Mynet''in haberine göre; Geleceği tahmin etmek bilim kurgu gibi görünebiliyor lakin vücudunuz genel ömrünüz hakkında bazı ipuçları verdiği vurgulandı. Yeni bir çalışma, kavrama gücünün ölüm oranıyla ilişkisini ortaya çıkardığı bildirildi.
KAVANOZ AÇMA DENEYİ
Refleksif bir eylem olan kavanozları açmanın ne kadar önemli olduğunu öğrendiğinizde artık daha dikkatli olacağınız vurgulandı. Bunun nedeni, kavrama gücünün farklı sağlık koşulları için etkili bir tarama aracı olması bildirildi.
Yaşı kaç olursa olsun birinin kavrama gücü düşükse, altta yatan sağlık sorunlarının bir göstergesi olabilir: El kavrama gücü zaten genç yetişkinlikteki sağlık koşullarıyla ilişkilendirilmiştir.
Çok sayıda çalışma, düşük el kavrama gücünün kalp ve akciğer sorunlarıyla ilgili sağlık durumlarının bir belirtisi olabileceğini ortaya koydu. Bazı araştırmalar, düşük kavrama kuvvetine sahip olanların daha düşük yaşam beklentisine sahip olduğunu da daha önce gün yüzüne çıkardı.
DENEY NASIL YAPILDI?
Tutma kuvveti, bir elle bir dinamometreyi sıkarak ölçülür. Çalışmada, hastadan her iki eliyle iki deneme yapması istenir. Kişinin kavanoz açma işlemini oturarak veya ayakta yaptığı detayı önemli bir detaydır. Bireylerin kavrama gücünü sağlıklı bir referans popülasyonla değil, cinsiyet, yaş ve boy açısından karşılaştırılabilir bireylerle karşılaştırdılar.
Bulgular, daha önceki çalışmalarda tahmin edilene kıyasla daha hassas bir eşikte ölüm riskinde bir artışa işaret ediyor.
Sonuçlar, karşılaştırılabilir bir popülasyonun (bir kişinin cinsiyeti, yaşı ve boyu dikkate alındığında) ortalamasının altında olanların erken ölüme yol açan sağlık riskleri taşıdığının göstergesi olduğu öne sürüldü.
EL KAVRAMA GÜCÜNÜN ÖNEMİ
BMJ''de yayınlanan yeni bir çalışma, genel popülasyona uygulanabilecek kavrama gücü için nesnel bir standart oluşturmaya çalıştı. Bunu yaparak, araştırmacılar doktorlara, bir doktorun hastasını daha ileri inceleme için göndermeyi düşünmesi gereken bir el kavrama gücü eşiği sağlamayı umuyorlar.
Çalışmanın sonuçları, el kavrama gücünü doğrudan kalan yaşam beklentisiyle ilişkilendiren standart eşikler sağlamakta ve böylece pratisyenlerin yüksek mortalite riski olan hastaları erkenden tespit etmelerini sağlamaktadır.