Türkiye’de üniversite öğrencileri ve aileleri üzerine yapılan bir araştırma, öğrencilerin ekonomik durumu ve etkileri üzerine önemli verileri ortaya koydu.
HSBC Grubu’nun “Eğitimin Değeri: Başarının Bedeli” raporuna göre; Türkiye’de bir üniversite öğrencisi eğitim masraflarını karşılamak için günde ortalama 4.9 saat yarı zamanlı bir işte çalışırken, derslerde günde ortalama iki saat zaman geçiriyor.
HSBC Grubu’nun, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 15 ülkeden, 10 binden fazla ebeveyn ve 1,500 üniversite öğrencisi ile bir araştırma gerçekleştirdi. Aile ve öğrencilerin üniversite eğitimi masraflarının karşılanmasına ilişkin tutum ve davranışlarına yönelik “Eğitimin Değeri: Başarının Bedeli” araştırmasının raporuna göre; ebeveynler çocuklarının üniversite eğitimi masraflarını karşılamak için ek işlerde çalışıyor, tatillerinden fedakarlık ediyor ve borçlanıyor. Öğrenciler ise ailelerinden aldıkları finansal desteğin yanı sıra, günde birkaç saat ücretli işlerde çalışarak masrafların karşılanmasına destek oluyor.
Türkiye’den 502 ebeveynin ve 100 öğrencinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre:
“Bir üniversite öğrencisinin okul ücreti, konaklama, faturalar ve yaşam giderleri dahil olmak üzere eğitim süreci boyunca toplam harcaması ortalama 87 bin lira. Ebeveynler ise çocuklarının üniversite eğitimi boyunca toplamda ortalama 49 bin lira harcadıklarını ifade ediyor. Araştırma sonuçları, öğrencilerin arada oluşan yaklaşık 38 bin liralık farkı yarı zamanlı işlerde çalışarak kapatmaya çabaladıklarını gösteriyor.
“Türkiye’de her beş üniversite öğrencisinden dördü günde ortalama 4.9 saat yarı zamanlı bir işte çalışıyor. Derslerde ise günde ortalama iki saat zaman geçiriyor. Yarı zamanlı işlerde çalışan öğrencilerin yarısından fazlası (yüzde 53) finansal ihtiyaçtan dolayı çalıştığını belirtirken, yüzde 38’i ise üniversite mezuniyetinin ardından iş bulmasına yardımcı olacak deneyimi kazanmak için çalıştığını söylüyor.
“Ebeveynlerin yüzde 21’i büyükanne ve büyükbabaların torunlarının üniversite eğitimi masraflarına katkı sağladıklarını söylerken, Türkiye, büyükanne ve büyükbaba katkısının araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında (küresel ortalama yüzde 7.0) en yüksek olduğu ülke olarak ön plana çıkıyor.
“Araştırmaya Türkiye’den katılan ailelerin yüzde 91’i çocuklarının üniversite eğitimi masraflarını günlük kazançlarından karşıladıklarını belirtirken, yalnızca yüzde 11’i belirli bir birikim veya yatırım hesabından karşıladıklarını ifade ediyor. Ebeveynlerin yüzde 68’i (küresel ortalama yüzde 49) çocuklarının eğitimi için birikim yapmaya önceden başlamış olmayı arzuluyor. Ebeveynlerin yüzde 62’si daha düzenli ve daha fazla birikim yapmış olmayı, yüzde 24’ü ise çocuklarına para yönetimi hakkında eğitim vermiş olmayı diliyor.
“Türkiye’deki ebeveynlerin yüzde 73’ü (küresel ortalama yüzde 53) çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için sosyal aktivitelerinden ödün veriyor. yüzde 39’u ise daha uzun saatler veya ikinci bir işte çalışıyor. Bununla birlikte; ebeveynlerin yüzde 71’i (küresel ortalama yüzde 35) eğitim masraflarını karşılamak için borçlandıklarını ifade ederken; Türkiye, araştırmanın gerçekleştirildiği ülkeler arasında ebeveynlerin eğitim masraflarını karşılama amacıyla borçlanma oranının en yüksek olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. Ebeveynlerin yüzde 63’ü borçlanmalarının ana sebebinin okul ücretini karşılamak olduğunu ifade ederken, yüzde 38’i tablet veya dizüstü bilgisayar gibi teknolojik cihaz satın alımlarının da etkili olduğunu söylüyor.
“Ebeveynlerin yüzde 54’ü üniversite eğitimi için gerçekleştirdikleri borçlanmalarda kredi kartını kullanıyor. yüzde 29’u uzun vadeli, yüzde 23’ü kısa vadeli kredi aldığını belirtirken, yüzde 22’si aile üyeleri veya arkadaşlarından borç aldıklarını dile getiriyor.”
'EĞİTİM MASRAFLARI ÖNGÖRÜLENİN ÜZERİNDE'
HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Yenel, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki, Türkiye’de ailelerin çoğu (yüzde 83) çocuğunun üniversite eğitiminin karşılanmasına destek olmaya çalışıyor; ancak, toplam eğitim masrafları ailelerin öngördüklerinden ya da beklediklerinden çok daha yüksek çıkıyor. Ailelerinin desteğine rağmen pek çok öğrenci harcamalarını karşılamak için ücretli ek işlerde çalışıyor. Aileler de çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için büyük fedakarlıklarda bulunuyor. Araştırma, Türkiye’deki ailelerin yüzde 68’inin çocuklarının eğitimi için birikim yapmaya daha önceden başlamış olmayı dilediğini de ortaya koyuyor. Ailelerin eğitim giderleri için sağlam bir finansal planlama yapması, maliyet yönetiminin aile içinde konuşulması ve olası ek harcamalara ilişkin farkındalığın arttırılması, ebeveynlerin ve çocukların üzerindeki finansal baskıyı azaltabilecekken, kısa vadeli ve plansız borçlanmadan kaçınılmasına olanak sağlayacaktır.”