4000 PKK’lı katile siyasî sığınma
Sizlere aylardır yazıp uyarmaya çalıştım. Erdoğan ve takımı Türk milletini geyik muhabbetine oturtup arkadan olmadık projelerini hayata geçiriyor, ülkeyi karanlık sulara sürüklüyor, demiştim. Bu gün bunlardan ikisi konusunda bilgiler sızmaya başladı. Haberin doğru olma şansı yüksek.
Paris merkezli Inteligence Online adlı istihbarat sitesi Türkiye ile Suriye arasında PKK’lıları dağdan indirmeyi amaçlayan bir proje için bir anlaşma imzalandığını duyurdu. Bu anlaşmanın temel çizgisi katil sürüsüne topyekûn af getiriyor AKP hükümeti. Ne kadarı doğru bilemiyorum ama gerçeği söylemek gerekirse böyle bir projenin hayata geçirilmesini bir süredir bekliyordum.
O sitede yazılanları size biraz özetleyeyim. Türkiye ile yapılan anlaşma gereğince Suriye Kandil’deki 4000 PKK terörist ve liderine sığınma hakkı verecek. Şam hükümeti daha sonra bu katil sürüsünün affedilmesini sağlayacak. Yani adamlar ellerini kollarını sallayarak temize çıkacak.
Sitede dikkat çeken ayrıntılara göre bu anlaşma şöyle ortaya çıkmış: 21 Aralık 2010 tarihinde Ankara’yı ziyaret eden Suriye Başbakanı Muhammed Naci El Itri ve Suriye siyaset güvenlik müsteşarı Muhammed Dib Zitun, Türk Silahlı Kuvvetleri ile bu anlaşmayı imzalanmış. Atatürk’ünkiler içeride olduğu için Tayyib’in generalleri imzalamış anlaşmayı.
Yalnız bu anlaşmada bazı şeyler ters gitmiş ki, Erdoğan Şam ziyaretinden sessiz sedasız ve üzgün döndü. Sonra da hiç konuşmadı, kendini Hizbullah ve Hamas gibi konulara verdi.
Öteki gelişme şu Wikileaks bilgileriyle ilgili. Son yayınlanan belgelerde Irak savaşı sırasında İncirlik üssünden ABD savaş uçaklarının, Irak halkı üzerine 2600 sorti yaptığı söyleniyor. Bunlar söylenti falan değil, Amerikan resmî telgrafları. Yani Erdoğan Filistin halkı için savunma yapıyor ya, yaklaşık savaş sırasında ölen 500 bin Müslüman Iraklının kanı onun da ellerine bulaşmış gibi. Hani ara sıra Amerika’ya dikleniyor gibi laflar ediyor ya, siz boş verin; gördüğünüz gibi verilen her talimatı yerine getiriyor.
Erdoğan’ın konuşmalarını hatırlayın, Füze kalkanı için konacak füzeler konusunda diklenmişti, düğme elimizde olaca, demişti değil mi? Ama Wikileaks belgelerinden çıktı ki, Erdoğan Gül ikilisi yaklaşık iki yıl önce bu konuda teminat vermiş. Hem de ne düğme, füzenin burnunu bile görememişler.
Ne demişti Erdoğan, İncirlik üssünü Irak’a karşı kullandırmayacağız galiba değil mi? Adamlar bırakın kullanmayı bizim hava sahamızı da yolgeçen hanına çevirmişler. Bu arada Arap asıllı bazı gazetecilere yazdırılan yazıları da İstanbul’da Anadolu Ajansı Türk basınına servis ediyor. Bakın görün Amerikan gazetelerinde bizler için neler çıktı diye. Tabiî bizim boyalı basın da sazan olduğu için hemen üzerine atlıyor.
Ne yapmıştı Erdoğan, PKK konusunda esip kükrememiş miydi? Milliyetçi duygulara hitap etmiş, gözyaşları içinde şiirler okumuştu hatırlarsanız. Ama görüyorsunuz ki eli kanlı teröristleri af etmek için bile plan hazır, anlaşması bile yapılmış. İyi de buna karşılık Suriye’ye ne verdi. Benim merak ettiğim noktalardan biri bu.
Dış politika fiyaskodan fiyaskoya koşuyor. Sıfır sorun politikası diyen Dışişleri Bakanı tüm batının terörist diye damgaladığı liderlerle beraber. Suudi Arabistan Kıralı bile çekilmiş, böyle saçma sapan iş olmaz diye. Ama biz Arap dünyası ve İslam âleminde yeni Osmanlı olacağız ya, bastır Ankaragücü gitsin. Olmuyor Tayyip Bey olmuyor. Sizin yırtınmalarınıza rağmen her şey ters gidiyor.
Bugün dikkat çekmek istediğim bir konuda Başbakanlık önünde sarı-lâcivert polislerin kıyafetleri. Kusura bakmayın ama adamların üzerinden dökülüyor kıyafet, aynı lüks otellerin kapıcısı gibi olmuşlar. Polisin de bir onuru var. Kendi üniformasının suyu mu çıktı; adamları soytarı gibi giydiriyorsunuz?