nin savaşa girmesi ve işgali durumunda vatandaşları direniş için örgütleme amacıyla kurulan bölge başkanlıklarına kilit vurulmaya başlandı. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Trabzon, Konya, Gaziantep, Amasya, Malatya, Muğla ve Ağrı kapatıldı. Şimdilik Diyarbakır, Van, Kars ve Edirne çalışmalarına devam edecek.
Sözde barış sürecinin devam etmesi halinde buralar da kapatılacak. Bu sütunlardan Özel Kuvvetler ve Seferberlik Tetkik Kurulu hakkında onlarca yazıyı kaleme aldım. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Türk milletinin yatak odası mahremiyetinde olan “Kozmik Oda” aramalarının asıl sebebi de ortaya çıkmış oldu. Ergenekon, sözde Balyoz ve 28 Şubat soruşturmalarında tutuklanan askerlerin büyük çoğunluğu Özel Kuvvetler’de çalışan personel. Başta Engin Alan olmak üzere buralarda görev yapan subaylar, NATO dışında milli bir yapılanma gerçekleştirdikleri için hedefe konmuştu. 25 Aralık 2009 yılında polis ekipleri ile Özel Kuvvetler’in kapısına dayanan hakimlerin nerelere terfi ettiği belli. Bülent Arınç’a suikast girişimi masalı ile başlayan operasyon ve alınan belgelerle ilgili adli soruşturma ortada yok. Ama tasfiye devam ediyor. Nitekim ABD seyahati esnasında “Bir emriniz var mı?” diyen Bülent Arınç, memlekette görüşmeyi ballandıra ballandıra anlatıp destek ve dua aldıklarını vurgulamıştı. Kameralar ve gözlemciler eşliğinde sözde geri çekilen PKK’lı teröristlerin korkulu rüyası nihayet sona erdi. Geri döndüklerinde kim bilir Özel Kuvvetler de lağvedilmiş olur.
ABD-AKP-MİT organizasyonu ile federasyona doğru dörtnala ilerlerken mutabakat gereği İmralı’da konuk edilen Öcalan’ın prostat kanseri teşhisi ile serbest bırakılacağını MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu açıkladı. Plan tıkır tıkır işliyor.
Gelelim Medet Ünlü’ye... Çeçen direnişinin Cahar Dudayev gibi sembol isimlerinden biriydi. Başkentimiz Ankara’da öldürüldü. Kamera kayıtlarına rağmen katiller bulunamıyor. Aynı yöntemle İstanbul’da Çeçen direniş komutanları katledilmiş ve birinin bile faili yakalanamamıştı. Öyle ya MİT’in, istihbaratın başı yeterince kalabalık... Ne de olsa Kandil’den özel uçak kaldırıp Oslo görüşmelerine taşımaktan, Beyaz Saray’ın Kırmızı Oda’sında poz vermekten yorulup, bitap düştüler.
Biraz da Silivri’ye uzanalım... Tayyip Erdoğan ve Mehmet Ali Talat görüşmesini yayınladığı için yıllardır hapiste yatan İstanbul Eczacılar Odası eski Başkanı Erkan Önsel: “Silivri’de yargılanan komutanlar ABD emperyalizminin ’Bizim Oğlanları’değil. Bu dava ABD emperyalizminin ve Türkiye arasındaki 100 yıllık hesaplaşmadır. Bu mütalaayı yırtıp çöp tenekesine atın. Korkmayın. Cesur olun. Silivri duvarlarına dayanan Türk Milletinin sesine kulak verin” diyerek yüz yıllık hesaplaşmaya dikkat çekti.
Ne hesapmış be... 90 yıldır bitmedi gitti...