Rauf Denktaş ve Türkmenler!
Hakkın rahmetine kavuşan büyük lider Rauf Denktaş’ın yerinin kolay kolay doldurulamayacağı şimdiden ortaya çıkmış bulunuyor.
Türk dünyasının önde gelenleri, gerek yaptıkları konuşmalarda, gerek demeç ve yazılarında Denktaş’ın değerini her fırsatta açıklıyor.
Gerçekten de, bırakın Türk dünyasını, İslam âleminde de, yakından bilinen, sevilen, sayılan Denktaş’ın söylevleri, çoğu iddiaları ve uyarıları hatırlanıyor.
Özellikle, Azerbaycan ve Irak’ın kuzeyinde dini törenlerle de anılan rahmetli Denktaş’ın keskin zekası, diplomatik deneyimi ve gönül adamlığı dile getiriliyor.
Aldığımız onlarca mesaj arasında, Irak Türkmen Birliği ve Dayanışma Derneği Başkanı Kürşat Çavuşoğlu’nun samimi satırlarından bir bölümünü okurlarımızla paylaşmak gerekiyor: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın vefat haberiyle Türk dünyası yasa boğuldu, Rauf Denktaş sadece Kıbrıs’takilerin değil tüm Türklerin kaybıdır.
Türk Dünyasının yetiştirdiği en kıymetli liderlerden biri olan Denktaş, yiğit, yürekli, inandığı davaya sadakatle bağlı bir devlet ve siyaset adamıydı.
Rauf Denktaş, Irak Türklerine sevgi duyan bir insandı. Irak Türkmenlerinin davasının da her zaman manevi destekçisi ve yardımcısı olan Denktaş, bütün Türk dünyasının mücadelesine ilgi duyan bir vizyona sahipti. Irak Türklerinin çektikleri çile, haksızlık ve mücadelelerini değişik zamanlarda dile getirmiş bir liderdi.
11 Mayıs 2003 tarihinde Denktaş, Türk Ocağı Antalya Şubesi tarafından düzenlenen “Kıbrıs Meselemiz” konulu konferansa katılmak üzere Antalya’ya geldi.
Sayın Denktaş yoğun programına rağmen bizleri kabul etti.
Her zamanki gülümsemesi ve cana yakın haliyle bizleri karşıladı. Üzerinde siyah takım elbise ve bordo kravatı vardı. Bir iki dakika süren resmiyet havası anında yok oldu. Biraz yorgun gözüküyordu. Gerek iç gerekse de dış siyaset sahnesinde sıkıntılı ve yoğun bir gündem içerisinde bizi kabul etmişti.
Söz alarak sohbete şöyle başlandı, “Sayın Başkan’ım, Irak işgal edildi, Türkmenlerin yoğun yaşadığı Kerkük ve Musul işgal altında ve Türkmenler bugün zor şartlar altında. Türkmenlere ne yapmalarını tavsiye edersiniz?” Kendisi dedi ki; “Türkmen meselesini Türkiye’nin meselesi yapmaya çalışın, Türkiye’nin devlet politikası haline gelmesini sağlayın. Gücünüzü birleştirirseniz, birlik ve beraberlik ruhu içinde hareket ederseniz, tabiatıyla daha güçlü bir duruma geleceksiniz.
Kimliğinizi koruyun. İnsan hakları kuruluşları ile iyi ilişkiler kurun ve bıkmadan usanmadan sorunlarınızı rapor halinde bu kuruluşlara bildirin. Türkmenlerin uğradıkları haksızlıkları dünyaya duyurmak ve gündemde tutmak için en etkili silah ise yürüyüş, direniş, boykot ve gösteri gibi eylemlerdir. Sizleri engelleyecekler, ama sizler yılmayacaksınız. Irak’ın yeniden yapılanmasında Türkmenlerin aktif rol üstlenmeleri önemlidir.” Bunlar Rauf Denktaş’la yaptığımız görüşmeden bazı notlar sizlerle paylaşmak istedik.
Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Dünya Rauf Denktaş’ı hep saygıyla anacaktır ve unutmayacaktır.
Her şeyden önce, Çavuşoğlu’na şükranlarımızı sunarken, Rauf Denktaş’ı bir kez daha rahmetle anmamız icap ediyor.
Rahmetli Denktaş’ın, Türk dünyası’nın tarihi sorunlarını ayrıntılarıyla bildiğine ve bu uğurda çaba sarf ettiğine tanık bir gazeteci olarak, kaybımızın büyüklüğünü bir kez daha hatırlatmamız öncelikli görevimiz oluyor.