Eski bakan ve milletvekili Rıfat Serdaroğlu, AKP’li yöneticilerin her konuda yalan söylediğini belirterek, Öyle anlaşılıyor ki AKP’liler kitaplarından “Yalan söylemek sadece ahlaksızlık değil, günahtır da” cümlesini çıkarmışlar!” ifadelerini kullandı.
Rıfat Serdaroğlu, kendi internet sitesinde yazdığı “Son çareleri İslam’ı çarpıtmak” başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi çıkarları için İslam’ı kullanarak iktidar oldular!
İslam’ı çarpıttıkları için günah çukurunda boğulup gidecekler…
Ağızlarından “Dua’yı”, “Kur’an’ı”, “Hadis’i”, Ahlak’ı”, “Yemin’i” eksik etmeyen “din tüccarları” Türk Milletinin gözünün içine baka-baka yalan söylemekten utanmıyor, çekinmiyor!
Öyle anlaşılıyor ki AKP’liler kitaplarından “Yalan söylemek sadece ahlaksızlık değil, günahtır da” cümlesini çıkarmışlar!
Ekonomik verileri TÜİK eliyle çarpıtmak bunlarda!
Demokrasi ile ilgili söylemlerinde bir tane doğru yok!
Özgürlükler, sadece kendileri ve yandaşları için var!
İç politikada, dış politikada söylenen yalanlar yüzünden dünyada alay konusu olmak bunlarda!
AKP yöneticileri her konuda Allah’tan korkmadan, insanlardan utanmadan yalan söylüyor…
Şu sözleri hangi aklı başında birileri söyleyebilir?
-Bize oy verdiğiniz için, Allah sizden hesap sormayacak!
-Diğer tarafa oy vermek, haramdır!
-AKP’ye oy vermeyen kafirdir!
-İmam, Binali Yıldırım’ın başarısı için camide dua etti!
Bunlar, düpedüz şirk koşmak ve Anayasanın lâiklik ilkesine ihanet etmektir.
AKP, daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından “Lâiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu için temelli kapatılmaktan 1 oyla kurtulmuş fakat “Hazine Yardımının Kesilmesi” cezası almıştı.
Cumhuriyet değerlerini çiğnemeye alışmış “Sabıkalı” bir partiden başka ne beklenebilir ki…
Her gerçekleşen olay AKP’lilere göre yorumlanmalıdır!
Örneğin 17/25 Aralık 2013, AKP’lilere karşı yapılmış darbe girişimidir! Öyle mi?
4 AKP’li Bakan, hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet sebebiyle istifa etmedi! Doğru mu?
Bir Bakan; “Ben niçin istifa edeyim? Ne yaptıysam Başbakan istedi diye yaptım” demedi! Öyle mi?
Bakan çocuklarının evlerinde para kasaları, milyonlarca dolar-avro çıkmadı! Doğru mu?
Bakanların, Başbakan’dan habersizce devlet bankasını aracı yaparak milyarlarca dolarlık iş tuttukları kişi, tek başına Türkiye’nin cari açığının %15’ini kapatan bir hayırsever ve vatanseverdi! Öyle mi?
Başbakan’ın evindeki paralar, bütün gece araçlarla taşınmasına rağmen, sabahına daha 30 Milyon Avro kalmamış, bu para ile Şehri-Zar konaklarından
4 villa alınmamıştı! Doğru mu?
FETÖ, gökten zembille inip, kozmik odaya kendiliğinden girdi! Öyle mi?
Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanı ve Komutanları, inzivaya çekilmek için kendiliklerinden Silivri zindanlarına sığındılar! Doğru mu?
FETÖ, SİYASİ AYAĞI olmayan bir terör örgütüdür! Öyle mi?
Yüksek Yargı üyeleri, uygun adım marş, marş diyerek kendiliğinden FETÖ’ye teslim oldular! Doğru mu?
Ekonomimiz taş gibiydi ama dış güçler, patlıcan-sivri biber onu bozdu! Öyle mi?
Sanayi küçülmüyor, üretim artıyor, cari açık sıfır, bütçe fazla veriyor, bu yüzden 2019’da 2,5Milyon işsize iş vereceğiz! Doğru mu?
Değerli Okurlar;
Bana bunların tutulacak bir doğru hareketini gösterin, dişimi kırayım.
Dünyada yalan bitse, bunlar yeniden icat eder. Hiçbir akrobatın yapamayacağı işi, yalanı ip üstünde bağdaş kurdurmayı bunlar yapar…
Bunların panzehiri “OY ”dur, oy.
31 Mart’ta, Cumhuru sömürmek üzere kurulmuş olan Cumhur İttifakı adaylarına asla oy vermeyelim. Sandığa mutlaka gidelim ve gönlümüze kim yatıyorsa kim dürüstse ona oy verelim.
Bugün devlet olanaklarıyla Türk Milletine kafa tutan bu sonradan görmeler
var ya, güneşi gören kar gibi eriyip yok olurlar. Size sadece geride kalan çöpleri süpürmek kalır.
Süpürüverin gari…”