Yazıklar ve yuh olsun bana

Geçen gün bir toplulukta konuşuyoruz, bir arkadaşım isyan etti, anlattıkların içimi kararttı, neden bu kadar kötü haberler ve tahminler yapıyorsun dedi. Kendisine baktım ve gülümsedim. İçinde bulunduğu batağın farkında olmayan milyonlarca Türk vatandaşından biriydi.
Aslında ona bugün bu satırlardan yanıt vermek istiyorum. Hele hele televizyonlarda izlediğim son gelişmelerden sonra. Şimdi sizlere sorayım:
Bundan 15 yıl önce Yunanistan’ın Ege’deki adaları silahlandırıp asker çıkardığını hâlâ bilmiyorsak (ki bu konu o yıllarda yazıldı çizildi) o zaman yazıklar olsun bizlere. Hele hele eğer askerin, her gün üzerinden uçaklarını uçurduğu bu adalar konusunda istihbaratı yoksa, hükümetin ve Dışişleri Bakanlığı’nın olayı yeni duymuş gibi davranması konusunda en az şekliyle yazıklar olsun diyebiliyorum.
Kürt açılımı altında bir devlet kendi katilleri ile masaya oturuyor ve şehitlerinin kanını silerek ve acılı ana ve babalara aldırmadan pazarlık yapmaya başlıyorsa, terör örgütünün çizdiği politikaları uygulamaya koyuyor ve buna da Kürt açılımı damgası vurabiliyorsa yazıklar olsun bizlere.
Teröristlerle savaşan askerlerimizi, subaylarımızı ve korucularımız ile terörist başını yakalayıp getiren güvenlik görevlilerimizi çeşitli bahanelerle gözaltına alıyorsak, onları yargılıyorsak, askerin içine siyaset karıştırıyor ve terfilerini manipüle ediyorsak, yazıklar
olsun bize.
Dedelerimizin, babalarımızın, atalarımızın kanları ile sulayarak aldıkları toprakları, yaptıkları anlaşmaları başkalarına peşkeş çekiyorsak, yazıklar olsun bize.
Kendi hâkimlerine, savcılarına
güvenmeyip adaleti siyasete alet
ediyorsak, onların özel yaşamlarını
dinleme yoluyla didik didik ediyorsak ve ardından da çıkıp adalet bağımsızdır
diyebiliyorsak, yazıklar olsun bize.
Kendi vatandaşlarımıza güvenmiyor, onların özlük haklarına saygı göstermiyor, anayasa ve yasaları kendimize göre değiştiriyorsak, yazıklar olsun bizlere
Yıllarca devlete ve çalıştıkları kurumlara hizmet edip emekli olmuş vatandaşlarımıza benzine 25 kuruş zam yaparak, ayda 25 lira zam veriyorsak onları insanca yaşamdan uzaklaştırıyorsak yazıklar olsun bize.
Dünya ekonomik kriz için önlemler alıyor ve bizimkiler hamdolsun ekonomisi yürütüyorsa, futbolcu transferlerine milyonlarca
dolarlık döviz akıtabiliyorsak ve bizler eller havada oynamaya devam ediyorsak
yazıklar olsun bize.
Tüm sanayimiz çökerken, fabrikalar ve işyerleri kapanıp binlerce, milyonlarca insan işsiz kalırken ve gençlerimiz işsizlik çukurunda boğulurken onları okutacağız diye yarış atı gibi koşturuyorsak, yazıklar olsun bize.
Dünya ülkeleri nüfus planlaması yaparken biz Avrupa’nın en hızlı nüfusu artan ülkesi oluyorsak ve bizim başımızdakiler de doğum kontrolü yerine bunu teşvik ediyorsa, yazıklar olsun bize.
Medya diye patronlara ve çeşitli çevrelere hizmet eden kişileri adam yerine koyuyor ve onların ülke parçalanmasında mangalda kül bırakmayışlarını mal bulmuş mağribi gibi okuyorsak, yazıklar olsun bize.
Ve hepsinin üstüne üstlük bütün bunları başımıza getiren, yolsuzlukları ayyuka çıkan kişileri bıkmadan usanmadan seçiyorsak gene yazıklar olsun bize.
Ve ben de bıkmadan, usanmadan yıllarca sağır kulaklara hitap eder gibi bunları yazıyorsam yuh olsun bana.

Yazarın Diğer Yazıları