İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy, havalimanının yapım aşamasından günümüze uzanan gelişimini ve geleceğe yönelik hedefleri aktardı.
Ersoy'un sözlerinden öne çıkan ifadeler:
İstanbul’un 3 kıtanın merkezinde yer almasının havacılık sektörü açısından çok büyük değeri ve anlamı bulunuyor. Son senelerde küresel uçuş ağırlığının Asya ve Afrika’ya doğru kaymasıyla İstanbul, bir “hub” olarak biraz daha öne çıkmaya başladı.
İstanbul Sabiha Gökçen, ekonomik imkanlar sunan havayolu şirketlerinin de tercihiyle önemli bir aktarım merkezi konumunda oldu. İstanbul’un ana uçuş noktalarına yakın olması ve farklı bağlantılarla çeşitliliğinin olması güçlü bir potansiyel sunuyor.
Dünya havacılık sektöründe agresif bir büyüme yaşanıyor. ISG’de de büyüme hızının çok yüksek olması bazı özel dönemlerde kapasiteyi zorlamakta.
23 MİLYONDAN FAZLA İNSAN YAŞIYOR
Testleri süren 2.pistin aktif kullanımı ile beraber havalimanı yerleşkesinde kapasite artırım ihtiyacı çok daha belirgin şekle gelecek. Bu hususta havalimanımızda yetkili otoritelerin değerlendirmelerine göre adımlar atılacaktır.
Her gün on binlerce kişinin kullandığı bir tesisin alt yapısını tüm operasyonlar devam ederken yenilemek çok zor bir çalışma. Yaklaşık 14 yıldır hizmet veren havalimanımızda ihtiyaç duyulan alanlardaki yenileme çalışmalarını etkin tedbirlerle beraber belirli bir noktaya getirdik. Konforu artırmaya dair çalışmalarımızı kontrollü biçimde devam ettiriyoruz.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı diğer havalimanları gibi Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne bağlı değil. Düzenleme ve denetim sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti Savunma Sanayii Başkanlığı altında yer alan HEAŞ tarafından yürütülüyor. Dolayısıyla İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda karar süreçleri, bu statüsünden kaynaklı olarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne bağlı havalimanlarından biraz daha farklıdır.
ISG’yi şehir içi ulaşım çeşitliliği ve merkezlere olan yakınlığıyla “Şehrin Havalimanı” olarak lanse ettik fakat bu söylemi artık “şehirlerin havalimanı” olarak değiştirme ihtiyacı doğdu. Konumu dolayısıyla İstanbul dışında 23 milyondan fazla insan, ISG'ye 2 saatlik ulaşım mesafesinde yaşamaktadır. Mega kent İstanbul dışında Gebze, Kocaeli, Bursa, Sakarya, Bilecik, Yalova, Düzce de ISG’nin çerçevesindedir.
Şehir içinde metro ve otobüs hatlarının yanı sıra çevre illerle güçlü ulaşım bağlantıları bulundurması ISG’ti avantajlı kılıyor.
ISG’nin bu avantajlarını geliştirerek İstanbul’u dünyanın ve Türkiye’nin farklı şehirlerine daha çok bağlantı ile bağlamayı, konforlu, kolay ve hızlı ulaşımın ana adresi haline getirmeyi hedefliyoruz.
Yerleşkede ihtiyaç duyulan kapasite artırım çalışmalarıyla birlikte İstanbul Sabiha Gökçen’in Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Asya ve Afrika’nın en büyük aktarma merkezlerinden biri haline gelmesi işten değil.
35 MİLYON EURO YATIRIM
Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda pek çok etkenin üst üste gelmesi sonucu yaşanan yoğunluğun yükünü tüm ekiplerimizle birlikte büyük gayretle hafifletmeye çalıştık. ISG’de mevcut alanlarımızda görevli personel sayısını artırarak, güvenlik noktalarındaki cihaz sayımızı artırarak ve çeşitli optimizasyonları hayata geçirerek havalimanına girişten uçağa gidişe kadarki süreci kolaylaştırmak için çaba gösterdik.
Havalimanındaki yenileme ve optimizasyon çalışmalarımız, mevcut trafiği olumsuz etkilemeyecek şekilde planlanarak yürütülmektedir.
Mevcut terminal tesislerini geliştirmek için 24 projenin, yaklaşık 35 milyon euro yatırımla aşamalı olarak 2025 yılının ilk yarısında tamamlanması hedeflenmektedir. Nisan ayında eski terminal binası önündeki 474 araç kapasiteli otopark kullanıma açıldı. Yaklaşık 7 milyon euro yatırımla kapasitenin yüzde 20 artırılması için çalışılıyor.