WebTekno''dan alınan bilgilere göre; aksiyon macera filmlerinde denk gelinebilecek bir olay gerçek hayatta Harrison Okene''nin başına geldi. Olay, petrol operasyonlarının gerçekleştirildiği Nijerya açıklarında, bir petrol tankerini destekleyen römorkörlerden birinde meydana geldi.
Okene okyanusun 30 metre altında küçük bir odada ve zifiri karanlıkta mahsur kaldı. Bu durum tam 3 gün sürdü.
Gemide aşçılık yaparak geçimini sağlayan Okene''nin o gün denizdeki fırtınadan ve dışarda dişleri kamaşarak bekleyen korsanlardan haberi yoktu. Tehditlerden korunmak isteyen mürettebat o gece kamaralarını kilitleyip uykuya çekilmişlerdi. Bu sebeple de fırtına çıkınca kamaraları açamayarak can verdiler.
Bu sırada Okene uyanmış ve lavaboya gitmişti. Lavaboya suyun dolmasıyla birlikte Okene suyun akımına kapıldı ve farklı bir odaya doğru sürüklendi. Bu sürüklendiği oda kaptan odasıydı. Ancak bu odaya sürüklenip ulaşana kadar Okene ciddi yaralar almıştı. Daha sonra geminin ‘bir şeye çarpmış gibi’ olduğunu hissetti. Çünkü gemi ters dönmeye başlamıştı.
İhbar alan ekipler gemiye yaklaşıp hala sağlıklı olan ve yardıma muhtaç mürettebattan birkaç kişi kurtardı ancak kimse Okene''yi duymadı. Okene tek başına kalınca başının çaresine bakmak zorunda kaldı. Bu arada sürüklenmeye devam ediyordu.
En sonunda mühendis orasına kadar sürüklenen Okene burada bir "hava cebi" buldu ve yoğun karbondioksit zehirlenmesinden kurtulmuş oldu. Ancak açlık, dondurucu soğuk ve diğer mürettebattan ölenlerin kötü kokusundan duramıyordu.
Daha sonra bir dalgıç ekibinin seslerini duydu. Yine sesini duyurmaya çalıştı ancak kimse duymadı. Bir çare suya dalan Okene az ilerde gitmekte olan Nico isimli dalgıcı fark etti. Ne yaparsa yapsın onu görmeyen dalgıca ulaşmaya çalıştı. En sonunda çabaları yanıt verdi ve Nico, Okene''nin elini fark etti.
O sırada hemen Okene''yi alan ekipler denizin içinde tıbbi müdahalede bulunmaya başladılar. Yüzeye çıkarmadılar çünkü vurgun veya dekompresyon isimleriyle bilinen hastalığa kapılıp ölmesini istemiyorlardı. Söz konusu hastalık, yüksek basınçlı yerlerden (denizin zemini gibi) bir anda alçak basınçlı olan yerlere (denizin yüzeyi gibi) geçilmesiyle vücuttaki gazın kana karışmasını ve ağrı, felç gibi durumlara sebep olmasını kapsıyor. Özellikle panik gibi durumlarla eşlendiğinde ölümcül senaryolar ortaya çıkabiliyor.
Daha sonra Okene''ye oksijen maskesini nasıl kullanacağını gösterdiler ve Harrison’ı yüzeye çıkardılar.
Harrison, yüzeye ulaşmasının ardından bir süre basınç konusunun tamamen halledilebilmesi için basınç odasında tedavi gördü. Çıktığında diğer ekip arkadaşlarının hayatta olabileceğini düşünmüştü fakat İçinde bulunduğu 12 kişilik mürettebattan sadece kendisi olaydan sağ kurtuldu. Diğerlerinden 10 kişinin cesedi toplandı fakat kalan 1 kişinin bedenine ne olduğu hâlâ bilinmiyor.
Harrison’ın yaşadığı Nijerya, dinî açıdan oldukça katı bir yer. Kendisi kiliseye gidip oradakilere neden bu durumun onun başına geldiğini ve neden sadece kendisinin kurtulduğunu sorduğunda, söylediklerine göre karşısındaki, kara büyü yapıp yapmadığını sordu. Ekip arkadaşlarının akrabaları da bu durumdan şüphelenebileceği için Harrison, mürettebatın cenazesine gidemediğini söyledi. Tüm bu olayların ardından denize dönmemeye yemin etmiş olsa da 2015 yılında profesyonel bir dalgıç oldu.