Ünlü Ekonomist Meriç Köyatası dolar ve euronun sonunda ne olacağını açıkladı. Herkes hazır olsun bu sonuca

Ünlü Ekonomist Meriç Köyatası dolar ve euronun sonunda ne olacağını açıkladı. Herkes hazır olsun bu sonuca

Ünlü Ekonomist ve Doğru Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Meriç Köyatası, son açıklanan Ocak ayı enflasyon rakamlarının ardından bir analiz yazısı kaleme aldı.

Ekonomist, Denizci ve Doğru Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Meriç Köyatası, ekonomide tüm olup biteni kaleme aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun Ocak ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren Meriç Köyatası, “Türkiye’nin döviz rezervleri, hala ekside, dış borcu hala yüksek, ama bir avuç sıcak para ve piyasa cambazı marifetiyle döviz kurunu düşürdük. Dolar 8.5 liradan 7.15’e, Avro da 9.5 liradan 8.60’a indi. Ama enflasyon düşmedi, aksine artmaya devam etti” dedi.

Köyatası, değerlendirme yazısında, “Sıcak para ile dolar ve euro kurunun baskı altında tutmaya çalışırsanız,  hatalı bir kur seviyesi oluşmasına neden olursanız, piyasadan öyle bir sağlam tepki gelir ki kimse ne olduğunu anlamaz. Benden söylemesi” dedi.

Türkiye’nin döviz rezervlerinin ekside olduğunun altını çizen Köyatası, “Bir avuç sıcak para ve piyasa cambazı marifetiyle döviz kurunu düşürdük. Dolar 8.5 liradan 7.15’e, Avro da 9.5 liradan 8.60’a indi. Ama enflasyon düşmedi, aksine artmaya devam etti” değerlendirmesinde bulundu.

Köyatası’nın analiz yazısı şöyle:

DÖVİZ ÇIKIYOR ENFLASYON ARTIYOR,  DÖVİZ DÜŞÜYOR ENFLASYON YİNE ARTIYOR

Devletin istatistik kurumu TÜİK, Ocak ayı enflasyonunu açıkladı. Enflasyon aylık yüzde 1.68, yıllık da yüzde 15’in altında kalmış, yüzde 14.97 olmuş. TÜİK’in istatistiklerine pek güvenen kalmadı ama biz yine de bu rakamları değerlendirelim.

Türkiye’e bir grup bilim adamı ve ekonomist, Enflasyon Araştırma Grubu (ENA Grup) kurdu ve her ay onlar da enflasyonu ölçüyor. ENA’ya Ocak Ayı enflasyonu TÜİK gibi yüzde 1.68 değil, yüzde 2.99… Henüz 12 aylık bir seri ölçümüne ulaşmadılar ama yıllık enflasyon tahminleri yüzde 35 dolayında.

Ekonomi biliminin ve dünyadaki tüm ekonomistlerin aksine bizim Cumhurbaşkanımız, enflasyonun sebebi yüksek faizdir diyordu. (Doğrusu, faizi belirleyen birçok neden vardır. Faiz, sebep değil sonuçtur.) Cumhurbaşkanımızın bu teorisi nedeniyle faizi, olması gerekenden düşük tuttuk, karşılığında döviz yükselmesin diye Merkez Bankası’nın 140 milyar dolar rezervini erittik. Döviz yükseldi, enflasyon arttı.

Bu sefer, ekonomimiz dışı bağımlı, döviz fiyatları artıyor, o yüzden enflasyon yükseliyor deyip, damat beyi gönderdik, faizleri yükselttik. Yüksek faizle sıcak paraya rüşvet verdik.

Türkiye’nin döviz rezervleri, hala ekside, dış borcu hala yüksek, ama bir avuç sıcak para ve piyasa cambazı marifetiyle döviz kurunu düşürdük. Dolar 8.5 liradan 7.15’e, Avro da 9.5 liradan 8.60’a indi. Ama enflasyon düşmedi, aksine artmaya devam etti.

Bu arada mahalle manavı ve pazar esnafı enflasyon suçlusu ilan edildi ama düşen döviz kuruna rağmen devletin zamları hiç hız kesmedi.

Dolar artar, doğal gaza, benzine, mazota, elektriğe, garantili köprü geçiş ücretlerine, iğneden ipliğe ithal edilen her şeye zam gelir. Dolar düşer, elektriğin, doğal gazın, benzinin, mazotun ithal ilaçların fiyatı düşmez, aksine yine zam gelir.

Ekonomist Selçuk Geçer hesaplamış. Dolar 8.5 liradan 7.15’e düştü ama devletin garantili otoyol ve köprü geçişleri için yaptığı dolar hesabı 14 lira… İthalatçıların sipariş verirken yaptığı dolar hesabı 12 lira dolayında.

Türkiye’nin hiçbir yarasına merhem olmayacak büyüklükteki bir avuç swap dövizi ve sıcak para ile kurları baskı altında tutmaya çalışırsanız, hatalı bir kur seviyesi oluşmasına neden olursanız, piyasadan öyle sağlam bir tepki gelir ki, kimse ne olduğunu anlamaz… Benden söylemesi...