1.Dünya Savaşı sonrası galip devletler Anadolu’yu kendi içlerinde paylaşmaya başladı. Yunanistan ise İngiltere’nin teşviki ile birlikte Anadolu’nun batısını işgal etti. Atatürk’ün liderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı Türk milletinin büyük fedakarlığı ile kazanıldı. Yunanistan’ın yaşadığı hezimet “Küçük Asya” felaketi olarak anıldı.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ve Yunanistan ile Türkiye arasında gerçekleşen nüfus mübadelesi sonrası tarihler 1930’u gösterdiğinde Yunanistan lideri Venizelos Ankara’yı ziyaret etti. Venizelos, Atatürk ile baş başa görüştükten sonra dönemin Başbakanı İsmet İnönü ile “Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasını” imzaladı. Anlaşma ile birlikte Türkiye ve Yunanistan, kendilerine saldıracak başka bir ülke ile herhangi bir anlaşma yapmayacaktı. Ayrıca iki ülke arasındaki görüş ayrılıkları ilk olarak müzakereler yoluyla çözülecek, müzakerelerden sonuç alınamazsa Uluslararası Mahkemelere başvurulacaktı.
KİMSENİN TAHMİN ETMEDİĞİ ŞEYİ YAPTI
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler belli bir seviyede gelişirken kimsenin tahmin etmediği bir hamle geldi. Venizelos, kendisine karşı savaşı kaybettiği Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi.
Venizelos, samimiyetine güvendiği Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne layık gördüğünü, Nobel Komitesi'ne dönemin resmi dili olan Fransızca yazdığı bir mektupla bildirdi.
Venizelos üç sayfalık mektubun ilk bölümünde Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'nda verdiği mücadeleden sonra yeni bir ulus devlet olarak doğan Türkiye'de yaptığı reformları, Yunan halkının Türkiye'deki bu başarıları takdirle karşıladığını sıralıyordu.
Mektubun son bölümünde ise şu satırlara yer verilmişti:
"Küçük Asya Felaketi ertesinde saygın bir ulus devlet olarak yeniden doğan ve anlaşabileceğimize kani olduğumuz Türkiye, uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir.
"Bu yaklaşımımız, halkların düne kadar olan çok ciddi anlaşmazlıklarını gidermelerine örnek olacak. Halklarımız, yalnız olumlu sonuçlar getiren samimi bir barışın nimetlerinden faydalanacak. Yaklaşımımız, gerek ülkelerimizin gerekse de Yakın Doğu'nun (Orta Doğu ima ediliyor) barış düzenine hizmet edecektir.
"Bu barışın sağlanmasında en değerli katkıyı gösteren kişi, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'dan başkası değildir.
"Bu nedenle, 1930'dan bu yana Yunanistan hükümeti başkanı olarak Yakın Doğu'ya yeni bir dönem getiren ve barışı sağlayan Türk-Yunan paktının imzalanmasından sonra, siz Nobel Barış Ödülü saygın üyelerine, Mustafa Kemal Paşa'yı bu kıymetli ödüle layık görmekten şeref duyduğumu belirtir; adaylığını kabul etmenizi arz ederim."
Nobel Barış Ödülü’nü 1934 yılında bir dönem İngiltere Dışişleri Bakanlı yapan Arthur Handerson'a verildi.