26 Kasım 2024 Salı
İstanbul
6°
Foto Galeri
Video Galeri
E-Gazete
Gündem
Ekonomi
Spor
Magazin
Teknoloji
Otomotiv
Sağlık
Yazarlar
Resmi İlanlar
Anasayfa
Foto Galeri
Osmanlı coğrafyasında çocuklara ismi verilen paşa; Enver Paşa!
Osmanlı coğrafyasında çocuklara ismi verilen paşa; Enver Paşa!
04 Ağustos 2017 / 19:23
1
/12
Enver Bey'in İstanbul'da başlayan eğitim hayatı, bir ara babasının tayini sebebiyle Manastır'da geçti. O da o yıllarda bir Osmanlı gencinin parlak gelecek hedefleri arasında olan zabitliği (subaylık) seçmişti. Askeri İdadi ve Rüştiyeyi Manastır'da tamamladıktan sonra İstanbul'a geri dönerek Harbiye'ye girdi.
2
/12
O yıllarda Jön Türk hareketlerinin tesiri özellikle genç zabit adayları arasında yaygındı. Padişah II.Abdülhamid gizliden gizliye eleştiriliyor, özellikle 93 Harbi (1877-78 Rus Savaşı) hakkındaki hataları öğrenciler arasında tartışılıyordu. Bu konularda öne çıkan Halil ve Enver Beyler bir gece okuldan çıkartılıp Yıldız'a götürüldüler. Padişaha suikast planlayan iki anarşisti evlerinde tutmakla suçlanıyorlardı. Halil Paşa yıllar sonra hatıralarında bu olayı ''Şehzade Abdülmecid'i (son halife) suçlamak için bizi kullanmak istediler'' diye yorumlayacaktı. Netice itibarıyla bu olaydan kötü bir sonuç çıkmadı ve ikisi de eğitimlerine devam ettiler. 1903'te ikisi de Kurmay Yüzbaşı olarak mezun oldular. Enver Bey Manastır'a, amcası Halil Bey de Makedonya'ya tayin olundu.
3
/12
1905'te Kolağalığı (Kıdemli Yüzbaşı), 1906'da ise Binbaşılığa terfi etti. Tam da bu yıllarda İttihat ve Terakki'nin temelini oluşturacak çeşitli cemiyet faaliyetlerine katılmaya başladı. 1909 yılı Mart ayının başlarında Berlin'e ateşe yapılması ise, onun Almanlara yakınlığını başlatacak bir dönüm noktasıydı
4
/12
15 Mayıs 1911 tarihinde padişah V.Mehmed Reşad'ın yeğeni Naciye Sultan ile nişanlandılar. Fakat evlilikleri 1914 yılında ancak gerçekleşebilecekti.
5
/12
Balkan Savaşlarında uğranan hezimetlerin hesabı Kamil Paşa ve kabinesine kesilmişti. Bu sebeple hükumetin devrilmesine halktan bir tepki gelmedi. Buna karşılık yeni kurulan kabine II.Balkan Savaşlarında iyi bir idareyi benimsediyse de ortaya çok farklı bir durum çıkmadı.
6
/12
Bu olay üzerine, Mahmud Şevket Paşa'nın nüfuzunu fazlaca genişletip İttihat ve Terakki emirleri ve kararlarına uymadığı için cemiyet tarafından kaleminin kırılıp öldürtüldüğü gibi iddialar ortaya atıldı.
7
/12
1913 yılı sonlarına doğru Miralay (Albay) ve birkaç ay sonra 1914 yılı başlarında da Mirliva (Tuğgeneral) oldu. Harbiye Nazırlığı makamına gelen Enver Paşa, mart ayında da Naciye Sultan ile evlenerek hanedana damat oldu.
