Yaşadığı olayı anlatan Bülbül, “2020 yılında bir emlak ofisine gidip tüm belgeleri imzaladım. Tahliye taahhütnamesi, sözleşme ve bununla beraber araya karıştırılan başka belgeleri de imzalamışım. Bundan sonra başıma gelmedik kalmadı. Bir yıllık kirasını peşin verdiğim evde bir yıl boyunca bir sıkıntı yaşamadım. Depremden sonra ev kiraları yükselince ev sahibi sürekli kirayı artırmamı istiyordu. O sıralar 2 bin 700 lira kira veriyordum. Ben de TÜFE oranına göre yüzde 14 artış yaparak 3 bin 100 lira olmasını istedim. Ev sahibi bu rakamı beğenmedi, 5 bin lira istedi. Bundan sonra evdeki şahsi eşyalarıma resmen el koydu. Ruhsatlı silahım, paralarım, mutfak malzemelerim, kıyafetlerim, tüm özel eşyalarım evde kaldı. Bir pantolon bir gömlekle dışarıda kaldım. Siteye bir daha da almadılar. Dayandıkları nokta ise tahliye teslim tutanağı idi. Ev sahibi, tutanağı yönetime göstererek benim taşındığımı ve beni içeri almamalarını söylüyor. Oysa ki taşınmamıştım. Emlakçıda tahliye taahhütnamesi imzalattıklarını söylüyorlar ama tahliye teslim tutanağı imzalatmışlar. 1 yıl öncesinden bana imza attırdıkları belgede, eşyalarımı aldığım ve içeride eşyam kalmadığı yazıyor. Daha eve taşınmadan bana bunu imzalatılmış” dedi.