Biz senin de her gece gördüğün o rüyânın gerçek olma ihtimâline aşığız hâlâ. Hani o 'Demirdağ'ı eriten ve 'Kutlu Kağanlık'ı kuran Börteçine'nin rüyâlarının, hani o beyaz atının kuyruğunu düğümleyip, yalınkılıç düşman üzerine yürüyen Alparslan'nın rüyâlarının, hani o Çeğen Tepesi'nde mitralyöz ateşine karşı yalnızca kılıcıyla hücum eden şehid-i güzînimiz Enver Paşa'nın rüyâlarının, hani o "Memleketin ellide biri değil, her tarafı tahrîb edilse, her tarafı ateşler içinde bırakılsa, biz bu toprakların üstünde bir tepeye çıkacağız ve oradan savunma ile meşgul olacağız" diyen Mustafa Kemâl'in rüyâlarının, hani o "Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz" diyen Alparslan Türkeş'in, hani o "Ben Türk'üm Türk esir olmaz, ben Türk'üm Türk devletsiz olmaz, ben Türk'üm Türk bayraksız olmaz, ben Türk'üm Türk ezansız olmaz, ben Türk'üm Türk hürriyetsiz olmaz" diyen Muhsin Yazıcıoğlu'nun rüyâlarının gerçek olma ihtimâline aşığız hâlâ.