2,5 milyar TL'lik hesap hatası

Yıllardır sizlere karşı bir sorumluluk duyduğum için Sayıştay raporlarının en ayrıntısına kadar okuyup gördüklerimi aktarıyorum.

Neler yok ki...

Bugünkü konumuz biraz da futbol takımı taraftarlarını ilgilendiriyor.

Sayıştay takım ismi vermemiş ama aşağı yukarı hangi takımlar olduğu tahmin ediliyor.

Anlayacağınız gibi raporun konusu: Gençlik ve Spor Bakanlığı

28 milyar liralık bir bütçesi olan devasa bir kurumdan bahsediyorum.

"Üç beş milyonun lafı olmaz" anlayışı burada da var olduğunu görüyoruz.

Çünkü burada milyonlar değil milyarlar kağıt üstünde kayıp.

Gelin anlatayım...

Sayıştay, bu 28 milyar liralık dev bütçeye Bakanlığın hakim olamadığını açıklıyor.

Bakanlığın taşra teşkilatını oluşturan Gençlik ve Spor İl ve İlçe Müdürlüklerinin mali faaliyetlerinin Bakanlığın bütçe ve muhasebe sistemi dışında yönetilmesi ve sonuçlarının ayrı mali tablolarda raporlandığı tespit edilmiş.

Bu yüzden Bakanlığın mali tablolarının kapsaması gereken tüm hesap ve işlemleri kapsamadığı görülmüş.

Buna göre Bakanlığın taşra teşkilatı olarak teşkil edilen Gençlik ve Spor İl ve İlçe Müdürlüklerinin, kendilerine tahsis edilmiş herhangi bir özel gelirleri bulunmamasına rağmen Bakanlığa bağlı bu birimlerin hesapları Bakanlık mali tablolarında yok.

Kağıt üstünde ne yaptıkları belli değil yani!

Sadece il ve ilçe müdürlükleri mi?

Hayır tabi ki...

Bakanlık özel gelirlerinin; Strateji Geliştirme Başkanlığı adına açılmış banka hesapları vasıtasıyla tahsil edildiği, hesap bilgileri ile özet cetvelleri muhasebe biriminin bilgisine sunulmadığından zamanında ve tam olarak muhasebeleştirilemediği ortaya çıkmış.

Dolayısıyla Bakanlık mali tablolarında eksik yer aldığı, bu tutarların "Tek Hazine Kurumlar Hesabı Uygulaması" kapsamı dışında bırakıldığı ve gelir kaydı yapılmayan bu tutarlar üzerinden harcamada bulunulduğu görülmüş.

Bakın 28 milyar liradan bahsediyorum.

Hiçbirimizin bir arada göremeyeceği ve görmediği bir para...

Sonuç olarak özel gelirlerin mali tablolarda eksik yer aldığı tespit edilmiş.

Mesela bir örnek var.

Aşağıdaki tabloya bakın lütfen...

Spor Toto-Loto Pay Gelirleri ve muhasebe kayıtları gösteriliyor.

Rakamlar karışık geldi değil mi?

Aslında çok basit...

2021 yılı içerisinde Genel Müdürlük payı olarak Strateji Geliştirme Başkanlığı adına açılmış banka hesabına yatırılan tutarlar ile merkez muhasebe birimi tarafından gelir kaydı yapılan tutarlar arasında tam tamına 2,5 milyar Türk Lirası fark çıkmış.

Evet yanlış okumadınız.

2,5 milyar TL.

Dahası, tahsil edilen toplam tutardaki farklılığın yanı sıra gelirin bankaya yatırıldığı tarih ile muhasebe kayıtlarına aktarıldığı tarihler arasında da bir takım tutarsızlıklar var.

Örneğin Teşkilat Başkanlığınca 2021 yılı Ocak ayı payı 22.02.2021 tarihinde gönderilmiş iken bu tutar muhasebe kayıtlarına 13.07.2021 tarihinde eklenmiş.

2021 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayı payları ise ayrı ayrı ve önceden yatırılmış olduğu halde muhasebe kayıtlarına yatırıldıktan uzun süre sonra ve tek kalemde kaydedilmiş.

Bakın 2,5 milyar TL. Eski para ile "2,5 katrilyondan" bahsediyoruz. Tek bir hesaptaki tutarsızlık bu!

Peki, bu para ile ne yapılmış dersiniz?

