Türk-ABD ilişkilerinin 2009'u

Yeni yıla girmeden önce 2008 yılı içinde Türk-Amerikan ilişkilerinin bir bilançosunu çıkarmak istedim. 2008 içindeki birçok gelişme 2009’un nasıl geçeceğinin en güzel işareti. Konuları ve ziyaretleri alt alta yazıp da gelişmelere bakınca Başbakan’ın mangalda kül bırakmadığı, icraatının ise tam bir fiyasko olduğu ortada. İsrail-Filistin olayları da sanki bizi doğrulamak için son dakikada ortaya atıldı.
Hatırlarsanız, hem Tayyip Erdoğan hem de Abdullah Gül komşu kapısı gibi ziyaret ettikleri ABD’den hep nasihat alıp dönmüşlerdi. Belki nasihatin yanı sıra da bir miktar daha borç verecekleri kulaklarına fısıldandı. Bugüne kadar AKP iktidarlarının IMF’den aldıkları kredilerin vatandaşa değil yandaşların cebine aktığı malum. Hoş bu IMF borçlanması da 2009 yılında gerçekleşecek ama bakalım beraberinde Türk halkına ne kazıklar getirecek.
İkili ilişkilerde hatırlarsanız, ABD, Başbakan’a laf taşımacılığı gibi bir görev vermişti. Son gelişmelerden başlarsak, bizim modern Evliya Çelebi Başbakan ve danışmanları Suriye ile İsrail arasında arabuluculuk yapacak, İran’a mesaj taşıyacaklardı.
Ama bizimkilerin her fırsatta Kâbe gibi tavaf ettikleri İsrail son anda yaptı yapacağını. Bizimkiler İsrail ile Filistin’i bir araya getireceklerini sanarken, İsrail kalktı Gazze’yi bombaladı. Hem de ne bombalama, kadın erkek, çoluk çocuk ayrımı gözetmeksizin çok sayıda sivili öldürdüler. Ama bunu yaparak Tayyip beyi de çok kırdılar.
Erdoğan meğer, görevinden ayrılmakta olan İsrail Başbakanı Olmert’i arayacakmış. Ancak çok kızan Erdoğan, İsrailli yetkiliyi aramaktan vazgeçmiş. Erdoğan’a göre İsrailliler onu da kandırmış. O da önlem alması için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ni aramış. Bu açıklamayı kaç kişi yer bilemem ama sorarlar adama, Genel Sekreteri Ban Ki-mun’u kim atadı bu göreve. Tabii ki Amerika Birleşik Devletleri. Peki, İsrail saldırılarını kınamayan kaç tane BM üyesi ülke var. Benim duyduğum kadarı ile yalnızca Amerika.
Bu arada New York’ta iş takip eden Başbakan’ın Dışişleri Bakanlığı, New York’ta Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği görevindeki büyükelçi Baki İlkin’i emekliye sevk etmiş. Ama bizimki hâlâ hayal âleminde, hâlâ Türkiye’nin bölgede bir itibarı olduğuna ve bizim sözümüze önem vereceklerine falan inanıyor, ya da inandırmaya çalışıyor.
Türkiye’nin AKP iktidarları döneminde erozyona uğrayan dış politikası ve itibarı 2008 yılı içinde dibe vurdu. Türkiye, ABD’nin hazırladığı Kürt devleti senaryosunda figüran bile olamadı. Ermenistan konusunda ise ABD’deki Ermeni diasporası tarafından sergilenen senaryo geçtiğimiz yıl içinde 2009’da altın vuruş yapacağına işaret ediyor. ABD’nin 20 Ocak tarihinde işbaşı yapacak olan yeni Başkanı Obama 24 Nisan tarihinde içinde soykırımı sözcükleri de bulunan bir bildiri yayımlayacak.
Türkiye 2009 yılında ABD tarafından hazırlanan bir dizi tuzak içine çekilecek. Bunlardan biri Amerika’nın uzun süredir bastırdığı Afganistan’a ek asker göndermek, her türlü kazığa rağmen Ermenistan sınırını açmak, Irak’ın parçalanma süreci içinde Kürtlere koruyucu rolünü oynamak, Suriye veya İran’a yapılacak İsrail saldırılarında üzerine basılıp geçilmesine izin vermek.
Kıbrıs konusunda önümüzdeki yıl, hem AB’ye yaranmak hem de ABD’nin baskısı ile nihai kazığı yemeye hazırlanmamız lazım. Rum tarafı alacağını aldı. Denktaş’ı daha önce uzlaşmadan kaçmakla suçlayan Talat Efendi her türlü öneriye evet demesine rağmen ne kadar çözüm getirdi bu soruna? Türkiye-ABD ilişkileri bir zorlama ve abartı ile devam ediyor. Özellikle son günlerde bazı tayinler de insanın aklının karışmasına neden oluyor.
Hepinizin yeni yılını kutlar, sağlık, başarı ve mutluluklarınızın devamını dilerim. Gelecek yıl görüşmek üzere...

Yazarın Diğer Yazıları