Ve eğer siz tüm gerçekleri bilerek yalana inanıyorsanız
Eğer siz başınızdaki adamın veya adamların gözünüzün içine bakarak söylediği yalanlara inanıyorsanız, onun zorbalığına sesinizi çıkarmıyor ve iktidarın sizden topladığı vergileri yandaşlarına dağıtmasına sessiz kalıyorsanız, işte o zaman siz demokrat ve özgür değil açıkça köle bir ulussunuz demektir.
Eğer size ülke başındakiler gözünüzün içine bakarak yaklaşan ve açıkça görünen ekonomik ve siyasi felaketlerin felaket olmadığını söylüyor ve bunu hamdolsun iyiyiz diye geçiştiriyor ve siz de buna inanıyorsanız siz yaklaşan felaketten mağdur olmayı hak ettiniz demektir.
Eğer siz, sizi kölelikten kurtaran ve çağdaş medeniyet düzeyine getiren insanların sizin kurtulmanızı sağlayan kurallarının yüzünüze baka baka değiştirilmesine, işbaşındakiler tarafından yok edilmesine sessiz kalabiliyorsanız, o zaman siz mağara devrinde yaşamayı hak ediyorsunuz demektir.
Eğer siz atalarınızdan dedelerinizden kalan toprakların, yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin yabancı sermayeye peşkeş edilmesinde sessiz kalıyorsanız o zaman siz başka bir ülkenin sömürgesi olmayı hak ettiniz
demektir.
Eğer siz, ekonomik açıdan sürünürken işbaşına getirdiğiniz insanlar refah ve zenginlik içinde yüzüyorsa, sizin çocuklarınız vatan savunması için ölüyorsa ve onların çocukları ve kendileri adam gibi askerlik yapmıyorsa, siz ailenizi ve çocuklarınızı da sevmiyorsunuz demektir.
Eğer siz, işbaşına getirdiğiniz kişilerin başka ülkeler tarafından kukla gibi idare edildiğini biliyor, sizin çıkarlarınız yerine onların menfaatlerini gözettiklerini biliyor ve umursamıyorsanız, o zaman sizin bir bayrağa da ihtiyacınız yok ve zaten özgür bir ülke değilsiniz demektir.
Eğer siz, Allah adına iş yaptıklarını söyleyen bir gurubu işbaşına getirmiş ama bu gurubun Allah yerine kendi adlarına iş yaptıklarını biliyor, Müslümanlıkta temel olan unsurları çalma ve hak yeme gibi ihlal ettiğini biliyor ve ses çıkarmıyorsanız, başkalarının inanç ve davranışlarına müdahale ediyorsanız, kusura bakmayın ama sizin Müslümanlığınız da tartışılır. Bu yalnızca Allah kullanılarak kulun kandırılması olur.
Eğer siz, haber alacağım diye bir gurup işadamı tarafından yayınlanan gazete ve dergileri alıyor ve seyrediyorsanız ve bu patronların kendi çıkarları için işbaşındakilere biat ettiğini biliyor ve size sunulan haberlerin kasıtlı goy goy olduğunu bilerek onlara para kazandırıyorsanız, siz de bir tuhafsınız yani.
Eğer siz binlerce evladınızı şehit verdiğiniz bir terör örgütünün eli kanlı liderinin önerilerine kulak verecek kadar devlet olma özelliğini kaybetmiş bir ortamda yaşıyorsanız, o şehit çocuklarınızın mezarlarını da yıkın ve en azından onların ruhunu rahatsız etmemek için oralardan bir daha geçmeyin.
Eğer siz tüm milli duygularınızı yitirmiş, ulus olmaktan çıkmış, eller havada oynayıp tuttuğunuz takımın hangi gâvuru transfer ettiğine bakıyorsanız, siz zaten millet olma vasfını da kaybetmişsiniz demektir.
Eğer sizin yargıç ve savcılarınızı siyasi iktidarlar atıyorsa, onlar da iktidarın emir ve komutası altında hareket ederek tüm vatanseverleri topluyorsa, halkımız başka ülkelerin adalet sistemlerinden medet umuyorsa, kendinizi bağımsız adalet palavrası ile oyalamayın; elinizdeki adalet dağıtan bir mekanizma olamaz.
Ve eğer siz, tüm yukarda saydıklarımın içinde yaşadığınızı bilerek, insan hakları, demokrasi, hak-hukuk ve özgürlük gibi laflar edebiliyorsanız, o zaman siz de seçtiğiniz bir gurup sahtekâra layıksınız demektir.