CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde düzenlediği basın toplantısında, Tekirdağ'ın merkez Süleymanpaşa ilçesi belediye başkan adayının konuşması sırasında polisin geldiğini ve 'Dışarıya yayın yapmayın' şeklinde uyarıda bulunduğunu söyleyerek, "Gün battıktan sonra 2 saatmiş, 2 saat 5 dakika geçmiş onun için kısılacakmış. 5 dakikayı tespit edecek kadar oralarda bulunuyorlar. Bu tarafta bakıyorsunuz Cumhurbaşkanı hiçbir yasağa tabi olmadan propagandasını yapıyor. Allah'a çok şükür hemşehrimiz meclis başkanı oldu o da hiçbir yasağa tabı olmadan bu işleri götürüyor. Bir tarafında kaymakamlar, bir tarafta kendisi ortada belediye başkan adayları böyle bir eşit olmayan, adil olmayan, gerçekten adil seçim şartlarına aykırı olan bir süreci yaşıyoruz" dedi.
Gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunan Öztrak, Seçimlere 9 gün kaldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: "Biz bütün gücümüzle 'Martın sonu bahar olsun' diye uğraşıyoruz ama Bahçeli ve Erdoğan, bahar olmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. 1946'dan bu yana 20 tane genel seçim 14 tane de mahalli idareler seçimi yapmışız ama hiçbir dönemde, hiçbir seçimde bu kadar seviye düşüklüğü olmamıştır. Yani miting meydanlarında senaryolar üretilir hale gelmiş. Yalanlar, iftiralar, tehditler almış başını gidiyor. Laf söylerseniz Cumhurbaşkanı'na hakaret oluyor. Diğer tarafta da muhalefet partilerinin genel başkanları başta Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere onlar da bir laf söylerlerse milyonlarca liralık tazminatlara mahkum oluyorlar, tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar. Milletvekili olmayan genel başkanlar 'hapse atarız' tehditleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Bir taraf gece gündüz devletin tüm imkanlarını kullanarak sabahtan akşama kadar kampanya yapıyor, öbür taraf bizler ise seçim yasaklarına tabiyiz."
Öztrak, "17 yılın sonunda milleti ucuz meyve sebze kuyruğuna sokan bir iktidarla karşı karşıyayız. Varlığın kuyruğu mu olur? Yokluğun kuyruğu olur. Domatesin üretimi 600 bin ton düşmüş, soğanın üretimi 240 bin ton düşmüş. Çıktılar meydanlara 'beka meselesi' diye bir konuyu ortaya attılar. Ben buradan soruyorum, bu beka meselesi geçen sene 23 Ekim'de neredeydi? Mecliste, grupta konuşurken, 'Bu ittifak artık bitmiştir. Bundan sonra herkes kendi yoluna' dedi. O zaman beka meselesi yoktu da şimdi mi beka meselesi var? Ben tüm Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren yurttaşlarımın bu soruyu kendilerine sormalarını istirham ediyorum" dedi.