Görünüşe aldanma...
(...) Çok yönlü olaylara tek yönden bakmak hatalı sonuç verir. Örneğin ABD-PKK ilişkisi...
Bu ilişkiye salt ABD’nin terör örgütleri listesinde PKK’nin yer alıyor olması gerçeği üzerinden bakarsak, bölgeye dair tek bir doğru analiz yapamayız...
Çünkü ABD’ye göre PKK’nin terör örgütü olduğu da doğrudur, ABD’nin PKK’ye destek verdiği ve ona devlet kurmaya çalıştığı da...
ABD demişken...
Örneğin ABD’nin tampon bölgeye “karşı” çıkmasına bakarak tezkere olumlanabilir mi? ABD tampon bölgeye bu aşamada karşı ve Erdoğan’ı daha New York’tayken bundan vazgeçirtti, onu “güvenli bölgeye” ikna etti.
Neden? Çünkü ABD, İran ve Rusya’yla karşı karşıya gelmek istemiyor.
ABD, aynı nedenle “uçuşa yasak bölge” ilan edilmesine de karşı çıkıyor. Zira “uçuşa yasak bölge” temelde IŞİD’i, PKK’yi, herhangi bir terör örgütünü değil, uçağı olan bir kuvveti, Suriye’yi hedef alıyor.
Erdoğanlar için Esad’ı devirmek hepsinden önemli olduğu için “uçuşa yasak bölge” konusunda bastırıyorlar ve ABD’nin “askeri koliasyonuna katılımı” için bunu bir pazarlık konusu yapıyorlar.
ABD ise Esad’ın devrilmesini öncelikli görev ilan etmiyor. Washington’a göre “seçilmiş muhalif” eğitmek ve onlara dayanarak önce IŞİD’i, en sonunda da Esad’ı hedef almak, daha doğru bir yol...
Üstelik böylece ABD yine İran ve Rusya’yla karşı karşıya gelmemiş olacak!
Her hedefe kurşun sıkılmaz!
Bırakınız tezkereyi, ABD’nin IŞİD stratejisini bile tek parametre üzerinden yorumlayamazsınız. Örneğin İran, ABD’nin IŞİD’i vurmasından memnundur. Buradan hareketle ne İran Amerikancı olmuştur, ne de ABD planı iyi birşeydir!
Moskova ve Tahran, ABD’nin siyasi ikliminde serpilip büyüyen bir aracın kendilerine gerek kalmadan temizleniyor olmasından memnundur, o kadar...
Bu türden şablonlar siyaseten büyük risk taşır. Örneğin tezkereye karşı çıkmayı Kürt Koridorluğu muhafızlığı ilan ettiğiniz anda, tezkereyi çıkaran AKP’yle aynı cepheye düşmüş olursunuz. Daha vahimi, tezkereden memnun olduğunu söyleyen ABD ile aynı cepheye düşersiniz!
O nedenle tezkere gibi çok parametreli konulara, her parametresinden ayrı ayrı bakmak gerekir.
Savaş mevzisinde olmak, her şeyi hedef görmeyi ve her hedefe kurşun sıkmayı gerektirmez!
Hep söylediğimiz gibi, Kürt Koridoru’nu engellemenin gerçekçi yolu bellidir: Komşularla işbirliği ve terörle ortak mücadele!
Mehmet Ali Güller / Aydınlık
Alavere dalavere bizim Mehmet nöbete
“Hiçbir Tanrı bu terörü haklı bulmaz!
Çekilen hiçbir acı, bu eylemleri haklı kılmaz!
Bu şeytanlar grubuyla hiçbir müzakere yapılmaz.
Bunlar gibi katiller sürüsünün anlayacağı tek lisan kuvvettir!
Amerika Birleşik Devletleri, geniş bir koalisyon gücüyle birlikte bu ölüm şebekesini dağıtacaktır!”
***
Yukarıdaki sözler ABD Başkanı Obama’ya ait. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada söyledi bunları...
50 ülke, IŞİD üzerine yapılacak harekâta katılmaya karar verdi.
Gırtlak kesen kanlı IŞİD militanlarıyla göğüs göğüse mücadele edecek olan güçlerden biri de bizim asker...
