Suriye'de birçok farklı unsurun çatışma ortamına girmesiyle bölgede artan hareketliliğin nedeni sanılanın aksine sadece İran veyahut Suriye rejiminin uygulamalarıyla bağlantılı değil. Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiren gelişmeler zinciri en temelde, ABD’nin Suriye topraklarındaki Türk askeri varlığını ve Türk askeri varlığıyla ile beraber hareket eden, onunla müttefik olarak davranan Suriye Milli Ordusu gibi askeri yapılanmaları istememesinden kaynaklanıyor.
Özellikle Halep'in doğusunda bulunan Münbiç bölgesi, Ayne’l-Arap çevresi ve Halep'in batısındaki Afrin'e uzanan hatlarda Türk varlığını istemeyen bir ABD ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyen gazeteci Ardan Zentürk, söz konusu bölgede “gerçek mermilerin kullanıldığı dev bir tatbikat” yapıldığı bilgisini paylaştı.
ABD, PEŞMERGENİN MAAŞINI SURİYE PETROLÜYLE ÖDÜYOR
Amerikan askerleriyle peşmergelerin Deyrizor'da, El-Ömer adlı petrol bölgesinin çevresinde gerçekleştirdikleri tatbikatın ana amacının Suriye petrolleri üzerindeki hakimiyeti pekiştirmek olduğunu belirten Zentürk, bölgedeki petrol rezervinin Suriye'nin petrol hazinesinin %80'ini oluşturduğunu, ABD’nin o petrolün oraya buraya satarak PKK-PYD unsurlarının maaşlarını ödediğini, böylelikle de peşmergenin devletleşmesini sağladığı iddialarında bulundu.
Sözlerine ABD’nin bölgede PKK-PYD unsurlarına açık çek verdiğini söyleyerek devam eden Zentürk “Dün PKK-PYD unsurları -ki kendilerine Suriye Demokratik Güçleri diye Amerikalıların uydurduğu bir isimle ifade ediyorlar- Suriye Milli Ordusu mensubu üç askeri şehit ettiler” dedi.
Peşmerge tarafından yapılan açıklamada yer verilen “Mümbiç Askeri Konseyi’ne bağlı birliklerin gerçekleştirdiği sızma harekatı çerçevesinde Halep'in doğu kesimi, Münbiç kırsalında, Suriye Milli Ordusu mensuplarının etkisiz hale getirilmiştir” ifadelerini de takipçileriyle paylaşan Zentrük “Esasında Suriye demokratik güçleri diye adlandırılan unsurlar bir PKK örgütlenmesi. PKK ve PYD aynı şey. Artık Amerikalılar da bunu -aklı başında olanları- kabul ediyorlar. Fakat yerel askeri komiteler oluşturuyorlar ki özellikle PKK'nın kontrol ettiği coğrafyada Araplar kendilerinin PKK'nın kontrolüne girmiş hissetmesin diye. O yerel komiteler, o yerel bölgenin aşiretleri tarafından silahlandırılıp yapılandırılıyor. Yani Münbiç'teki bu saldırıyı gerçekleştirenler yine PKK adına ve Amerika adına yaptılar ama failler büyük bir olasılıkla Arap aşiretlerinin gençleriydi” diye konuştu.
"GÖZÜMÜZ SURİYE CEPHESİNDE"
Zentürk, PKK-PYD örgütünün Türkiye'ye yakın Tahrirü’l-Şam gibi unsurlarla özellikle petrol ticareti yapma yönünde anlaşmalar gerçekleştirdiği yolunda çıkan haberlerin, son zamanlarda yaşanan saldırıların artacağını işaret ettiğini savundu. Bu iddialarını “Çünkü bunlar PKK'nın el koymuş olduğu petrolün batıya, İdlib'e, İdlib'ten belki de Şam rejiminin bölgelerine uzanan hattında Suriye müttefiki istemiyorlar. Bu kadar basit, bu kadar net bir tablo. Suriye müttefikin istemedikleri için saldırılar da gerçekleştiriyorlar. Gerçi 21,22 ve 23 Mayıslarda da Türk Silahlı Kuvvetleri o bölgede PKK-PYD unsurlarının yerleştiği yerleri bombaladı. Hatta bazı yerlerde de -tarım arazilerinde anladığım kadarıyla- yangınlar da çıkmış” diye temellendiren Zentürk sözlerini “Gözümüz Suriye cephelerinde. Onu söyleyeyim. Çünkü birdenbire hareketlenmeye başladı. Ben böyle konulardan endişe ederim” diye sonlandırdı.