A Milli Takım direkten döndü. Kovun bunları
Turgay Beşyıldız / YENİÇAĞ
Letonya’nın Skonto Stadyumu’nu görünce ne yalan söyleyeyim, 19 yıl öncesine gittim.
UEFA Şampiyonlar Ligi’nin 2. Turunun ilk ayağında Letonya’nın Başkenti Riga’nın takımı Skonto Riga ile eşleşen Trabzonspor, deplasmanda rakibi ile 1-1 beraber kalmış, golü de Mehmet Yılmaz atmıştı.
Benimde çıplak gözle basın tribünden bizzat takip ettiğim bu karşılaşmada, kulübedeki teknik adam ise Ziya Doğan idi. Rövanşta da Avni Aker’de Trabzonspor, bu köy takımını! 3-0 yenerek 3. Tura yükselmişti.
Bahsettiğim bu maçtan yaklaşık bir yıl kadar önce de; stadyuma yapışık olan kapalı salonlarında 48. Eurovision şarkı yarışması yapılmış ve Türkiye, Sertap Erener ile ilk kez Eurovision 1’ ncisi olmuştu. O salonu da görme fırsatını bulmuştuk.
Evet, Riga demişken; 8 bin kişilik Skonto Stadyumu’nu dolduran Letonyalılar ve bir grup gurbetçi taraftarımız, bu gece umduklarını buldular mı bilmiyorum? Yoksa ölüp ölüp dirildiler mi? Bu sıradan takımın karşısında!
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası Grup Elemeleri’ndeki bu karşılaşmada; grubun en zayıf takımı, pardon mahalle takımı! Letonya önünde sıkıntılar yaşayıp, ekran başındakilere de bu sıkıntıyı yaşatan A Milli Takımımızın yabancı bir teknik adamla konsantrasyon sağlayarak başarılı olmasının mümkün olmayacağını sanırım bu kez anlamışsınızdır. Bilmem kafanıza dank etti mi?
Stefan Kuntz , Hamit Altıntop ve futboldan pek anladığını sanmadığım Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin, A Milli Takımı maalesef yerlerde sürünüyor. Hem de yüzükoyun!
*
Letonya ekibinin, bu maça sakat bir oyuncusu dahi bile olmadan hazırlanmasının yanı sıra, A Milli Takımımızın kadrosunda Enes, Çağlar, Cenk Tosun, Onur Bulut ve kaleci Altay’ın sakatlıkları nedeniyle olmamalarının saçmalığını, kimin sırtına hatası olarak vursak bilmiyorum. Yani bu kadar futbolcu kamp çalışmalarında mı sakatlandı? Aloooo!
Ev sahibinin kaptanı K.Tobers orta sahadaki çabaları takımına gaz verirken, Türk Milli Takımının kaptanı Hakan Çalhanoğlu’nun futbolu enteresandı. Sanki birkaç gün önce "Şampiyonlar Ligi'nde" oynayıp boy gösteren bendim! Oyun boyunca bazen çok iyi işler yaptı. Bazen de olması gereken yerde yoktu.
Letonya, öyle bir başladı ki maça, Hollanda ekibi SC Cambuur kulübünde santrafor olarak forma giyen Uldrikis’in ayağından 12 ve 18’ nci dakikalarda öyle bir goller kaçırdı ki; 2-0 öne geçmeleri işten bile değildi!
Genç Arda Güler’in, 3’ ncü A milli maçında ilk kez ilk 11’de sahaya çıkması sevindirici olduğu kadar, bir başka oyuncu Abdülkerim’in ilk kez ilk 11’de oynayıp, ilk golünü de kafa ile yakın mesafeden atması gecenin renkli enstantaneleriydi!
Ardından, bu ülkede en beğendiğim birkaç oyuncudan biri olan Hollanda doğumlu Trabzonlu defans oyuncusu Ferdi Kadıoğlu’nun, iyi futboluna eklediği harika golünün önce verilip sonrasında faul gerekçesiyle 45 yaşındaki Macar orta hakem Tamas Bognar tarafından iptal edilmesine, inanın ondan çok ben üzüldüm. Bu çocuk harbi futbolcu be!
İlk yarı attığı tek golü, koltuğunun altına koyup soyunma odasına giden bu ezik A Milli Takımın, Letonya önünde oynadığı oyun gerçekten inanın deli ve rezil eden cinstendi!
*
Karşılaşmanın ikinci yarısında; Emsis’in kafa golünü sadece seyreden milli takımımızın defansına şapka çıkarttım. Ne diyeyim? Hem de gülerek!
Marsilyalı Cengiz Ünder’in, getirip kendi becerisiyle attığı şutta, kavis verdiği top filelere gitmese bu aciz takım 2’ nci golü zor görürdü.
Oyunun üçte ikilik bölümü bittiğinde; ev sahibi adına Gutkovskis’in attığı gol iyi ki ofsayt idi. Yoksa yandı gülüm keten helva olmuştuk!
Oyunun son 7 dakikasına girildiğinde; Letonya’nın golünü atan Emsis’in kırmızı kartla oyun dışında kalması, ancak maçı aldık dediğim dakikaydı maalesef! Çünkü o dakikaya kadar A Milli Takımın görüntüsü her an gol yiyebilir cinstendi! Ve yedi de! Öyle mi? Öyle.
Bu kırmızı karttan sonra bir eksik oynayan Letonya’nın teknik patronu Dainis Kazakevics, son mermilerini de sahaya sürdü hiç korkmadan, niye korksun ki? Karşısındaki takım zaten kendinden tırsan, dört pas yapamayan, her an gol yiyebilir havasında olan bir ekip!
Uzatmalarda 90+4 de; Merih, kafa topunu yanlış yere uzaklaştırmaya çalışınca, oyunu 10 kişiyle 2-2 ‘ye getirerek, beraberlik golünü kaptan Tobers ile buldu Letonya.
Letonya’nın da bizden aşağı kalmayan görüntüsünü, iki dakika sonra uzatmanın son dakikasında 90+6 da İrfan Can’ın kafasından golü yiyince bir kez daha anladım.
Kalecileri Purins’in de; Atalantalı Merih gibi! meşin yuvarlağı yanlış tarafa uzaklaştırmaya çalışması, salaklığın daniskası olsa gerek! Bu son saniye golü ile galibiyete ve liderliğe ulaşan Kırmızı Beyazlı ekibimiz bana göre direkten döndü. Hem de ne dönüş? Resmen cenaze yıkadılar!
*
Grubunda; bu maçla liderlik koltuğunu bulan Ay Yıldızlılar; 3 puanla 2'nci sırada oldukları grupta, Galler’in de sürpriz yaparak sahasında zayıf rakibi Ermenistan’a yenilmesi, Türkiye A Milli Takımı’nın tüm sorumlularını şimdilik kurtardı mı dersiniz?
Her ne olursa olsun. Birkaç gün sonra Türkiye’de oynanacak olan Galler maçından hemen sonra, acilen Hamit Altıntop ve Stefan Kuntz’un görevine anında son verip, bavullarını ellerine verin gönderin.
Yoksa bu futbolla, bu oyunla, bu mantıkla ve bu kafayla, değil 2024 Avrupa Şampiyonası'na, bizdeki kaymakamlık turnuvasına bile katılamazsınız!