Sahipsiz Kırım ve iş birlikçiler...
Sevgili okuyucum; Türk Ocakları ve Türkiye Kamu-Sen iş birliği ile düzenlenen “İsmail Gaspıralı; Dilde, Fikirde, İşte Birlik” paneli, 07 Şubat 2015 tarihinde Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi’nin konferans salonunda yapıldı. Panelin açış konuşmasını Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk yaptı. Sayın Koncuk yaptığı özgün konuşmasının bir bölümünde “Türkiye Kamu-Sen; millî olan, Türk milletiyle ilgili olan her faaliyetin içindedir. Varlığımızdan bu yana bu millete hizmeti azmetmiş bir konfederasyonuz. İçinden çıktığı millete hizmet etmeyen bir kuruluşun bu ülkede yerinin olacağını düşünmüyorum. (...) Türkiye Kamu-Sen olarak, son günlerde ülkemize gelen Türkmen kardeşlerimiz için yapılan yardım kampanyalarının da içindeyiz.” dedi. Daha sonra Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz söz aldı. Sayın Öz, Türklüğün çektiği sıkıntıları anlatırken özet olarak şöyle dedi: “Kırım’da-Tatar kardeşlerimize baskı uygulanıyor.”, “Kırım, Kırım Tatar halkının vatanıdır.”, “Uygur Türklerine yapılan zulmü kınıyoruz.”, “Türk Ocakları olarak Türkmen kardeşlerimize yardım ediyoruz.”
Doç. Dr. Hakan Kırımlı yönetiminde başlayan Panel’in konuşmacıları Doç. Dr. İbrahim Maraş, Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu ve Yrd. Doç. Dr. Alper Alp idi.
Değerli okuyucum; sizlere, konuşmacıların sadece üçer cümlesini sunabileceğim... Doç. Dr. İbrahim Maraş: “Gaspıralı, Tatar Türklerine millî şuur vermeye çalıştı.”, “Yayımladığı Tercüman Gazetesi aslında bir eğitim aracıydı.”, “Gaspıralı Batı’yı ideal bir medeniyet olarak kabul etmez.” Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu: “Gaspıralı dört Osmanlı Padişahı ve dört Rus Çarını tanıdı”, “Rus sansür ve baskısını zekâsıyla aşabiliyordu.”, “Gaspıralı’nın eserlerini yayına hazırlayan Yavuz Akpınarı gönülden kutluyorum.” Yrd. Doç Dr. Alper Alp: “Sadri Maksudi, Duma’da Türkçe tartışması çıktığında Ruslara; ’Biz Türkleri zavallı küçük bir millet olarak göremezsiniz; bizim Göktürk kitabelerinde belgeli dilimiz var’diyordu.”
Değerli okuyucum; son konuşmacı, Doç. Dr. Hakan Kırımlı idi. Sayın Kırımlı, Tatar Türklerinin hak ve hukukunu gasp eden Rusya’ya ve duyarsız Türk yetkililerine yönelik; çok haklı, çok doğru, ’zehir-zemberek’bir konuşma yaptı... Başta Sayın Kırımlı olmak üzere tüm katılımcıları gönülden kutluyorum. Ne acıdır ki Kırım’da Tatar Türkünün ’kırılmasını’önleyemiyoruz! Durağı uçmak olsun; 1970’lerde Yetik Ozan ne güzel demişti: “Badem gözlerini kısıp da öyle/Acı acı bakma, arım var kardaş!” Evet; Türkiye Türk’ü olarak; bu konuda arımız var; utancımız var!
Ve kitap...
Ben inanıyorum ki; 45 yıllık sevgili dostum Erdoğan Aslıyüce’nin elini, kolunu, ayaklarını ve ağzını bağlasak; o, gözleriyle -bir yolunu bulup- yine de kitap yazar! Aslıyüce kardeşim, bilgi dünyamızı besleme uğraşında olan bir Alperen! Yıllardır Hoca Ahmed Yesevî Vakfı’nı başarıyla yürütüyor. Dile kolay; hacimli ve seçkin konularla bezeli 28 kitabın sahibi... Her eseri ufkumuzu genişletecek güzellikte. Aslıyüce’nin kitaplarındaki anlatım üslubu, okuyucuyu yormayan bir özellik taşıyor. “Türk Tarihinde İşbirlikçiler ve 150’likler” ve “Çanakkale’den Paşaeli’ne” adlı kitaplarını okumanızı öneririm. Özellikle ‘iş birlikçiler’i şu yaşadığımız zamanda iyice öğrenmemiz gerekiyor. Öğrenmemiz gerekiyor; çünkü Cumhuriyetimizi aşağılamaya çalışan, vicdan ve edep yoksunu madrabazların, tarihteki iş birlikçilerle örtüşen kişiliklerini hayretler içinde görebiliriz. Bir örnek (Sayfa: 312) Devleti yöneten Hürriyet ve İ’tilaf Fırkası (Partisi) 22 Aralık 1918’de Kürdistan Teali Cemiyeti ile -o günlerin ‘çözüm süreci’ anlamında- bir anlaşma imzalıyorlar...
Sevgili okuyucum, Aslıyüce’nin kitaplarına Hoca Ahmet Yesevi Vakfı’nın 212 638 50 12 telefonundan ve e_asliyuce@yahoo.com e.posta adresinden ulaşabilirsiniz.
Esen kalın efendim.