Türkiye’nin ABD başta olmak üzere batılı müttefiklerin Suriye’de, gözümüzün içine baka baka yeni bir devlet kurma girişiminde bulunduğunu iddia eden gazeteci Ardan Zentürk Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği sürecinde izlediği pazarlığın yanlış bir zeminde ilerletildiğini belirtti.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO’ya tam üyeliği pazarlıklarının, bu iki ülkeyle değil doğrudan ABD ile yapılması gerektiğini savunan Zentürk, ABD’nin bu pazarlıktan ustaca kaçtığını ve Türkiye’yi İsveç ve Finlandiya ile masaya oturmaya zorladığını söyledi.
Devletleşme sürecinin çeşitli aşamaları olduğunu, bu süreci Kuzey Irak’ta tecrübe ettiğimizi belirten Zentürk, bu süreç hakkında takipçilerini bilgilendiren açıklamalarda bulundu. Devletleşme sürecinin önce bir siyasi otorite oluşturularak başladığını, sonrasında tertip edilen bir seçimle parlamento/meclis kurulmasıyla devam edeceğini belirtti. Meclisin seçimle iş başına getirilmesinin, kurulan yeni düzene meşruiyet kazandırdığını sözlerine ekleyen gazeteci, meşruiyet zemininin tesis edilmesiyle maksadın hasıl olduğunu belirtti.
"İSTER KABUL EDİN İSTER ETMEYİN ORADA BİR DEVLET VAR"
Suriye’de de işlerin bu çizelgeye uygun gittiğini ve sürecin sonunda peşmerge ve SDG denilen Suriye Demokratik Güçleri adlı askeri yapılanmaların da ortaya çıktığını söyleyen Zentürk, “Bir yanda seçimler, bir yanda askeri yapılanma, bir yanda siyasi otorite, bir bakıyorsunuz karşınızda bir devlet var. İster seçin, ister seçmeyin; ister beğenin, ister beğenmeyin var” dedi.
Neçirvan Barzani’nin BAE’de kırmızı halılarla karşılanmasına dikkat çeken Zentürk “Bayrağının yanına Suriye bayrağı koyuyorlar falan filan. Muhammed bin Zayet, adamı özellikle kabul etti ve Kürt otonom yönetimi bölgesine ne tür yatırımlar yapacağını bizzat Barzani ile görüştü. Yani orada siz isteseniz de istemeseniz de özerk yönetimdir falan deseniz de bir devlet var” diye konuştu.
29 Mart 2024 tarihinde Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yüksek Seçim Kurulu ile BAE yönetiminin ilk kez toplandığını ve 29 Nisan’da da ikinci bir görüşme daha gerçekleştirildiğini hatırlatan Zentürk, ikinci görüşmede Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yüksek Seçim Kurulu’nun BAE’li yetkililere 30 Mayıs'ta seçim yapacaklarını bildirdiğini söyledi.
30 Mayıs’taki görüşmeler sırasında Yüksek Seçim Komiserliği Eş Başkanı Ruben Mele İbrahim’in “Suriye genelinde ilk kez bu ölçekte geniş bir seçim yapılıyor. Tabka Kantonu’nda 9, Afrin Şehba’da 5, Deyrizor’da 18, Fırat Kantonu’nda 16, Rakka'da 12, Münbiç'te 6 ve Cizre Kantonu’nda 67 olmak üzere 133 belediyede sandık kurulacak” sözlerine değinen Zentürk, Bu Amerikan desteğindeki PKK-PYD unsurlarının tıpkı Kuzey Irakt’taki Erbil merkezli yönetim gibi devletleşme sürecini hızla tamamlamakta olduklarını gösteren bir karardır. Gözümüzün önünde yaşanıyor” diye konuştu.
"SEÇİMLER TÜRKİYE'Yİ ZORA SOKAR"
Barzani'nin desteğini arkasına alan Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin yapılan son seçimler hakkında yaptığı “Bu sözde seçimi tanımıyor katılmıyoruz. Bu seçim tek parti seçimidir. Biz bu seçimlere katılmıyoruz ve bize göre de meşru değildir. Bir parti kendi başına askeri güçleriyle seçim yapıyor. Bu seçimlerin milletimizin içinde olduğu durumla hiçbir ilgisi yoktur ve milletimize zarar veriyor” sözlerinin Türkiye adına oldukça önemli olduğunu dile getiren Zentürk, “Tamam ama sonuçta yapıyor ve 21 tane partinin katıldığı bir seçim yapıyor. İşte o seçim yapıldığı gün itibariyle orada jeopolitik konum değişir. O ana kadar fiili bir yönetim olarak silahlı bir güç tarafından yönetilen unsur bölge bir anda sivil görünümlü bir seçimle iş başına gelmiş kadrolara teslim edilmiş olur ve ondan sonra da uluslararası düzeyde yeni ataklarla karşılaşırız” diye konuştu.
ABD’nin Suriye’deki bütün unsurların katıldığı bir seçimi arzuladığını, eğer bu arzularında başarı sağlarlarsa bir gün yeri geldiğinde Türkiye’ye “Arkadaş sen ne yapmaya çalışıyorsun. Orada seçimle iş başına gelmiş bir yönetim var. Sen onları ezmeye mi çalışıyorsun?” diyebileceğini belirtti.
ABD’nin Suriye için devreye sokulmuş yaptırımları kaldırdığının da altını çizen Zentürk, Suriye rejimiyle petrol alışverişine bile izin vermesinin Türkiye için oldukça dikkat çekici bir gelişme olduğunu dile getirdi.
Zentürk sözlerini “Biz burada anayasayı mı değiştirelim, şunla mı yapalım bunu mu yapalım diye böyle bizim ana akım medya sayesinde olur olmadık konuları tartışırken elalem orada devlet kuruyor. Bunu da birinin söylemesi lazım” diye sonlandırdı.