Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

2023 için son çıkış!

Türk'ün düşmanlarına rağmen, Cumhuriyet'i kurduğumuz günden bu yana 92 yıl geçti. Cumhuriyet'in kazanımlarını yok etmek ve yıkmak isteyenler de kuruluştan bu yana boş durmuyor. Nitekim hedefin 2023 olduğunu açıkça beyan ederek 100. yılda Cumhuriyet'in yok edileceğini ilan ettiler. Hem de Cumhuriyet'i kuran iradenin günümüzdeki sözde temsilcileri ile onların kol kola girdiği bölücülerle... 100. yıl bulvarında zaman zaman arıza yaparak yol alırken tıpkı "köprüden önce son çıkış" uyarı tabelasında olduğu gibi 1 Kasım seçimlerinin de "son çıkış" olabilme ihtimalinin dikkate alınması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. 1 Kasım akşamı sandıktan çıkacak sonuç 2023'e yansıyacaktır. Her şeyden önce mutlaka sandığa gidilmelidir. Bu duyarlılığı yurt dışındaki vatandaşlarımız hissederek katılımı 2 katına çıkardılar. Bu oyların en az 7-8 milletvekilliğini etkileyeceği ortada. Bu 7-8 ya da 10-15 de 1 Kasım sonrası kurulacak hükümette anahtar olacaktır. Yıllarını verdikleri partilerinin adayları ve yanlış politikaları yüzünden sandığa gitmeyeceğini beyan eden ciddi bir kitle var. Pasif direniş metodu ile partilerinin yönetimini cezalandırmayı düşünebilirler. Lakin gün, o gün değil. Cumhuriyet'in karşıtları hiç fire vermeden sandığa gitme avantajını elinde tutuyor. Cumhuriyetçilerin de bir tek fire vermemesi şart. Hangi partiye kerhen bile olsa oyunu kullanmalı ki toplam yüzdeye katkı sağlayabilsin. Öfkesini sandıkta patlatabilsin ki cezalandırmak istedikleri bu mesajı alabilsin.

Katılımın yüzde 90'ı aşarak 95'lere varmasıyla Cumhuriyet düşmanları tamamen azınlığa düşecek, hükümet gücü seçmenin eline geçecektir. Gazetecilik mesleğine başladığım günden bu yana seçmenin bu denli öfkeli olduğuna ilk kez tanık oluyorum. Belki de ilk kez kamuoyu araştırmaları yanılgıda tavan yapabilir. Başta AKP olmak üzere iddialı partilerin yöneticileri, seçim sonuçlarına ilişkin iddialı tahminde bulunamıyor. AKP algı operasyonlarına, medya desteğine rağmen yüzde 40'ın üzerine çıkabilmiş değil. Çoğu kesimler CHP'den ciddi çıkış bekliyorsa da yüzde 26 çizgisi dün itibariyle aşılmış değildi. Yine de 28'i geçip 30'a uzanması sürpriz sayılmamalı. MHP'ye gelince... Türk Milliyetçilerinin dinmeyen gönül sızısında tek başına iktidar olamamak dışındaki tüm sonuçları peşinen başarısızlık olarak nitelendireceğimi belirtmeliyim. 1 Kasım sonrası HDP hariç koalisyonlara şimdilik yeşil ışık yakan Sayın Bahçeli'nin sarf ettiği "Meclise 4 parti girer, 5'inci parti çıkar" sözü son derece manidar. MHP'nin bazı yöneticileri bu sözleri çeşitli şekillerde tevil etmiş olsalar da; sırrı üzerindeki bulutlar dağılmış değil. Sonuçta 5'inci parti için azdan az, çoktan çok gider. Fakat dengeyi değiştirir. Seçim öncesinde böylesi bölünme senaryolarının hiçbir partiye yaramayacağı kanaatini de göz ardı etmemek lazım. PKK'nın uzantısı olan HDP'yi üfürerek getirdikleri seviye ortada. Yukarı çıkması zor. Aşağı inmesinde bir puanı geçmez. Asıl tehlike MHP'nin oy miktarı yüksek olsa bile milletvekili sayısında HDP'nin gerisine düşme ihtimali ki bunun için ellerini ovuşturanlar var. En başta belirttiğim gibi yurt dışı oyları bu yüzden önemli. Ve elbette sandığa sahip çıkılmalı.

Sonuç olarak "her sabah taze bir başlangıçtır, her sabah dünya yeniden kurulur" gerçeği ile 1 Kasım gecesi değişimin doğuşuna sebep olacaktır. Sosyolojinin ve siyasetin gerçeğinde "devrimi de, değişimi de halkın yaptığı" yazılıdır. Bu yüzden büyüklerimiz "söz uçar, yazı baki kalır" diye haklı söylemiştir. Artık değişimin zorunluluk haline dönüştüğü Türkiye'mizde değişimin her haliyle hayırlı olacağının altını çizerken, değişmemekte ısrar edenlerin seçim sonuçlarından üzerlerine düşen dersi çıkarması dileği ile...

Cumhuriyetimizin 92'nci yılı kutlu olsun... Yüzüncü yılını görmeyi de hepimize nasip etsin...

Yazarın Diğer Yazıları