Dr. William Barber II, ABD’nin önde gelen din adamlarından biri olarak, özellikle düşük gelirli ve işçi sınıfı Amerikalılar için yıllardır mücadele ediyor. MacArthur "dahi" ödülüne layık görülen Barber, Yüksek Lisans eğitimini Yale Divinity School’da tamamladı ve Poor People’s Campaign (Yoksul İnsanlar Kampanyası) gibi toplumsal adalet hareketlerinin liderlerinden biri olarak tanınıyor.
Barber, Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından, Demokratların 2024 seçimlerinde başarısızlıklarını analiz ederek, yeniden toparlanabilmeleri için bir yol haritası öneriyor. Barber’ın en önemli stratejilerinden biri, “fusion politics” yani farklı ırk ve sınıflardan oluşan geniş bir koalisyon kurarak, Demokrat Parti’nin sadece “orta sınıf” yerine, daha geniş bir yelpazeye hitap etmesi gerektiğini vurgulamak.
Demokrat Parti’nin Sorunları ve Barber’ın Eleştirileri
Barber, Trump’ın seçim zaferini sadece ırkçılık veya cinsiyetçilikle açıklamanın eksik olacağına inanıyor. 2024 seçimlerinde Kamala Harris’in Trump’a karşı kaybetmesinin sebeplerini tartışırken, düşük gelirli ve işçi sınıfından seçmenlerin Demokratlar tarafından hiçe sayıldığını belirtiyor. “Evet, ırkçılık önemli bir faktör, ama yalnızca siyahlar değil, beyaz işçi sınıfı da ekonomik çıkarları için zarar görüyor,” diyor Barber. Ayrıca, Demokratların “orta sınıf” odaklı politikalara yöneldiğini ve yoksulluk gibi temel sorunların göz ardı edildiğini ifade ediyor.
Barber, Demokratların daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için, özellikle yoksullara yönelik bir dil kullanması gerektiğini savunuyor. Seçimlerde düşük gelirli Amerikalılara hitap eden bir konuşma veya öneri sunulmaması, bu kesimin siyasete olan ilgisini büyük ölçüde azaltmış durumda. Barber, 30 milyon yoksul ve düşük ücretli Amerikalının seçimlere katılmadığını ve bunun, Demokratlar için büyük bir kayıp olduğunu vurguluyor.
DEMOKRATLARA ÖNERİLEN STRATEJİ
William Barber’ın en önemli önerisi, Demokratların tek bir ideolojik çizgide kalmaktansa, halkın moral ve etik değerleri etrafında birleşmeleri gerektiği yönünde. "Yaşam standardı, sağlık hizmetleri gibi meseleler toplumda çok popüler. Ancak bu sorunlar göz ardı ediliyor. Demokratlar, sadece sol veya sağ görüşlere odaklanmak yerine, insan hakları ve adalet için bir program geliştirmelidir," diyor Barber. Ayrıca, daha önceki tarihsel örneklerden de bahsederek, Amerika’nın gerçek bir çok ırklı demokrasiye dönüşmesi için hala umut olduğunu belirtiyor.
Barber’ın açıklamaları, sadece Demokratlar için değil, tüm Amerikalılar için önemli bir çağrı. Amerika’nın tarihsel deneyimlerinden çıkarılacak derslerle, Barber, ırkçılık ve yoksulluk gibi toplumsal sorunlara karşı daha güçlü bir karşı duruş sergilenmesi gerektiğini vurguluyor. Ülkenin geleceği için hala bir üçüncü yeniden inşa dönemi (Third Reconstruction) gerektiğini savunuyor ve bu mücadeleye devam edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Barber, umutlu bir mesajla sözlerini sonlandırıyor: “Bir toplum, zorluklarla karşılaştıkça daha güçlü hale gelir. Her şeyin zor olduğu dönemlerde bile, halkın birlikte mücadele etme gücü her zaman kazanacaktır.”
