Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Müzakereler kesilmelidir diyen Rumlar yeni oyun peşinde...

Rum tarafı Kıbrıs’ta 3 Eylül’de başlayacak müzakerelerin 2. turuna kısa bir süre kala yeni bir oyunu devreye soktular. Rum Hükümetinin koalisyon ortakları, Hristo-fiyasko’nun müzakerelerdeki tutumundan duydukları sözde ’memnuniyetsizliği’ortaya koyarak, Hristo-fiyasko üzerinde düzmece bir baskı oluşturmakta ve Onu tüm dünyaya karşı “koalisyon ortaklarım böyle istiyor” dedirterek malum hedeflerine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Suni hükümet krizinin arkasında müzakerelerden sonuç alınmasını önlemek yatmaktadır. Rum yıllardır sürdürdüğü “çözümsüzlük çözümdür” taktiğini yeniden devreye sokmuştur. Kıbrıs Türkünden gaspettikleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti ünvanıyla girdikleri AB’de elde ettikleri statülerini Kıbrıs Türkleri ile bir anlaşma yaparak paylaşmak istememektedirler.
Rum tarafı Ulusal Konsey’lerinde aldıkları ortak kararı uygulamaya koymuştur. Bu ustaca hazırlanmış dünyayı kandırmaya yönelik bir tertiptir. Rum tarafının adayı Yunan yapmaktan başka bir hedefi olmadığı unutulmamalıdır.
AKEL-DİKO-EDEK Koalisyonunda sıkıntı varmış havası verilirken devreye konan Bizans oyunlarının bir yenisini hayretle ve ibretle izlemekteyiz. Bu kafadaki Rumla anlaşma olamayacağını yıllardır söyleyip yazmaktayız. Aslında Rum tarafında koalisyon ortakları arasındaki göstermelik sürtüşme ile seslendirilen ’müzakereler kesilsin’teraneleri uzun dönemde Kıbrıs Türkünün çıkarınadır. Bunlarla anlaşma yapıp da ne olacak? Bence de müzakereler kesilmelidir. Bunlarla müzakere edecek hiçbir şeyimiz zaten yoktur.
Koalisyon ortakları EDEK ve DİKO yetkililerinin geçtiğimiz hafta yaptıkları açıklamalar Rumun neyin peşinde olduğunu bir kez daha açıkça göstermektedir.
Hristo-fiyasko hükümetinin koalisyon ortaklarından EDEK, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristo-fiyasko arasında yürütülmekte olan doğrudan müzakereleri, “çok tehlikeli ve kritik” olarak nitelemekte ve müzakerelerin ilk turundaki gidişatı aynı kalacaksa, Eylül ayında başlayacak ikinci turunun kesilmesini önermektedir. Rum gazetesi ALİTHİA, “Müzakereler Kesilsin...” EDEK, “Türkiye’nin Israr Etmesi Halinde Daha Fazla Müzakere Etmenin Beyhude Olduğunu Savunuyor” başlığıyla yansıttığı haberinde, EDEK Siyasi Bürosu’nun, Kıbrıs doğrudan müzakerelerinin bugüne kadarki sürecini detaylı olarak değerlendirdiğini haber verdi ve Parti Basın Sözcüsü Dimitris Papadakis’in yaptığı açıklamayı aktardı. Gazeteye göre, Papadakis, “Kıbrıs Rum tarafı, öncelikle, tarafların görüşleri arasında kargaşa bulunan toprak, mülkiyet, güvenlik-garantiler ve yerleşikler başlıklarının görüşülmesinde ısrar etmelidir” dedi ve Türk tarafını “akıl dışı, yasadışı, uluslararası hukuk ve Avrupa hukukuyla tamamen çatışan görüş ve tezlerde ısrar etmekle” suçladı. Dimitris Papadakis şunları söylemiştir: “Türk tarafı bu başlıklarda uzlaşmaz tezlerinde ısrar ederse o zaman diğer başlıklarda müzakereleri daha fazla sürdürmek veya al-ver denilen prosedüre başlamak lüzumsuz ve beyhude olmasının ötesinde; Aralık ayındaki gözden geçirilmesi ışığı altında sadece Türkiye’nin propaganda makinesini besleyeceği mantığıyla tehlikelidir de...”
Dimitris Papadakis, sözlerinin sonunda EDEK’in önerisine işaret ederek, şöyle demiştir: “Hükümet derhal iki yönde harekete geçmelidir. 1) Uluslararası camiayı ve Avrupa camiasını Türk marifetleri hakkında bilgilendirmek ve ilerleme sağlanmasına müsaade etmeyenin kim olduğunun açıkça ortaya çıkması için Türk tarafının uzlaşmazlığına işaret etmek. 2) Türkiye’ye etkin müdahale ve baskı yapılmazsa müzakereler prosedürünün başarısızlığa sürükleneceği uyarısında bulunmak...”
Diğer koalisyon ortağı DİKO’nun Başkanı Marios Karoyan ve Başkan Yardımcısı Nikolas Papadopulos’un da müzakerelerin kesilmesi konusunda benzer açıklamaları Rum basınında yer almıştır. Kilise de bunları desteklemektedir.
Rum tarafı müzakereleri kesemez. Masadan kaçmayarak, masada kalarak dünyayı yıllardır yaptıkları gibi kandırarak çözümsüzlüğün avantajlarını kullanmaya devam etmeyi hedeflemektedirler. Esas taktikleri de, Anavatan Türkiye’yi AB nezdinde sıkıştırıp istedikleri ödünü koparmaktır. Bu nedenle de Hristo-fiyako’nun elinin güçlendirilmesi için inanılmaz oyun devreye sokulmuştur. Vakit geçirmeden bu oyunun bozulması gerekmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları