Yatırımını dolara yapanlar dikkat!

Yatırımını dolara yapanlar dikkat!

Morgan Stanley ve Capital Economics dolar için yeni tahminlerde bulundu.

Yabancı finans kuruluşlarının olumlu raporlarından sonra şimdi sıra kredi kuruluşlarında... Fitch, Türkiye’nin kredi notunu ‘BB-’ olarak teyit etti, kredi not görünümünü ‘negatif’ten ‘durağan’a çevirdi. Diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından da benzer hamleler gelebilir.

Kasım ayından bu yana TCMB’nin attığı adımlar, enflasyon, uzun vade ve kararlılık vurgusu, piyasalarda iyimserliği getirirken yabancı sermaye girişi de başladı. Yatırım yapılabilir ülke notu olmayan Türkiye için yabancı raporların olumluya dönmesinin ardından şimdi kredi kuruluşlarının görünüm ve not değerlendirmelerinde sıra...

İlk revize, Fitch’den geldi. Fitch, Türkiye’nin kredi notunu ‘BB-’ olarak teyit etti, kredi not görünümünü ‘negatif’ten ‘durağan’a çevirdi. Benzer adımların diğer kredi kuruluşlarından önümüzdeki dönemde geldiğini görebiliriz.

BORSANIN PİYASA DEĞERİ YÜKSELDİ

Dolar kurunda yaşanan gerileme ve TL bazında artan hisse senedi verileri borsa şirketlerinin piyasa değerinin artmasına yol açtı. Borsadaki şirketlerin toplam piyasa değeri 2018 yılının ağustos ayında 115 milyar dolar iken şimdilerde 277 milyar dolar seviyelerinde bulunuyor.

PİYASA DEĞERİ EN YÜKSEK SANAYİ ŞİRKETLERİ

Piyasa değeri en yüksek 10 sanayi şirketi arasında 9.7 milyar dolar ile Ford Otosan ilk sırada yer alıyor. Onu Ereğli Demir Çelik (7.4 milyar dolar), Sasa Polyester (5.4 milyar dolar), İskenderun Demir Çelik( 4.8 milyar dolar), Gübre Fabrik. (3.8 milyar dolar), Tüpraş (3.7 milyar dolar), Arçelik (3.4 milyar dolar), Koza Altın (3.2 milyar dolar), Coca Cola İçecek (2.8 milyar dolar) ve Tofaş Oto. Fab. (2.7 milyar dolar) izliyor.

Bu şirketler içerisinde hisse başına karı en yüksek olan Koza Altın ve Ford Otosan. Fiyat/kazanç oranı en düşükler Arçelik ve Tofaş Oto. Fab. Defter değeri en düşük şirketler Arçelik ve Ereğli Demir Çelik.

Hisselerde yabancı alımı başlar mı? Bir süredir hisse senedi piyasasında yabancıların sert satışları var. Kredi notlarının yatırım yapılabilir seviyenin altına inmesinin ardından görünümlerin de negatife çevrilmesi satışların ağırlık bulmasında etkili oldu. Kredi kuruluşlarının not görünümlerinde yönelimin değişimi ve ardından gelecek bir not artırımı yabancının yurt içi piyasalarında daha aktif olmasını teşvik edecektir.

FItch TÜRKİYE''NİN GÖRÜNÜMÜNÜ NEDEN REVİZE ETTİ?

1- Para politikası önemli ölçüde sıkılaştırıldı. 2- Uluslararası rezervler istikrar kazandı. 3- Türk Lirası kasım ayı başından bu yana dolar karşısında yüzde 18 değer kazandı. 4- TCMB, para politikasında sadeleşmeye gitti. 5- Risk primi düştü. 6- Sermaye girişi başladı.

Kurum, Türkiye ekonomisinin 2020’de yüzde 1.4 büyüdüğünü tahmin ediyor. 2021’de yüzde 5.7 büyüme bekliyor. Büyüme hızının 2022’de de yüzde 4.7 olmasını öngörüyor. Enflasyonun ise bu yıl sonunda yüzde 11’e ve 2022’de yüzde 9.2’ye düşmesini bekliyor.

