Onlar da AKP'den hoşlanmamaya başladı

Türkiye gene saçma sapan şeylerle uğraşırken, şu andaki hükümeti ve özellikle Erdoğan’ı yakından ilgilendiren ilginç duyumlar almaya başladık. Geçenlerde gene National Review dergisinde yayınlanan Michael Rubin’in yazısı bence çok dikkat çekici. Ayrıca bu yazıyı destekleyen Amerikalı yetkililerden görüş de alıyorum.
AKP’lilerin veya onlara yakın kişi ve grupların askerlere yaranmak için yazıyor dedikleri Michael Rubin yazısında Türkiye’nin İran’daki molla devrimine yol almaya başladığını yazdı. Daha önceki yazılarımda bu kişinin Beyaz Saray’daki Neocon yönetimine yakın olduğunu vurgulamıştım. Rubin’in Türkiye’de birilerine yaranma gibi bir amacı olduğunu hiç mi hiç sanmıyorum.
Bu uzmanın yazıları zaman zaman Bush yönetiminin ve özellikle Başbakan’ın bizi kapatacaklar diye yakındığı ABD Başkan yardımcısı Cheney’in ve adamlarının uyarısı olarak algılanmalı. Hele hele Cheney’in Türkiye ziyareti ardından bu yazının yayınlanması dikkat çekici.
Bu konuya paralel, bir zamanlar AKP iktidarını savunan bazı Amerikalı yetkililerin Erdoğan’ı ve hükümetini eleştirmeye başlaması dikkat çekici. Erdoğan ve hükümetinin Türkiye’yi İran’a çevirmek istediği yolunda bazı sözler etmeleri de dikkat çekici. Aynı Rubin’in yazısında belirttiği gibi.
Bizler 1 Mayıs, 301 ve Anayasa Mahkemesi gibi konularla boğuşurken, dünya gündemi değişiyor başka şeylerle uğraşıyor. Dünya, yaşanması beklenen bir açlık sorunu konusunda önlemler alıyor. Birleşmiş Milletler bu konuda kararlar alıyor üye ülkeleri uyarıyor. AKP hükümetinden çıt yok. Olmasını beklemek de abesle iştigal. Onlar şimdilerde “götür politikalarını” yürürlüğe koymakla meşgul.
Mısır’da beğenmediğimiz Mübarek hükümeti halkın pahalılık konusundaki tepkisini yok etmek için ücretlere yüzde 30 zam yapıyor. Zam yapıyor, çünkü Mısır halkı pahalılığa tepki göstermiş. Bizim halkımız ise sanki zam kazığını yiyen başkasıymış gibi demeçler veriyor, televizyonlarda konuşuyor ama pahalılık konusunda tek tık yok, bir miting yok. İşçiler evlerine götürdükleri bir tencere yemeğin yarıya inmesine rağmen 1 Mayıs için hükümetle tepişiyor.
Kusura bakmayın ama bu konuya benim aklıma yatmıyor. Türkiye’nin PKK terörü, zamlar konusunda sessiz kalan sendikaları nasıl oluyorsa birden bu anma töreni için Türkiye’nin gündemine oturdular. Hoş onlar arasında bu konuda da görüş birliği yok ama. Demek ki 1 Mayıs Türkiye için memleket meselelerinden, ülke bütünlüğünden daha önemli. Düşünebiliyor musunuz onların konulara eğilmelerini, ben ise ilk kez AKP ile aynı görüşte olmanın da ıstırabını yaşıyorum.
Tarım, Uluslararası Para Fonu IMF’in talimatıyla yok edildi. Hayvancılık aynı şekilde. Kursağından et geçmeyen halkım yakında pişen etin kokusu ile yetinmek zorunda kalacak. Dolar yani dövizle borsa arasındaki iniş çıkış konusunda bile ne hikmetse doğru karar veremiyor veya kasıtlı yorum yapıyorlar. Yabancı sermaye, Türkiye’deki paralarını götürebilmek için biraz para pompalayıp piyasayı havalandırdı. Bu saatten sonra borsada kaybolacak veya eriyecek olan para da Türklere ait olan para olacak.
Bakın bakalım borsada, ampul takımından kimsenin paraları var mı? Ya Arap şeyhlerinin parası. O da yok. Biz hâlâ sloganlar atıp birbirimiz dolduruşa getirelim. Nasıl olsa gene kapısında yalvaracağımız birileri çıkar.

Yazarın Diğer Yazıları