Peki, Amerikalılar ne yapacak? İşin öncüsü onlar olduğuna göre Amerikan Ordusu’nun da kollarını sıvaması gerekmiyor mu?
Başkan Obama öyle düşünmüyor. Amerika sadece yönetecek komutanları verecek, hava desteği sağlayacak ve kara savaşlarına katılmayacak!
***
Obama “Biz katiller şebekesinin üzerine uçaklardan bomba yağdıracağız.” diyor.
İyi iş valla...
Alavere dalavere bizim Mehmet nöbete...
Amerika, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kandil’e operasyon yapıp PKK’nın yılan yuvasını yok etmesine izin vermiyor ama Irak ve Suriye’de dehşet saçan IŞİD teröristlerinin üzerine sürüyor!
Yakında, tüm şiddetiyle başlaması beklenen savaş uzun ve kanlı sürecek...
Amerika’nın her dediğini yapan AKP iktidarı ve tezkere için ona destek olan MHP, ağlayacak analara nasıl hesap verecek, bilemiyorum!
Rahmi Turan / Sözcü
TSK “PKK’ya karşı” güvence istiyor
(...) Türk Genelkurmayı da sütten ağzı yanmış, yoğurdu üfleyerek yeme misali tezkere tenceresine hem taşı ve hem de patatesi aynı anda yerleştiren Tayyip Erdoğan’dan; “Türk Ordusu PKK’yı vurduğu zaman o emri veren generallerin başına balyoz davası türü bir şey gelmemesi için yasal güvence” istiyor...
Necati Doğru / Sözcü
30 yıl savaşları
PKK’nın başı Abdullah Öcalan “Kobani düşerse, çözüm süreci tehlikeye girer” diyor.
HDP “Çözüm sürecinin kilidi Kobani’dir. Kobani düşerse hoş şeyler olmaz” mesajı veriyor.
‘Yani PYD’ye yani PKK’ye silah verin Kobani kurtulsun’demek bu...
Türkiye “IŞİD, Kobani’ye girerse meşru müdafa hakkımız doğar” uyarısında bulunarak “Süleyman Şah Türbesi kırmızı çizgimizdir” diyor.
Suriye de “Türkiye bir metre dahi girse bu savaş sebebidir” diye açıklama yapıyor ve ekliyor: “Ülkemizi savunuruz”.
Tüm bunlar ne anlama geliyor? Basit... Tarihe bakın yeter!
İslam’ın 30 yıl savaşları başlıyor. Dünya seyrediyor.
Yalçın Bayer / Hürriyet
“Erdoğan baştan çıkmış durumda”
(...) İktidarı sandıkla belirliyorsanız, kişilere değil sisteme ve kurallara güveneceksiniz; yoksa seçimle gelen bir tiranın XIV. Louis’nin “devlet benim” demesi gibi, “millî irade benim” saçmalığına muhatap olursunuz. İtiraz edenle karşılaşmayınca kendi söylediği yalana inanmaya başlayan siyasetçinin “millî irade benim şahsımda tecessüm ediyor” düşüncesi, kerameti kendinde menkul bir hikmete dönüşür ve o iradeyi teslim eden halkın zamanla hiçbir değeri kalmaz. Engelle karşılaşmayan iktidar gücü ölümlü dünyada siyasetle meşgul her faniyi baştan çıkartır.
Erdoğan çok uzun zamandır baştan çıkmış durumda...
Mümtaz’er Türköne / Zaman
Haydi “muktedir çocukları” cepheye
(...) öngörü bile gerektirmeyen biricik gerçek; IŞİD cephesine sürülecek Mehmetçikler arasında tek bir muktedir çocuğunun, hatta Baş Muktedir’i karşılama ve uğurlama törenlerinde kefen giyip “senin için ölmeye geldik” diye haykıranlardan hiçbirinin, olmayacağı... Yine Afyon cephaneliğinde havaya uçanların kardeşleri, yine Soma’da madene gömülenlerin kaderdaşları, yine yandaş AVM’cilerin iş kazalarında telef olan halk çocukları gidecek IŞİD’e karşı.
Mine Kırıkkanat / Cumhuriyet
GÜNÜN SÖZÜ
Topunuzun varlığı ve politikaları, bir gencimizin saçının teli etmez !
Şükrü Sina Gürel / Yurt