Başbakan ve ilgili bakanlara ithaf ettiğimiz yazı üzerine aldığımız olumlu tepkilerin yanı sıra, gerçekten de dikkatli bir üstadımızın uyarısı, kitabımızdan bazı sayfaları yeniden kamuoyu ile paylaşmaya zorunlu kılıyor.
“Cezayir’de Fransız Vahşeti ve Ötesi” kitabımızın 111. sayfasında, Anadolu Ajansı’nın Paris mahreçli 26. 11. 2001 tarihli Rahmi Gündüz imzalı, “Fransa’da işkenceci generalin duruşması başladı” başlıklı haberde aynen şu ifadeler yer alıyor:
“Cezayir’in yaptığı katliam ve işkenceleri açıkça itiraf eden Fransız emekli general Paul Auaresses’in duruşması bugün.
Fransız emekli general Paul Ausaresses’in, yazdığı bir kitapta Fransız Ordusu’nun Cezayir’de işlediği katliamları açıkça itiraf etmesi, ülke çapında geniş yankı uyandırdı.
Fransa İnsan Hakları Federasyonu başta olmak üzere, çeşitli insan hakları dernekleri, bugün başlayacak duruşmaya, dava açan taraf olarak katılıyor.
Eski Gizli Servis başkanı 83 yaşındaki Fransız general, bazen kendisinin emir verdiği, bazen de bizzat tanık olduğu, Fransız Ordusu’nun Cezayir’de yaptığı katliam, işkence ve yargısız infazları, “Özel Servisler, Cezayir 1955-1957” adlı kitabında geniş biçimde anlatmıştı.
İşkence ve cinayetlerin, siyasi iktidarın emirleri ve bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini belirten general, işlenen cinayetlerle ilgili pişmanlık duymadığını ve bu durumun kendisi için hiçbir zaman vicdani bir sorun yaratmadığını bildirmiş.
Fransa Savunma Bakanlığı, emekli generalin işkence konusunda yaptığı itiraflardan sonra hakkında soruşturma açarken, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, emekli generale daha önce verilen liyakat nişanının geri alınmasını istemişti.
Aslında, soykırımı Cezayirlilerin bizzat yeniden dünyaya haykırmalarını beklemeye pek gerek bulunmuyor.
İşkenceci generalin yazdığı “Özel Servisler, Cezayir 1955-1957” utanç verici kitabı, Fransız soykırımını adeta itiraf ediyor.
Bu arada, Fransa’nın en etkili gazetelerinden Le Monde’da, Le Pen’in Cezayir’de işkence yaptığı yolundaki haberi de Anadolu Ajansı’nın 03.06.2002 tarihinde Paris mahreçli haberinde yer alıyordu:
“Fransız Le Monde gazetesinde çıkan bir haberde, göçmen karşıtı ve aşırı sağcı Jean-Marie Le Pen’in, Cezayir’in Fransa’ya karşı bağımsızlık savaşı sırasında işkence yaptığına dair iddialara yer verildi.
Fransa’ya bağımsızlık mücadelesinde yer alan Cezayirli Abdülkadir Ammur, gazeteye yaptığı açıklamada, 1950’li yılların sonunda Le Pen’in Cezayir’de hava indirme birliğinde görevliyken yaptığı sorgulamalarda, Cezayirli militanlara elektrik verilerek, döverek ve ıslak havluyla boğazlarını sıkarak işkence yaptığını iddia etti.
Cezayirli eski militan, Len Pen’in işkence sırasında “Devam edin; durmayın” şeklinde bağırmalarının hâlâ kulaklarında çınladığını söyledi.
Öte yandan, olaylar sırasında yapılan eski itiraflar da kendiliğinden güncelleşiyordu. Belki de, belge niteliği taşıyan tarihi itirafların başında “Katolik Kilisler Birliği”nin bildirisi yer alıyor:
“Bir millete tarihin en büyük cinayetleri işlettirilmelidir. Fransız milletinin bu şaibeden kurtarmak lazım, geç kalınmamalıdır. Bugüne kadar yapılanlar, Fransız tarihinin kanlı yüz karası olarak kalacak, bundan sonraki nesiller bu lekeyi temizlemek için çok uğraşacak. Fakat, tarih sayfalarındaki kanlı lekeleri temizleyemeyerek, kendilerine böyle bir miras bıraktığımız için bizleri lanetle anacaklardır. Cezayir’de terör durmalı, Cezayir halkına dost eli uzatılmalıdır. Fransa’yı ancak böylesi bir hareket kurtarabilir, yıkılan prestijini biraz olsun iade edebilir. Protestan Kiliseler Konseyi, Cezayir’de cereyan eden katliamı lanetlerken, bu insanlığın yüzkarası vahşete, bir an önce son verilmesini talep eder.”
Fransızların Cezayir’de giriştikleri soykırımla ilgili itiraf ve belgeleri her fırsatta yayınlamak, okumak ve yaymak görevi hepimizi bekliyor.