YABANCI YATIRIMCININ TL İYİMSERLİĞİ

Yabancı yatırımcıların TL iyimserliği devam ediyor. Capital Economics, dolar/TL’nin bu yıl sonunda 6.25, Morgan Stanley ise 6.80 olması yönünde tahminde bulunuyor. Peki TL değerlenmeye devam edecek mi? Yüzde 17’lik faiz oranı yatırımcıları cezbediyor. Buna bağlı olarak 6.80 - 6.50 - 6.25 raporlarının peşpeşe geldiğini görüyoruz.

TCMB’nin şubat toplantısında politika metninde yer alan mevcut sıkı para politikasının devam edeceği yönündeki vurgu, yabancıların TL’de pozisyon almaya devam etmesinde ve olumlu raporların yazılmasında etkili oluyor.

Enflasyonda yüzde 5 hedefinin politika metnine girmesi ve hedefe ulaşıncaya kadar uzun süre sıkı para politikasının korunacağının vurgulanması, önemli. Bu noktada faiz indirimlerinin hemen başlamayacak olması da TL’ye yönelik talebi güçlü tutan bir diğer neden.

Merkez Bankası gerek aylık PPK toplantısı, gerekse ay içerisindeki söylemleri ve değişik meslek örgütlerini ziyaret ederek güçlü sözlü yönlendirmeleri ile piyasalara yön verebiliyor.

Piyasalar da Merkez Bankası’nın gerek sözlü, gerekse yazılı açıklamalarını önemsiyor ve yönünü buna göre ayarlamakta. Yabancı kurum raporlarındaki gözlenen olumluya dönüşte ise kuşkusuz Merkez Bankası’nın dile getirdiği politikalardaki kararlılık vurgusunun payı büyük.

JP Morgan ise yaptığı değerlendirmede, ilk faiz indirimini yılın üçüncü çeyreğinde beklediğini ifade etmekte. Gerekçe olarak da yıllık enflasyonun ancak sürdürülebilir şekilde düşmeye başlamasından sonra faiz indirimine geçilebileceğini dile getiriyor.

Farklı değerlendirmeler olsa da görüldüğü kadarıyla faiz oranı enflasyon karşısında reel getiri sağladığı sürece yabancı sermaye girişi de korunabilecek.

DOLAR KURU 7 LİRA SEVİYESİNİN ALTINDA KALICI OLACAK MI?

Dolar/TL kuru 6.98 seviyesinde. 7 liranın altında. Peki, buralarda kalıcı olabilecek mi? Yabancıların genel eğilimine bakıldığında borsada çıkışları sürmekle birlikte tahvil piyasasına geçilmekte.

Son dört haftada hisse senetlerinden 856 milyon dolarlık çıkış yaşanırken tahvil piyasasına 720 milyon dolarlık giriş oldu. Borsadaki yabancı payı ise yüzde 45.50 seviyesine geriledi. 21 Ocak 2020’de yabancı payı yüzde 65.58 idi.

Dolar kurunda aşağı eğilim ivme kaybetmekle birlikte devam ediyor. 8 günlük ortalama 7, 20 günlük ortalama 7.11 ve 50 günlük ortalama da 7.30. Bu üç ortalamanın altındaki hareket sürdükçe satıcılı seyir devam edecektir.

Dolar kurunda 7.00 - 6. 50 - 6.85 seviyeleri güçlü destekler. Ağırlıklı olarak yabancı raporları da 6.80 - 6.50’ye işaret ediyor. Merkez Bankası’nın da tamamlaması gereken rezervleri olduğu için aşağı hareketler sınırlı kalacaktır.

Hatta yurtiçi yerleşiklerin 12 Şubat haftasında 2.7 milyar dolarlık alım yapmaları, yerlilerin kurda beklentilerinin sürdüğünü gösteriyor. Kredi görünümündeki iyileşmelerle martta para girişi sürebilir. TL ilgi görmeye devam edecektir.

KAYNAK: MİLLİYET