Son bir yılda sanayide kullanılan elektriğe beş kez zam yapılırken toplam artış yüzde 399,5''i buldu. 1 Eylül’de yapılan yüzde 20’lik mesken, yüzde 30''luk işyeri zamlarıyla birlikte yıl içinde elektriğe yapılan toplam zam mesken düşük kademe için yüzde 136, mesken yüksek kademe için yüzde 184, iş yeri düşük kademe için yüzde 174, işyeri yüksek kademe için yüzde 266 oldu. Zamlar her kademeden kullanıcıyı sarsarken elektrik tedarik şirketleri geçen yıl olduğu gibi yine kış öncesinde sabit ve indirimli fiyat üzerinden yapılan sözleşmeleri iptal etmeye başladı.
Birgün''den Berkay Sağol''un haberine göre; İstanbul başta olmak üzere bazı kentlerde, tedarik şirketleriyle indirimli sözleşmesi olan serbest tüketici konumundaki abonelere zamlı yeni sözleşme önerildiği ifade edildi. Ucuz enerji alacağı öngörüsüyle serbest tüketici kapsamında tedarik şirketleriyle sözleşme imzalayan tüketicilere gönderilen mesajlarda ‘yeni fiyat teklifleri’ sunulacağı ve kabul edilmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceği ifade ediliyor.
Önerilen yeni sözleşmeyle, daha önceden kilowatt (kwh) saat başına 1,3 TL ödeyen tüketicilerin ücretlerinin, 31 Aralık''a kadar kwh saat başına 2,6 TL’ye çıkartılmak istendiği öğrenildi. Serbest tüketici konumunda bulunan esnafların elektrik faturaları böylelikle yeni yıldan önce yaklaşık iki katına çıkmış olacak.
ESNAFA MESAJLAR
İstanbul’da bir esnafa gönderilen mesajda, “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında ikili anlaşma fiyatlandırılmasında referans olarak kullanılan YEKDEM maliyetindeki öngörülemeyen değişiklik sonucunda size yeni elektrik satış teklifimizi teklifimizi sunmak isteriz. Ekiplerimiz en kısa sürede sizinle temasa geçerek yeni fiyat teklifimizi sunacaktır. Teklifimizi kabul ederek 31 Aralık 2022''ye kadar Serbest Tüketici portföyünde kalmaya devam edebilirsiniz. Sözleşmeniz, 9.3 (f) madddesi uyarınca feshedilecektir. Sunduğumuz yeni teklifi kabul etmemeniz durumunda ise, 1 Aralık 2022''den itibaren EPDK tarafından belirlenen Ulusal Tarife üzerinden faturalandırılacaksınız” denildi. Sözleşmelerin iptaline gerekçe gösterilen maddede ise “Müşteri’nin Sözleşme’de belirtilen abone grubunun değişmesi” ifadesi yer alıyor.
İstanbul’da ismini vermek istemeyen bir kuaför dükkanı sahibi olan esnaf, “İlk önce 2021''in Mayıs ayında kilowatt saati 0,79 kuruş üzerinden bir sözleşme yaptık. 2022 başında tedarik şirketinden mevcut sözleşmemin devam edeceği konusunda bir mesaj aldım ancak bu da mart ayına kadar sürdü. Geçen mart ayında aynı gerekçeyle sözleşmemi feshedip yeni sözleşme imzaladılar ve orada tarifem 1,3 TL’ye yükseltildi. Şimdi aynı yıl içinde tekrar bir zam yapıldı ve bu tarife yalnızca iki ay boyunca geçerli. 1 Ocak’tan sonra yine zam yapılacak. Bir de bizi arayıp teklif iletiyorlar ve kabul etmezsek kilowatt saati 3,6 TL olan ulusal tarifeye geçiş yapacağımızı söylüyorlar. Şirketler resmen bizi sıkıştırıyor. Şu anda imzalamak zorunda kaldığım yeni tarifenin vergileriyle beraber benim faturam yaklaşık 2,5 kat artacak. İki ay önce elektrik faturası 4 bin 890 TL geldi. Geçen ay ise 2 bin 690 TL ödedim. Bu hesaplarla ortalama olarak zamlı faturam 8 bin TL civarında gelecek” dedi.
ŞİRKETLER SOYUYOR
Enerji tedarik şirketlerinin piyasa şartlarındaki ‘öngörülemez’ maliyet artışı yaşandığı gerekçesiyle sözleşmeleri tek taraflı olarak iptal edeceklerini bildirdiklerini kaydederek İndirimli sözleşmelerin iptaline tepki gösteren Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, “Tüketici ile yapılan ikili anlaşmalardaki sözleşme maddelerine dayanan bu girişimlerle, süre bitmeden zamlı tarifeye geçiş zorlanmaktadır. Bazı tedarik şirketlerinin aynı gerekçelerle, 2-3 ayda bir benzer şekilde tüketicileri sözleşme iptaliyle ‘tehdit’ ederek, zamlı tarifelere geçiş sağladıkları ifade edilmektedir” ifadelerini kullandı.
Serbest olarak ifade edilen tüketicilerin sayısının her geçen gün arttığını belirten Ulutaş, “Limitlerin sürekli olarak düşürülmesi nedeniyle aylık ortalama 92 kilowatt saatten (kWh) daha yüksek tüketimi olan tüm aboneler ‘serbest’ tüketici olarak kabul edilmektedir. Konutlarda dahil olmak üzere abonelerin çok büyük kısmının bu limitin üstünde tüketime sahip olduğu göz önüne alınarak, tedarik şirketlerinin tüketicilere imzalattığı ikili anlaşmalar mutlaka kamu otoritesi tarafından denetlenmelidir. Enerji piyasası konusunda uzman hatta piyasa yapıcısı olarak tabir edilebilecek şirketlerin ‘öngöremediği’ maliyet artışlarının tüm faturasının tüketicilere yıkılmasına engel olunmalıdır. Şirketlere tartışmaya açık bir biçimde ‘önceden öngörülemeyen tüm diğer ek maliyet unsurları’ gibi ifadelerle ikili anlaşmanın feshedilebilmesine olanak sağlanmamalıdır. Zaten şirketler gerçekten sözleşmeleri feshetmeye değil, şartları yeni bir sözleşmeyle değiştirmeye uğraşmaktadırlar” ifadelerini kullandı.
Enerji alanın özelleştirilmesinin ve piyasalaştırılmasının ticari risk olarak değerlendirilebilecek çok sayıda dengesizliği yarattığını vurgulayan Ulutaş, şunları söyledi: “Serbest olarak tabir edilen tüketicinin, enerji alanına ilişkin uzmanlığı, hatta büyük kısmının ticari hayatla bağı bile yok. Bu yurttaşlara, birer enerji taciriymiş gibi esnek şartlar içeren sözleşme imzalatılması kabul edilemez. Başta özelleştirilenler olmak üzere enerji üretim tesisleri kamulaştırılarak, toplumsal maliyet kademeli bir biçimde kontrol altına alınmalıdır.”
SERBEST TÜKETİCİ NEDİR?
Serbest tüketici tarifesinde tüketiciler kendi tedarikçisini seçebiliyor. Ancak burada EPDK tarafından belirlenen bir limit var. 2022 yılı için EPDK tarafından serbest tüketici olmak için belirlenen yıllık elektrik enerjisi tüketim limiti 1100 kWh''tır. Buna göre bir önceki takvim yılı veya içinde bulunduğumuz yıl içinde kullanım yerindeki toplam tüketimi 1100 kWh ve üzerinde olan tüm müşteriler serbest tüketici sayılıyor.