KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum lider faşist EOKA’cı Hristo-fiyasko geçtiğimiz Ocak ayında, New York, Greentree’de BM Genel Sekreteri’yle bir araya gelmişti. İki gün süren toplantıdan sonra Genel Sekreter, iki liderin Mart sonuna kadar çabalarını sürdüreceklerini ümit ettiğini açıklamış, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’ın daha sonra durum değerlendirmesi yapıp bir rapor hazırlayacağını duyurmuştu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, Downer’in değerlendirmesinin olumlu olması durumunda, Kıbrıs sorunu üzerinde uluslararası bir konferans çağrısı yapmayı düşündüğünü de bildirmişti.
Bu arada Rum basınında Downer’in raporu ve müzakerelerin geleceği ile ilgili birçok senaryo yer almaktadır. Rum yetkililer de birbiri ardına ortamı yönlendirmeye ve bulandırmaya yönelik demeçler vermektedir.
Rum tarafında yayınlanmakta olan Haravgi gazetesi1 Temmuz sonrası dönemle ilgili dört olası senaryoyu okuyucularıyla paylaştı. Haravgi’ye göre:
1- Kıbrıs müzakere sürecine uluslararası konferans toplanmasına ilişkin koşullar yerine getirilene kadar olduğu gibi devam edilecek;
2- Uluslararası konferans toplanması gündeme konmadan Rum tarafındaki Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar süreç ertelenecek;
3- İlerleme yaşanmaması halinde BM Güvenlik Konseyi bir sonraki adımlara karar vermeye çağrılacak;
4- Süreçte çıkmaz tespit edildiği ölçüde, sürecin farklı koşullarla devam etmesi sağlanacak.
Gazete, diplomatik kaynakların dördüncü seçeneği, BM Genel Sekreteri’nin yetkilerinin ve müzakerelerin şeklinin değişmesi açısından; gerçekleşmesi olası bir senaryo olarak yorumladıklarını ekledi.
Bu arada Downer Raporu ve müzakere sürecinin geleceği üzerindeki spekülasyonlar sürerken Faşist Rum lider Hristo-fiyasko da uluslararası kamuoyunu manipüle etmeye çalışmaktadır.
1 Nisan EOKA Ulusal Bayramı nedeniyle Lefkoşa’da yapılan bir etkinlikte konuşan Hristo-fiyasko, Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs sorununa çözüm bulunması amacıyla yapılan çalışmalarda kibirli ve olumsuz olduğunu, BM’nin bu davranışı kabul etmemesi gerektiğini söyledi. Hristo-fiyasko, KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun doğrudan müzakerelerin şartlarına saygılı davranması ve BM’nin Türkiye’ye “yeter artık” demesi gerektiğini belirtti.
Bu kritik süreçte Anavatan Türkiye’nin, Rum tarafı nasıl olsa her öne sürdüğümüzü reddeder mantığı ile hareket etmemesi gerekmektedir. Mesela sırf uluslararası toplantı gerçekleşsin diye çapraz oyu kabul etmek oldukça tehlikelidir. Ayrıca çok uluslu toplantının da bu saatten sonra bize faydası olacağını düşünmüyorum. Anladığım kadarıyla sona yaklaşırken taraflar inanılmaz bir taktik savaşı içerisine girmiştir. Türk tarafı olarak çok dikkatli olunması gerekli olan bu süreçte taktiksel ve stratejik bir hatanın bize maliyeti çok pahalı olacaktır. Müzakerelere devam edilecekse tek yol evelemeden gevelemeden KKTC’nin ayrı bir devlet olarak masada oturmasıdır. Bunun aksini ve KKTC siz müzakerelerin devamını öngören BM kararları bundan böyle kesinlikle kabul edilmemelidir. Mevcut statükonun devamının Kıbrıs Türkünün lehine olmadığı artık anlaşılmalıdır.
