Zorunlu eğitim mi, zoraki eğitim mi?

Ülkemizin, sık sık değiştirilen gündemine “eğitim” in damgasını sert bir şekilde vurduğu görülüyor. Gerçekte de, hükümetin getirmek istediği yeni eğitim planı, gürültülerin kopmasına neden oluyor.
Değişiklik ve buna karşı görüşler, politik ve sosyal patlamaları yanında adeta sürüklüyor.
Geçtiğimiz hafta, bilgi ve görüşlerine inandığımız eğitim uzmanı bir dostumuzun belirttiklerini, kamuoyuna iletmemiz de bize düşüyor.
“Eğitim sürecinde bireyde planlı ve maksatlı olarak yapılan davranış değişiklikleri ile eğitim süreci dışındaki (aile ve çevre) etkilerinin oluşturduğu davranış değişiklikleri bileşeni bireyin kişiliğini oluşturuyor.
Bireylerde oluşturulan kişilikler, toplumun yapısını belirliyor.
Her ülke, hangi yapıda bir topluma sahip olmak istiyorsa, eğitim sistemini ona göre dizayn edip, bu dizayn şekline de ‘eğitim politikası’ adını veriyor.
Sonuç olarak, eğitim politikası, toplumun geleceğini şekillendiren politika oluyor.
Atatürk, kurduğu yeni devletin, çağdaş ve Batı normlarında olmasını istiyordu.
İlk ve en önemli devrimi; 3 Mart 1924’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul ettiği, Tevhid-i Tedrisat (Öğrenim Birliği) Yasası oluyordu.
Tevhid-i Tedrisat Yasası şunları getiriyordu:
- Ülkedeki tüm öğretim ve bilim kurumları bir çatı altında toplanarak, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanıyordu.
Türkiye Cumhuriyeti Bireyleri;
- Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür,
- Boyun eğmeyen, hakkını arayan,
- Aklın ve bilimin rehberliğini özümsemiş,
- Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmanın gururunu duyan bireyler yetiştirmek hedefleniyordu.
Bunu gerçekleştirmek isteyen Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin; ulusal, laik, bilimsel ve demokratik olduğunu 1926 yılında yayımladığı bir genelge ile ilan ediyordu.”
Son günlerde, şiddetli tartışmalara ve nahoş olaylara neden olan yeni eğitim girişimi ise, uzman dostumuz tarafından kısaca şöyle tanımlanıyor:
“Zorunlu eğitim, bir ülkede yaşayan tüm insanların kazanmaları istenen temel (asgari) bilgi, kültür ve davranışları edinmeleri amacıyla planlanıp yapılan eğitimdir.
Zorunlu eğitim süresinde tüm öğrenciler aynı ders programı ile eğitilirler. Farklı program veya seçmeli ders uygulaması yapılamaz.
Zorunlu eğitim; süreklilik gösteren eğitimdir.
Zorunlu eğitim; okul çağına gelen her öğrencinin, eğitime başlaması ve zorunlu eğitim sürecini tamamlaması yasal zorunluluktur.
Dünya genelinde 7 ülke 11 yıl, 38 ülke 10 yıl, 30 ülke 9 yıl, 31 ülke 8 yıl, 9 ülke 7 yıl, 12 ülke ise 5 yıl zorunlu eğitim uyguluyor.”
Anlaşılan odur ki, “Zorunlu Eğitim” ne yazık ki, “Zoraki Eğitim”e doğru, 4+4+4 sistemi ile tırmanılıyor.

Yazarın Diğer Yazıları