Türkiye gene dış politika da hangi yöne yürüdüğünü bilmezken, dünyada önemli gelişmeler oluyor. Ama bizi Galatasaray Fenerbahçe maçı gibi ulvi ve içinden çıkılmaz konularla ilgilendiğimiz için bu sorunlar bizi bağlamaz.
ABD Başkanı Obama yeni bakanlar kurulunu oluşturuyor. Siyahî BM daimi temsilcisi Rice’ın ABD senatosunda Libya olayları nedeniyle onaylanmayacağı ortaya çıkınca yenisi arandı. Obama bu dönemde Dışişleri Bakanlığına eski Başkan adaylarından senatör John Kerry’i getirmek istiyor. Bakalım Davutoğlu, Ermenilerin gözbebeği Amerikalı politikacıya kendisini nasıl sevdirecek, nasıl sevimli hale gelecek ilginç olacak.
Amerikan askerleri ile birlikte Amerikan Patriotları da sınırlarımıza konuşlandırılıyor. Amerikan basını da dalga geçiyor Türkiye’ye yılbaşı veya bayram hediyesi diye. Böylece Türkiye, halkının istemediği bir savaşa zorla sürüklenecek. Yalnız konu acaba Patriotlar mı, yoksa yabancı güçlerin Türk topraklarına yerleşmesi mi, karar vermek çok zor.
Bir yandan da bu gelişmeler yüzünden dünyanın maskarası olan koca bir ülke. NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olduğu söylenen ülke, minnacık Suriye’ye karşı yerlere attı kendini bana yardım edin diye. Ya bu suça ortak arıyor veya dövüşecek efelenecek yürek kalmadı birilerinde.
Öte yandan ABD, donanmasını Suriye karasularına yakın yerlerde gezinmesini durdurdu. Hani geçen hafta Rus filosu ile ABD ve Fransız donanmasına bağlı gemiler Suriye kıyılarına yakın yerlerde geziyorlardı ya. Bu hafta ABD USS Eisenhower uçak gemisi ve saldırı gurubu ile USS Iwo Jima Amphib ik saldırı ekibi ve 2000 Amerikan deniz piyadesini Akdeniz’de Suriye’den daha uzak sularda bulunan üslerine dönme talimatı verdi. Fransızlardan ses seda yok.
Öte yandan 5 Aralık tarihinde Suriye’nin Tartus limanına demirleyen Rus Karadeniz filosundan savaş gemileri hala limanda. Yapılan resmi açıklama bu gemilerin limanlama sırasında bazı ufak tefek onarım geçirip yakıt ve ikmal yapacağı yolunda. Haber İsrail kaynaklı. Mutlaka doğrudur, onlar işi dikkatle takip ediyor. Aslında bu gemilerin Suriye’deki Esat rejimine bir gurup silah getirdiği de biliniyor. Biliyorsunuz Suriye hava sahası üzerinde yalnızca hala Suriye savaş uçakları uçabiliyor.
Çünkü Suriye üzerinde uçabilen uçakların başına gelenlerin en son örneği bizim iki uçağa ve dört pilot evladımızın başına gelenle sergilendi. Ben hala bizim uçak nasıl düştü Genel Kurmay’dan açıklama bekliyorum. Birde bizim şehit pilotların ayaklarında botları dururken denizde bulunan iki çift bot kimin onun açıklamasını. Bu yüzden ne hikmetse Libya veya Afganistan gibi ülkelerinin üzerinden uçan herkesi bombalayan kahraman NATO uçakları uçamıyor. Şimdi artık karadan bir şekilde giremedikleri yere girmeye hazırlanıyor gibiler.
İngiltere’nin, resmi yayın organı BBC batının düştü düşecek diye propaganda yaptığı Esat hükümetinin, gidecek gibi bir hali olmadığını yayınladı. Yani beşinci kol faaliyeti yaptıklarını ve çaktırmadan Türkiye’yi bu savaşın içine iteceklerini ima etti.
Tayyip Bey ve takımının bir zamanlar yakın arkadaşı olan İran anlaşılan ipleri kopardı. Ahmedinejat Mevlana gösterilerini seyretmek için Konya’ya gelemeyeceğini açıkladı. Irak ile de işler kesat. Ama dikkatinizi çekerim hepsi Şii. Yani Erdoğan şimdilerde İslam dünyası içindeki mezhep kavgasına alet.
Bu arada AB ülkelerinin bir raporunda Türkiye’nin AB’ye katılma arzusunda olmadığı vurgulandı. AB ile yapılan ticarette de yani Türkiye’nin AB’ye yaptığı ihracatındaki azalışta dikkatlerini çekmiş. Analizi yapanlar AB’nin geçirdiği ekonomik bunalımın bunda etkili olmadığını yazıyor.
Bugün son sözüm, Amerika’nın her şeyini taklit etmenin zararları üzerine. Hatırlarsanız, Özal zamanında silah satışlarına sınırlı da olsa izin verildi. O günden sonra herkesin kendisini savunmak için beline bir tabanca soktuğu memlekette, insanların birbirini vurması arttı. Artık trafikte kapışan, pavyonda hesabı fazla gelen, arkadaşını asker edip, düğüne katılan silaha sarılıyor. Ama geçen hafta Amerika’da 20 çocuğu bir manyağın nasıl paraladığını gördük. Lafım anlayana.
