ABD Hazine Bakanı ile Bakan Nebati’nin doktora tezlerinin içeriği bomba gibi patladı

ABD Hazine Bakanı ile Bakan Nebati’nin doktora tezlerinin içeriği bomba gibi patladı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ile görüşen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin doktora tezi eleştiri konusu oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, G20 toplantısının ikinci gününde ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ile görüştü. Nebati görüşmeden fotoğrafları Twitter hesabından paylaşırken, “G20 toplantısının ikinci gününde Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanı Sn. Janet Yellen ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Ticari ilişkilerimizdeki potansiyeli hayata geçirmek ve karşılıklı yatırımlarımızı daha da artırmak için çalışmalara kararlılıkla devam edilmesi gerektiğinin altını çizdik.” notunu düştü.

DOKTORA TEZİ TARTIŞMASI

Bakan Nebati’nin bu tweetinden sonra sosyal medyanın gündemine iki bakanın doktora tezi geldi. Aynı görevdeki iki bakanın doktora tezi oldukça dikkat çekiciydi.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in doktora tezi, Nobel ödüllü James Tobin’in gözetiminde “Açık Ekonomide İstihdam, Çıktı ve Sermaye Birikimi: Bir Dengesizlik Yaklaşımı” başlığını taşıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin doktora tezi ise çok daha ilginç bir konuda gerçekleşti. AK Parti teşkilatlarının demokratik değerlere bakışı üzerine karşılaştırmalı bir analiz: Milli görüşten muhafazakâr demokrasiye başlığı taşıdı.

İşte o tezin kapağı:

Nebati’nin tezinin özet bölümünde ise şu bilgiler yer alıyor:

Milli Görüş hareketinin içinden çıkan AK Parti’nin varlık koşullarını yaratan zemini ve partinin bu gelenekten farklılaşan ve benzer kalan kimi yönlerini analiz etmek, onu belirleyen kavramlar dünyası, politik atmosfer ve tarih üzerine derinlikli bir çalışmayı gerekli kılmaktadır. AK Parti’nin sahiplendiği ve yeniden ürettiği “muhafazakar demokrat” siyaset, bu kimliği oluşturan bileşen ve kavramlardan bir çeşit uyum ve harmoni yaratma ihtiyacına denk düşmektedir.

Dolayısıyla “muhafazakar demokrat” siyasi çizgiyi belirleyen kavramların analiz edilmesi çalışmamızın başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Demokrasi kavramının tarihsellik içindeki gelişimi, kapsamının genişlemesi ve bu kavramın dinle kurduğu ontolojik karşıtlığın çözülerek, otantik varoluş ve aidiyetlere yaşam alanı tanıyan bir yapıya evrilmesi ve bu dönüşümü yaratan koşullar irdelenmiştir. İslam’ın özsel olarak demokrasi ile kurduğu ilişki, bu ilişkinin boyutları ve kavrama yaptığı katkı değerlendirilmiştir.

Yenilikçi kanadın Milli Görüş’ten kopması ve AK Parti’nin kurulması ile sonuçlanan dönüşüm süreci; hareketin tarihi, içinden çıktığı gelenek ve bu geleneğin dayandığı kod ve semboller, modernlikle kurduğu ilişki analiz edilmeden tahlil edilemez. Bu bağlamda İslamcı bir hareket olan Milli Görüş’ün kendinden önceki

İslamcılarla benzeşen ve farklılaşan yönleri, Milli Görüş’ün merkez ile kurduğu ilişki, bu ilişkinin hareketi dönüşüme zorlayan yönleri analiz edilmiştir. Milli Görüşçü partiler olan Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet partilerinin siyasi çizgileri ve geçirdikleri dönüşüm değerlendirilmiştir. AK Parti’nin Milli Görüş geleneğinden ne ölçüde farklılaştığı ya da benzeştiği analiz edilmeye çalışılmıştır.

Araştırmanın amacı AK Parti Teşkilatları demokratik değerlere nasıl baktığını ortaya koymaktır. AK Parti’nin kurulması ile sonuçlanan Milli Görüş içindeki değişim süreci teşkilat üyelerinin değer algıları üzerinden analiz edilmiştir. Bir kıyas ilişkisi kurulabilmesi için kontrol grubu olarak Milli Görüş Hareketi’nin son durağı olan Saadet Partisi teşkilat üyeleri seçilmiştir.

İlgili Haberler