8
/12
İttihat ve Terakki içerisinde çeşitli görüşler hakimdi. Tarafsızlığın korunmasını isteyenlerden farklı olarak Enver Paşa Almanlar ile yapılacak bir ittifakın başarı getireceğini düşünüyordu. Verilecek büyük karar 10 Ağustos günü kapıya gelmişti. Goben ve Breslau adlı Alman zırhlıları İngiliz donanmasından kaçıyordu. Enver Paşa inisiyatif alarak, zırhlılara boğazın açılması ve gerekirse İngiliz gemilerine ateş emrini verdi. 29 Ekim'de aynı gemilerin Rus limanlarını bombalamasıyla Osmanlı resmen savaşı girmişti.
9
/12
Osmanlı'da padişah iradesi (emri) olmadan bu tip kararların verilmesi imkansızdı. Nitekim savaş ilanı da bizzat Sultan Reşad'ın iradesiyle çıkartılmıştı. Bununla beraber Enver Paşa ve İttihat Terakki'nin, V. Mehmed Reşad'ın kararlarına ne kadar tesir ettiği ise ayrıca araştırılmaya muhtaç bir konudur.
10
/12
1915 kışında Sarıkamış'ta birçok askerin donarak şehit olmasıyla Kafkas Cephesindeki hezimet, Sevk ve İskan Kanunu, Anadolu'daki azınlık çetelerinin önlenemez katliamları gibi olumsuzluklar yanında Çanakkale ve Kut'ül-Amare'de (Enver Paşa'nın amcası Halil Paşa komutasında) muazzam başarılar da kazanılmıştı.
11
/12
Bilhassa Sevk ve İskan Kanunu sebebiyle İtilaf Devletlerince yargılanacak ve belki de idama mahkum edileceklerdi. Özellikle bu dağılış sonrasında İttihat ve Terakki için ''önce ülkeyi savaşa soktular, sonra da yenilip kaçtılar'' gibi bir algı oluşacaktı. Bu olaylar üzerine Enver Paşa, 1 Ocak 1919 tarihli padişah emriyle askerlikten uzaklaştırıldı.
12
/12
Bu düşüncesine başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Kuvva-yı Milliye önderleri sıcak bakmadılar. Zira toplumda Enver Paşa üzerine büyük bir tepki mevcuttu. Son faaliyetlerinde Rusya'daki Türk direnişini örgütlemek üzerine çalışan İsmail Enver Bey, 4 Ağustos 1922'de Tacikistan'da Abıderya Köyünde iken ani bir Rus baskınında çıkan çatışma sırasında hayatını kaybetti.Fransızca ve Almanca'yı iyi bilen Enver Bey, bilhassa anı kitaplarını çok okurdu. Verdiği kararların sonucu başarısızlık getirdiği için kendisine çoğunlukla olumsuzlukla bakılıyorsa da tarihimizde hataların da olduğunu unutmamak ve bu yanlışlardan daima ders çıkartmak gerekmektedir.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Boğaz'ın üstünden iple yürüyerek geçti. İstanbul bu olaya kitlendi
Smithsonian Fotoğraf Yarışması'dan seçilen kareler: Güney Amerika'nın cennet köşeleri
2024'ün en iyi 13 yaban hayatı fotoğrafı
SOLOTÜRK'ten rekor kıran gösteri
Hulusi Akar 15 Temmuz darbe girişimini anlattı: FETÖ'cü askerler nasıl gizlendi?
Kira zammında yeni dönem! İşte merak edilen 6 soru ve cevabı
2024 yılının en iyi su altı fotoğrafları
YUKARI
Anasayfa
Son Dakika
Manşetler
Yazarlar
Foto Galeri
Web Tv
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Gündem
Ekonomi
Spor
Magazin
Teknoloji
Otomotiv
Sağlık
Resmi İlanlar
Dünya
Siyaset
Yerel Haberler
Astroloji
Kitap
Sinema
Yaşam
Video
Bilim
Medya Polemik
Yazarlar
İpucu
Konuk Kalem
Kültür Sanat
Reklam
Foto Galeri
Yemek Tarifleri
Keşfet
Rüya Tabirleri
Ayet Ve Sureler
Karikatür
Gözden Kaçmasın
Kurumsal
Künye
İletişim
Gizlilik İlkeleri
Aydınlatma Metni
Çerez Politikası
© Copyright 2023 Yeniçağ Gazetesi