Meclis'te basın mensuplarının sorularını cevaplayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, erken seçim iddialarını ve seçim barajını değerlendirdi.
Seçim barajının çok fazla olduğunu dile getiren Bahçeli'nin açıklamalası, Meral Akşener liderliğinde kurulan İYİ Parti'yle birlikte büyük bir oy kaybının ön görüldüğü MHP'de, baraj hesapları yapıldığını tekrar gündeme getirdi.
Yüzde 10'luk seçim barajının çok ağır olduğunu savunan Bahçeli, "Bu yüzde 5 mi olur, 6 mı olur, yüzde 7 mi olur, yoksa yüzde 10 olarak mı kalır, böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği erken seçim iddialarına da değinen Bahçeli, partisinin erken seçimden yana olmadığını bildirdi.
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
'YÜZDE 10, AĞIR BİR BARAJ'
"Yüzde 10 barajı Türkiye'de çok ağır bir baraj. Hemen hemen ilk, 12 Eylül'ün sonrasında, yeniden siyasi yapılanma sürecine geçildiğinde, yüzde 20, yüzde 25 arasında bir baraj, bunun üstünde de yüzde 10 gibi bir baraj olmuştu. O baraj tabii 12 Eylül döneminde darbe teşebbüsünde bulunan zihniyetin himayelerinde faaliyetlerine başlayanlar için böyle bir baraj söz konusu edilmemişti. Milli Selamet Partisi (MSP) ile MHP üzerinde bu konuda tartışılmıştı. Ve bunların baraj altında kalarak, Türk siyasi hayatından silinmesi arzusu olmuştu. Öyle bir dönem içinde siyasi hayatın nasıl devam etmesi gerektiği, barajın nereye kadar çekilmesi gerektiği konuları gündeme geldiğinde, sonuç alınamadığı için, hepinizin bildiği gibi yasada olmayan ama yasalardan beslendiği kanaatiyle bir ittifak uygulaması olmuştu. O ittifakta da Refah Partisi, MHP ve Islahatçı Demokrasi Partisi arasında olmuştu. Bu uygulamanın da öncülüğünü o zaman MHP yapmıştı.
Yani şu an o zamandan sonraki dönemde, bölücü unsurların TBMM'de temsiline imkan vermeyecek bir baraj oranı olarak yüzde 10'un devamından yana. Yani bize karşı da yüzde 7, 8 gibi oranları söylemelerine rağmen, "Acaba biz, yüzde 10 oranına gelebilir miyiz" dedik, Allah nasip etti; geldik. Bazen de altında kaldığımız dönemler oldu. Ama o günkü dönemlerde bölücü unsurlar olarak TBMM'de temsil imkanını baraj engeliyle aşamayacaklarını anlayanlar, kendilerini bir parti içerisinde hareket ettirerek, bir yapılanma sağladılar. TBMM'ye girip orada mücadelelerini devam ettirdiler. Demek ki yüzde 10 barajı, ittifaklarla veya başka türlü kararlılıklarla aşılabilir bir duruma geldi.
Şimdi Türkiye'de iki şeye dikkat etmek gerek. Artık bu zorlamalar ve dayatmalarla, birilerini öldürerek, kendini yaşatma yerine, hep beraber nasıl yaşarız, demokrasi içinde bunu nasıl başarırız, Türkiye'yi nasıl istikrar ve normalleştirme sürecine getirebiliriz noktasında bir uzlaşmaya varacak çalışma yapmak lazım. Bu yüzde 5 mi olur, 6 mı olur, yüzde 7 mi olur, yoksa yüzde 10 olarak mı kalır, böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazım. Bunu yaparken bir başka partiyi yok farz ederek, kendine bir yol çizmeye çalıştığında da onun bir anlamı görmedi. Bütün bunlardan ders çıkarmak lazım. Benim söylemek istediğim o."
"MHP ERKEN SEÇİMDEN YANA DEĞİL"
"Bizim kurultaylarımızın ön hazırlığı olarak ilçe kongrelerimiz tamamlandı. İl kongrelerimizden de üç tane kaldı. 2 tane de şu an için yapılmaya hazır haldeler. Seçilmiş delege sayısı 1100'dür. Bunun üzerine tabii delegeleri de ilave ediyorsunuz. Seçilmiş delege sayısının 158'i şu an seçilmiş gözüküyor. Yani MHP'nin 18 Mart 2018 tarihinde kurultayı yapması için şartlar olgunlaşmıştır. Daha da tamamlanması için kalan illerin de kongrelerin yapılmasını bekliyoruz. Önümüzde zamanımız da var. Dolayısıyla bu kongre sürecinde görev almış olan, il, ilçe ve genel merkez yönetiminin önünde 3 siyasi olay bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi mahalli idareler seçimidir. Diğerleri eşzamanlı milletvekili ile Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Şimdi bu çalışmalarla ilgili zaten arkadaşlarımız il kongreleri sırasında da temelde bazı gayretler ortaya koymuştur. Önümüzdeki günlerde de hızlanacaktır.
CHP'nin erken seçim talebi, parti görüşleri olarak, saygı duyulur. Ama MHP, bir erken seçimden yana değildir. Hem Türkiye içinde yaşanan terör ve uluslararası ilişkiler bağlamında, hem de gelecekteki bazı konuların erken tartışmaya açıp gölgelemek veya bunu zafiyet olarak kullanıp, itibarsızlaştırmaya da gerek yok. Dün seçimlere karşı bu kadar ihtiraslı gözükmüyordu ama şu an CHP herhalde bir yerlerden çok büyük bir güç alıyor ki çok cesaretlendi birden. Bu cesaret "Adalet Yürüyüşü"ne dayanıyorsa, mesele yok. Ama başka yerlerden alıyorsa, onu düşünmek lazım"
SINAV SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Gazetecilerin TEOG'un yerine getirilen yeni sistemle ilgili sorularını yanıtlayan Bahçeli, "Bugünkü siyasi iktidarın 15 yıla yaklaşan hizmet süresinde Milli Eğitim Bakanı sayısında değişiklik çok olmuştur. Her bakanın görev süresinde de Milli Eğitim sisteminde büyük veya küçük değişikliklere gidilmiştir. Dolayısıyla bu temel eğitimden orta öğretime geçişle ilgili 4, 5 model uygulamaya geçmiştir. En sonunda TEOG uygulaması var idi, onu ortadan kaldırdılar. Şimdi Sayın Bakan'ın yapmış olduğu açıklama doğrultusunda değerlendirmede bulundurmak, konuyu tamamen şöyle bir incelemeye bağlıdır. Biz de bu sistem için arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bugün veya yarın sistemle ilgili herhangi bir görüş ortaya koyabilecek değerlendirmeleri bize ulaştırmış olacaklardır. Şimdiki halde, tartışma çok hızlı gelişiyor. Türkiye'nin gündeminde konu. Ancak bu konuyu değerlendirirken değişik eleştirilerde haklılık payı var. İktidara karşı tavır içerisinde olanların da bu tavırları için bir fırsat kolladıkları görülüyor. Sonunda tabii aile, öğrenci, okul arasında bir paylaşımı dikkate alarak, bunun köklü çözümüne doğru gidilmeli, kalıcı bir yol bulunmalıdır. Şimdi onu bekliyoruz" dedi.