Washington'daki toplantının perde arkası

Washington’daki ATC toplantıları hele şükür sona erdi. Türk Amerikan Konseyi adındaki bu örgütün son toplantısı kurulduğu günden bu yana yapılanların en kötüsüydü diyebilirim. ATC’nin onursal başkanı olan Brent Scowcroft bile bir ara çileden çıkıp yemek sırasında susmayan dinleyicileri avaz avaz bağırarak azarladı. Anlaşılan onun da sinirleri bozulmuş.
Toplantılara katılan Türk konuşmacılar sürekli ABD Başkanı Obama’nın Türkiye’yi ne kadar sevdiğini, yaptığı son ziyaret sırasında kendilerini ne kadar övdüğünü, Türkiye’ye ne kadar önem verdiğini tekrar tekrar anlattılar. Tereciye tere satmak denir buna. Bu konuşmalar bile Türk yetkililerin Washington’u, Amerikan sistemini hiç bilmediklerini ortaya koyuyor.
Çünkü toplantıları düzenleyen örgütün belkemiğini savunma sanayii şirketleri oluşturuyordu. Amerikan politikasında Demokratlar iktidara geldiğinde savunma sanayii tamamen olmasa bile büyük çapta durur. Bu toplantılara katılanların yüzde sekseni de Demokrat Obama’ya karşı Cumhuriyetçi aday senatör McCain’e para vermiş işadamları.
Bu toplantılara adet olduğu üzere yollanan ABD Başkanlık kutlama mesajı bile gelmedi. Ama bizimkiler bu Obama’dan nefret eden gruba ısrarla “Obama bizi ne kadar sevdi” demekten geri kalmadı. Beni bir de her zaman olduğu gibi Türk yetkililerin yaptığı uzun konuşmalar rahatsız etti.
Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün konuşması yaklaşık 13 sayfa idi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu keza öyle, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise onlardan eksik kalmadı. Sanki makamlarına göre sayfa sayıları belirlenmiş ve uzun konuşma kişiyi daha önemli yapıyor gibi. Kimse konuşmaları dinlemedi, ya o sıra dağıtılan tatlıları yiyip kahve içti ya da uyudu.
Yeşil basının tarikat öncüsü gazete tarafından pompalanan toplantılar sırasında Ergenekon konuşuldu yalanı ise tutmadı. Toplantılarda konuşulan en önemli konu 5 milyar dolarlık helikopter ihalesiydi. Para muslukları oldukça kapanan ABD savunma sanayii için böylesine büyük bir ihale en azından Demokratlar iktidardan gidene kadar can simidi, hayat öpücüğü gibiydi. Türk yetkililer yalanlarken, Amerikalı işadamları kapı aralarında kulis yaptı. Şimdilik sonuç yok.
Toplantılar başlamadan önce Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bu toplantılar için Washington’a geldiği balonu da söndü. Aslında Başbuğ, ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Mullen’ın resmi davetlisi olarak bu tarihlerde Washington’da olacaktı. Bu arada ATC kendisinden bir yemekte konuşma yapmasını isteyince, anlaşılan Başbuğ kırmamış ve kabul etmişti.
Ancak bu toplantıya katılımda ince bir ayrıntı vardı. Orgeneral Başbuğ toplantıya üniforma ile değil sivil kıyafetle katıldı. Ben bu yazıyı yazarken Başbuğ’un bir basın toplantısı düzenleyeceği bildirilmişti. Amerikalılardan PKK konusunda daha derin ve kuvvetli işbirliği istediği söylenen Başbuğ, bakalım ne söyleyecek?
Washington’da toplantılar sırasında bulunan Başbakanın kankası Cüneyt Zapsu, bir göründü bir kayboldu. Rivayet o ki kendisi yakın dostları olan Musevi lobisi ve eski neocon ekipleri ile görüşmeler yapmış. Şimdilik sonuç yok. Acaba Obama ile flört eden Erdoğan hükümetinin aslında neoconculardan vazgeçmediği mesajını mı veriyor yoksa mayın temizleme operasyonu veya helikopter ihalesi konusunda kulis mi yaptı yakında çıkar kokusu.
Bu ziyaretçilerden en kadersizi her zaman olduğu gibi Savunma Bakanı Vecdi Gönül oldu. Ne hikmetse ABD Başkentine gelip de kimse ile görüşmeden Türkiye’ye dönen bakan hep o oluyor. Bu kez de pek görüşmesi yoktu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu toplantılara yalnızca konuşma yapmak için geldi. Onun dışında Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı, Afganistan Koordinatörü Holbrooke ve İran temsilcisi Ross ile görüştü. Bu hafta sonu da ABD Dışişleri Bakanı Clinton ile görüşecek. Onun kadersizliğine bakın; Clinton önce El Salvador Başkanının yemin törenine katıldı sonra da Başkan Obama’nın konuşması sırasında Kahire’de bulunmak için Başkenti terk etti. Düşünün, Obama’nın konuşmasından sonra Washington’a dönecek ve uykulu gözlerle Cuma günü(yarın) Davutoğlu’nu dinleyecek.

Yazarın Diğer Yazıları