2012 ile 2011 arasındaki fark
Yeni yıla girerken yeni ve iyi şeyler olacak gibi bir beklenti içinde oluruz. Ama daha önce olduğu gibi eski sorunlarımızı da taşıdık yeni yıla. İtibarını yitirmiş ve kimseye yaranamayan ülkenin askeri gücü, yalancıları, hırsızları ve sahtekârları seven bir seçmen kitlesi, yüzde 99’u yoksul ama yoksulluğuna itiraz edemeyen, haklarının bilincinde olmayan bir halk. İşte yeni yılda ülkemin manzarası. Bilmiyorum ama 2012’nin bir umut yılı olacağını sanmıyorum. Tersine bugüne kadar hasıraltı edilen birçok sorunun daha da artacağına inanıyorum.
2012’den beklentilerimin başında dış politika var. Bir kere bu yıl içinde İsrail veya ABD’nin bir şekilde İran’a müdahale edeceğine inanıyorum. ABD bu konuda çekimser davransa bile, İsrail saldırıyı yapıp ABD’yi bunalıma itebilir. Bizde eş başkanımıza verilecek talimata göre kıyısından köşesinden aynı Irak’ta olduğu gibi bu batağa gireceğiz.
Kuzey’de Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan konularında bedel ödemeye başlayacağız. Önce nakit sıkıntısı içindeki AKP iktidarı Rusya’nın yeni boru hattına izin verdi ve bir miktar para kazanmaya çalıştı. Ama bu kendi ayağına ateş etmekten farklı değil. Bizim Bakü-Ceyhan boru hattına rakip bir durum. Ermenistan konusunda bir gelişme yok.
Ermeniler, Fransa’nın desteği ile biraz rahatlamış gibi. Kiliseler ve kilise malları konusunda bastıracaklar. Özellikle, Kars, Ağrı ve Van yörelerinden resmi olmasa da özel şahısların yeni toprak talepleri ortaya çıkacak. Mesela bu bölgelerde Ermenilerin toprak alımlarında artış olabilir. (Aynı Filistin’den toprak alan Yahudiler misali.)
Doğu sınırımızda Rusya ve Çin’in karşı çıkması yüzünden Suriye olayında gelişme beklemiyorum. Başkalarına alet olma pahasına en önemli bir ticaret yolumuzu kaybettik. Öteki Arap Baharı yaşayan ülkeler konusunda yediğimiz kazığın ilk sinyalleri bu yıl içinde ortaya çıkabilir. Örneğin Libya’da ihale kaybeden müteahhit şirketlerde çalışan Türk işçilerin tamamı Türkiye’ye dönecek ve Türkiye’deki işsizler ordusuna katılacak.
Trakya cephesinde Bulgar ve Yunan olayları yeni gelişiyor. Yunanistan bayrakları açtı. Türk ekonomisi için önemli iki Türk bankasını hatırlarsanız Yunanistan’a satmışlardı. Yunanistan nakit sıkıntısı nedeniyle bu iki bankayı sağıyor. Kazançların büyük bölümü Yunanistan’a akıyor. Yani Rumlar bankaları değil, Türkiye’yi sağıyor. Bulgaristan’da milliyetçi akımlar kuvvetleniyor. Bu durum yeni bir göçmen akımını tetikleyebilir.
Gelelim Kürt sorununa. Bence son 35 kişinin öldürülmesi bir ABD tuzağı gibi görünüyor. Bir kere bombardımanda ölenlerin bir kısmı korucu. Yani kendilerini PKK’lı diye ihbar edip hedef göstermeleri beklenmez. Demek ki birileri onları havadan gözledi. Bildiğimiz kadarı ile İsrail’den alınan insansız keşif uçakları şu anda faaliyette değil. İncirlik’te üslenen ABD’nin kontrolündeki 5 insansız uçak kullanılıyor.
Bu tür kaza bombardımanlarını Pakistan’da çok gördük. Hatırlarsanız bu uçakları bizim ampul takımı ABD’den isterken uyarmıştık.
Bu yıl içinde en kötü gelişme bence ekonomik alanda yaşanacak. En sonunda ampulcüler de işin vahametini fark etti. Bakın Gül bile bu yıl zor geçecek diyor. Doğal gaz zamlandı. Dolar aldı başını gidiyor. Merkez Bankası müdahaleleri Türk lirasındaki kaybı durduramıyor. Elektrik zam gördü ve yeni zamlar yolda. Ama memurlara ve emeklilere yasal olarak yapılması gereken zamlardan ses seda yok.
Ve şimdi siz hâlâ 2012, 2011’den farklı olacak diyorsanız belki farklı olacak olmasına ama lehinize mi yoksa aleyhinize mi hep birlikte Allah ömür verirse göreceğiz.