Özel gelirlerin tahsilinde kullanılan banka hesabına ait hesap özet cetvellerinin incelenmesi neticesinde, tahsilat amacıyla kullanılması gereken bu hesaptan bir takım ödemelerde bulunulduğu görülmüş.

Milletin parasını babasının parası gibi yönetmek bu olsa gerek.

Gelelim taraftarları ilgilendiren kısma...

Bakanlığa tahsisli taşınmazların spor kulüplerine, protokol yapılmak suretiyle bedelsiz olarak kırk dokuz yıla kadar tahsis edilmesi mümkün. Ancak bu kapsamdaki tahsis ve kullanım hakkı devirlerinde, taşınmazın gençlik ve spor hizmet ve faaliyetlerinde kullanılması gerekiyor.

Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü (AOÇ) ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol ile AOÇ arazisinden bir kısım resmen kaçırılmış.

258 bin metrekare alan 13.08.2008 tarihinden itibaren 49 yıl süre ile bedelsiz olarak Genel Müdürlüğe tahsis edilmiş. Protokolde Genel Müdürlüğün bu alan üzerinde bulunan tesislerin kullanım hakkını spor kulüplerine devredebileceği, ancak sporun geliştirilmesi dışında hiçbir şekilde ticari bir amaç için tahsis edilemeyeceği de özellikle vurgulanmış. Üzerine birinci derece sit alanı sayılan alanda gerekli izinler alınmaksızın mevcut yapılar dışında yeni tesis yapılamayacağı belirtilmiş.

Bu alanın 64 bin metrekaresi iki yıl sonra 30 yıl süre ile bedelsiz olarak bir spor kulübüne tahsis edilmiş.

Hangi spor kulübü olduğu açıklanmıyor.

Protokolde kulübün, bu alanda ancak spor amaçlı olmak kaydıyla yeni tesisler yapabileceği ve ticari amaçlı yapılaşma yapamayacağı, AOÇ ile Genel Müdürlük arasındaki protokol hükümlerine riayet etmesi gerektiği belirtilmiş.

Ne yapılmış?

Alan üzerinde düğün, nikâh ve benzeri organizasyonların yapıldığı yüzme havuzuna sahip ticari bir yapılaşma bulunduğu ve bu alanın spor kulübü tarafından üçüncü kişilere kiralandığı tespit edilmiş.

Daha bitmedi...

Anahtar teslim götürü bedel ile ihale edilen bazı yapım işlerinde; mevzuat gereği projede öngörülmesi gereken imalatların projelerin hazırlanması aşamasında dikkate alınmadığı, "öngörülemeyen durum" kapsamında değerlendirilemeyecek proje değişiklikleri olmuş. Bunların da "iş artışı" kapsamında yaptırıldığı anlaşılmış. Sayıştay not düşmüş: "Bazı işlerde yapılan değişikliklerin ihalenin niteliğini değiştirecek seviyede gerçekleştiği görülmüştür..."

Raporda bir örnek verilmiş.

2017 yılında ihale edilen İzmir Alsancak Stadyumu İkmal İnşaatı Yapım işinde yapılan iş artışlarının yüzde 10''luk sınırı aşması üzerine projede öngörülen saha imalatları, tribün koltukları ve çevre imalatları gibi imalatların yapımından vazgeçilmiş. Ancak bu imalatlar 2021 tarihinde yapılan başka bir ihale ile ilk ihalenin yüklenicisine yaptırılmış.

Gerekçe olarak da bu durumun şiddetli rüzgar etkisinden korunmak amacıyla stadyumun güney tarafına rüzgarlık yapılması ve Türkiye Futbol Federasyonunun inceleme raporu doğrultusunda proje revizyonu yapılması zorunluluğundan ortaya çıktığı ifade edilmiş.

Yersen!

Sayıştay yememiş.

Bunları "öngörülemeyen durum" kapsamında değerlendirmek Sayıştay''a saçma gelmiş. Tespitini rapora ekleyip kamuoyuna açıklamış.

Neyse çok uzattım.

Kısa kısa anlatmaya çalıştım ki çarpık düzeni görün istiyorum.

Sadece bir rapordan 2,5 milyar liralık hesap hatası ve ne olduğu belli olmayan para, usulsüzlüklerle dolu ihale ve işlemler çıkıyor.

Gerisini varın siz düşünün...

Yazarın Diğer Yazıları